'Rektör eşi için fakülte taşıdı' haberindeki iddialar tek tek yalanlandı
Sözcü Gazetesi'nin iddialarına karşı NEVÜ yönetimi sessizliğini bozdu! Rektör ve ailesiyle ilgili ortaya atılan iftiraların perde arkasını, taşınma kararının nasıl alındığını ve tüm süreci adım adım bu haberde bulacaksınız.

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Sözcü Gazetesinde Müslüm Evci imzasıyla yayınlanan "Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Hacıbektaş ilçesinde bulunan seramik bölümünü eşinin daha rahat gidip gelebilmesi için Avanos ilçesine aldırdı." haberine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada iddialar tek tek yalandı
2018'de uygulanan kararı bugün gibi aktardılar
Haberin tamamen yalan ve iftira olduğunu vurgulayan NEVÜ, Güzel Sanatlar Fakültesi'ne bağlı Seramik ve Cam Bölümü'nün, 2008 yılında diğer bölümlerle birlikte Hacıbektaş ilçesinde eğitime başladığını, ancak 30 Ocak 2018 tarihli Senato kararıyla, o dönemin rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı döneminde, geçici olarak Avanos ilçesindeki Meslek Yüksekokulu binasına taşındığını açıkladı."Rektör üniversite lojmanlarında kalıyor, Avanos'ta da evi yok"
Şu anki rektör Prof. Dr. Semih Aktekin ise 2020 yılı Mart ayında göreve başladığı vurgulanan duyuruda, "Dolayısıyla bölümün Avanos'a taşınması da, mevcut rektörün göreve başlamasından önce gerçekleşmiştir." denildi.
Duyuruda ayrıca, Rektör Aktekin ve ailesinin üniversite lojmanında konakladığı, Avanos'ta da evinin olmadığı belirtildi.
"YKS puanıyla bölüme giren iki kişiden biri"
Rektör Aktekin'in eşinin üniversiteye sınavsız alındığı ve taşınma kararının bu duruma göre alındığı yönündeki iddialara da yanıt veren üniversite yönetimi, "Türkiye'deki tüm lisans programlarında olduğu gibi NEVÜ Seramik ve Cam Bölümü'ne giriş de ÖSYM tarafından yapılan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ile mümkündür. 2021-2022 öğretim yılında bu bölüme 15 kişilik kontenjan ayrılmış, ancak pandemi koşulları nedeniyle tercih sayısının yetersiz kalması sonucunda yalnızca 2 öğrenci bölüme kayıt yaptırmıştır. Bu öğrencilerden biri Rektör Aktekin'in eşidir. Bu nedenle sınavsız veya ayrıcalıklı bir kayıt söz konusu değildir." açıklamasını yaptı.
"Tamamı alçakça ve adice bir iftira niteliğindedir ve hiçbiri doğru değildir"
Üniversitenin internet sitesinden yapılan açıklamanın tamamı şöyle:
"Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi
Seramik ve Cam Bölümünün geçici olarak eğitim verdiği Avanos MYO binasından
tekrar Hacıbektaş'taki Güzel Sanatlar Fakültesi binasına taşınması ile ilgili
Sözcü Gazetesi'nde Müslüm Evci imzasıyla yayınlanan ve daha sonra birçok medya
organı tarafından aynen iktibas edilen, tamamı yalan ve iftiradan ibaret olan
haber üzerine üniversitemizce aşağıdaki açıklamaya ihtiyaç duyulmuştur:
Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde 2008 yılında kurulan Güzel Sanatlar Fakültesine
bağlı 4 bölüm bulunmaktadır. Bu bölümlerin hepsi Hacıbektaş ilçesindeki Fakülte
binasında eğitime başlamış ancak Seramik ve Cam bölümü, 30.01.2018 tarihinde
alınan Senato kararı gereği geçici olarak Avanos ilçesinde bulunan Meslek Yüksek
Okulu binasında derslerini yürütmeye başlamıştır. 2018 yılında NEVÜ Rektörü,
Prof. Dr. Mazhar Bağlı olup mevcut Rektörümüzün göreve başlama tarihi ise 2020
yılı Mart ayıdır. Sözcü Gazetesi'nde Müslüm Evci imzasıyla 30 Haziran 2025 tarihinde
yayınlanan ve sonrasında Oda TV başta olmak üzere birçok internet sitesinde
aynen iktibas edilen iftira metninde söz konusu taşıma kararının 2022 yılında
mevcut Rektör Prof. Dr. Semih Aktekin tarafından, öğrenci olan eşinin daha rahat
okuması için alındığı yazılmaktadır. Halbuki üniversitemiz Rektörü merkez kampüsteki
personel lojmanlarında ikamet etmekte olup evi Avanos ilçesinde bulunmamaktadır.
Söz konusu iftira metninde ayrıca Rektörün eşinin Seramik ve Cam bölümündeki
lisans eğitimine sınavsız olarak alındığı iddia edilmektedir. Bilindiği üzere
Türkiye'de herhangi bir üniversitede lisans eğitimi almak için ÖSYM tarafından
yapılan YKS sınavlarında başarılı olmak ve o bölüm için YÖK tarafından belirlenen
kontenjana girecek yeterli puanı almak gerekmektedir. Söz konusu bölüm için
2021-2022 Öğretim Yılında YÖK tarafından toplam 15 Kontenjan verilmiş, ancak
pandemi dönemi şartları sebebiyle ek yerleştirme sonucunda dahi yeterli tercih
yapan olmadığı için 13 kontenjan boş kalmış ve Rektörümüzün eşi dahil olmak
üzere Seramik ve Cam bölümüne sınava giren sadece 2 öğrenci kayