İşte İnfaz Kanun teklifinden çıkarılan maddeler
TBMM Genel Kurulu dün gece infaz kanunundaki düzenlemeleri kabul etti. Tekliften 8 madde çıkarıldı

TBMM Genel Kurulunun 3 Haziran 2025 tarihli birleşiminde "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ele alındı. İnfaz kanunu olarak bilinen tekliften 8 madde çıkarıldı. Teklifteki diğer maddeler TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
İşte İnfaz Kanun teklifinden çıkarılan maddeler
MADDE 11- - 5237 sayılı Kanunun 170 inci maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi aşağıdaki şekilde ve fıkrada yer alan "altı aydan üç yıla" ibaresi
"bir yıldan beş yıla" şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkrasından sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir.
"c) Ses ve gaz fişeği atabilenler dahil silahla ateş eden veya patlayıcı madde
kullanan,"
"(2) Birinci fıkrada tanımlanan suçun kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde
işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılır."
Kaldırılma gerekçesi: Maddenin (1)'inci fıkrasına "ses ve gaz fişeği atabilenler dahil silahla ateş eden" ibaresi eklenerek kamuoyunda "kuru sıkı" olarak bilinen silahlar da bu suç kapsamına alınmak istenmektedir. Anayasa'nın 13'üncü maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması ancak ölçülülük, kanunilik ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluk ilkeleri çerçevesinde mümkündür. Kuru sıkı silahlar niteliği gereği ölümcül ya da ciddi yaralanmaya neden olabilecek silahlar değildir. Bu nedenle, bu tür araçlarla yapılan eylemleri genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak gibi ağır cezai yaptırımlar öngören bir suç tipiyle ilişkilendirmek ölçülülük ilkesinin ihlalidir. Kabahat niteliğindeki bir eylemi ceza hukukunun ağır yaptırımlarına konu etmek ceza hukukunun son çare olma ilkesiyle de çelişmektedir.
MADDE 14- 5237 sayılı Kanunun 223 üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi, kaçırılması veya alıkonulması
MADDE 223- (1) Hukuka aykırı bir davranışla kara ulaşım aracının hareket
etmesini engelleyen, bu aracı hareket halinde iken durduran veya gitmekte olduğu
yerden başka yere götüren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun konusunun deniz veya demiryolu ulaşım aracı olması halinde, iki yıldan
beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Hukuka aykırı bir davranışla hava ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen
veya bu aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi, beş yıldan on
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların işlenmesi amacıyla veya sırasında
başka bir suçun işlenmesi halinde ayrıca bu suçtan dolayı ceza verilir."
Kaldırılma gerekçesi: Maddedeki değişikliklerle suçun maddi unsurları değiştirilmiştir. Cebir ve tehdit kaldırılmış, hukuka aykırı bir davranış denilerek her türlü hareketle bu suçun işlenmesi yeterli görülmüştür. Aslında suçun işlenmesi kolaylaştırılmıştır. Bu suçla birlikte başka suçlar da işlenirse gerçek içtima uygulanacak ve her oluşan suçtan ayrı ayrı ceza verilecektir. Cebir ve tehdidin suçun unsuru olmaktan çıkartılması nedeniyle bu şekilde ceza normlarının belirliliği ve öngörülebilir olması ilkesi ortadan kaldırılmıştır. Hukuka aykırılığın yalnızca ceza hukukunu mu yoksa özel hukuku da mı kapsayıp kapsamadığı hususu açık bırakılmıştır.
MADDE 15- 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan "(madde 170)" ibaresi "(madde 170, birinci ve üçüncü fıkra)" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 16- 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "tutukluların" ibaresi "hükümlülerin veya tutukluların" şeklinde değiştirilmiştir
MADDE 17- 5275 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"(3) Çocuk hükümlülerin çocuk kapalı ceza infaz kurumundan çocuk eğitimevine
ayrılmalarına 89 uncu madde uyarınca yapılan değerlendirme sonucunda karar verilir.
Çocuk eğitimevine ayırmaya ilişkin olarak tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilen
çocuk hükümlülerin yeniden değerlendirilmeye tabi tutulma süreleri altı ayı
geçemez."
"(4) Aşağıdaki hallerde çocuk hükümlüler hakkında verilen cezalar doğrudan çocuk
eğitimevlerinde yerine getirilir:
a) Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az hapis cezasına mahküm olanlar.
b) Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahküm
olanlar.
(5) Doğrudan çocuk eğitimevine alınanlar dahil olmak üzere bu kurumlarda bulunan
çocuk hükümlülerden;
a) Firar edenler veya başka bir fiilden dolayı haklarında tutuklama kararı verilenler
idare ve gözlem kurulu kararıyla,
b) Kapalı ceza infaz kurumuna iade veya odaya kapatma disiplin cezası alıp,
bu cezası kesinleşmiş olanlar veya asayiş ve düzenin sağlanması amacıyla disiplin
cezası kesinleşmemiş olsa bile eylemi kurum düzeni ya da kişi güvenliği bakımından
tehlike oluşturanlar idare ve gözlem kurulu kararıyla, çocuk kapalı ceza infaz
kurumlarına gönderilirler.
(6) Tehlikeli halde bulunan, delil karartma tehlikesi olan, soruşturmanın veya
kovuşturmanın amacını ya da tutukevinin güvenliğini tehlikeye düşüren veya suçun
tekrarına olanak verecek davranışlarda bulunan çocuk tutuklular hariç olmak
üzere, üst sınırı onbeş yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda
çocuk tutuklular, idare ve gözlem kurulunun kararı ve infaz hakiminin onayıyla
çocuk eğitimevlerinde barındırılabilir. Çocuk eğitimevlerinde barındırılma şartlarını
kaybeden çocuk tutuklular, idare ve gözlem kurulu kararıyla kapalı ceza infaz
kurumlarına gönderilirler.
(7) Çocuk hükümlülerin, suç ve ceza türlerine göre, çocuk eğitimevlerine ayrılıp
ayrılmamalarına, çocuk eğitimevlerinde geçirecekleri sürelere, çocuk kapalı
ceza infaz kurumlarına gönderilmelerine, doğrudan çocuk eğitimevlerine alınmalarına,
doğrudan çocuk eğitimevlerine alınanların çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına
gönderilmelerine ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte gösterilir."
MADDE 23- 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların
Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında
Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (ö) ve (r) bentleri aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"ö) İçeriğin çıkarılması: İçeriğin internet ortamından çıkarılmasını,"
"r) Uyarı yöntemi: İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle Kurum
veya haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler tarafından yapılan bildirimi,"
MADDE 24- 5651 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasına "ilişkin olarak" ibaresinden sonra gelmek üzere "içeriğin çıkarılması ve/veya" ibaresi eklenmiş ve fıkranın ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, dokuzuncu fıkrasında yer alan "yayından" ibaresi madde metninden çıkarılmış ve onbirinci fıkrasına "Başkan tarafından" ibaresinden sonra gelmek üzere "erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara" ibaresi eklenmiştir. "Bu karar, erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilerek gereğinin yerine getirilmesi istenir."
MADDE 25- 5651 sayılı Kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 9 uncu
maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"Kişilik haklarının ihlal edilmesi
MADDE 9- (1) Yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia
eden kişiler tarafından içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi amacıyla
sulh ceza hakimliğine başvurulabilir.
(2) Sulh ceza hakimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın
ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hallerde yirmi dört saat içinde içeriğin
çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilir.
(3) Yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin
talep etmesi durumunda sulh ceza hakimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına
gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hallerde başvuranın adının
ihlale konu internet adresleriyle ilişkilendirilmemesine karar verilir. Kararda
bildirim yapılacak arama motorlarına yer verilir.
(4) Ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta
anlaşılamadığı hallerde başvuru reddedilir.(5) Sulh ceza hakimi, bu madde kapsamında
yalnızca ihlalin gerçekleştiği yayın ile sınırlı olarak karar verir. İnternet
sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez.
Ancak, URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin
engellenemeyeceğine dair kanaat oluşması veya içeriğin çıkarılması kararının
gereğinin yerine getirilmemiş olması halinde, gerekçesi açıkça belirtilmek kaydıyla
internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar
verilebilir.
(6) Sulh ceza hakimi tarafından verilen karar, erişim sağlayıcılar ile ilgili
içerik ve yer sağlayıcılara bildirilmek üzere doğrudan Birliğe gönderilir. Bu
karar, Birlik tarafından erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara
bildirilir. Bildirim üzerine kararın gereği derhal ve en geç dört saat içinde
yerine getirilir.
(7) Bu madde kapsamında verilen karara konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin
yayının başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından
Birliğe müracaat edilerek, kararın bu adresler için de uygulanması talep edilebilir.
Talebin Birlik tarafından kabul edilmesi halinde mevcut karar bu adresler için
de uygulanır. Talebin Birlik tarafından kabulüne karşı kararı veren hakimliğe
itiraz edilebilir. İnternet sitesindeki yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesi
kararlarında bu fıkra hükmü uygulanmaz.
(8) Erişimin engellenmesine konu içeriğin çıkarılmış olması durumunda hakim
kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. İnternet sitesinin tümüne yönelik verilen
erişimin engellenmesi kararına konu içeriğin çıkarılmış olması durumunda ise
ilgilinin talebi üzerine kararı veren sulh ceza hakimliği tarafından karar kaldırılır.
(9) Bu madde uyarınca sulh ceza hakimliklerince verilen kararlara karşı 5271
sayılı Kanun hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. Kararına itiraz edilen
hakim veya itirazı incelemeye yetkili merci gerekli görmesi halinde tarafları
dinleyebilir.
(10) Bu madde uyarınca verilen kararların gereğini yerine getirmeyen erişim
sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcının sorumluları bin günden beş
bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(11) Bu madde uyarınca verilen içeriğin çıkarılması kararının gereğinin Türkiye'den
günlük erişimi on milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı
tarafından yerine getirilmemesi durumunda ilgili kişi tarafından yapılan müracaat
üzerine Birlik, kararın uygulanmasını sağlamak için sosyal ağ sağlayıcıya yeniden
bildirimde bulunur. Bildirime rağmen kararın gereğinin yirmidört saat içinde
yerine getirilmemesi durumunda ilgili kişi tarafından sosyal ağ sağlayıcının
internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için kararı
veren sulh ceza hakimliğine başvurulabilir. Başvurunun kabulüne ilişkin hakim
kararının uygulanmasından itibaren otuz gün içinde içeriğin çıkarılmaması halinde
ilgili kişi tarafından sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin
yüzde doksan oranına kadar daraltılması için kararı veren sulh ceza hakimliğine
başvurulabilir. Hakim ikinci başvuru üzerine vereceği kararında, yüzde elliden
düşük olmamak kaydıyla, sunulan hizmetin niteliğini de dikkate alarak daha düşük
bir oran belirleyebilir. Hakim tarafından verilen kararlar erişim sağlayıcılara
bildirilmek üzere Birliğe gönderilir. Kararların gereği, bildirimden itibaren
derhal ve en geç dört saat içinde erişim sağlayıcılar tarafından yerine getirilir.
İçeriğinçıkarılması kararının gereğinin yerine getirilmesi halinde ilgilinin
talebi üzerine kararı veren sulh ceza hakimliği tarafından internet trafiği
bant genişliğinin daraltılmasına ilişkin karar kaldırılır."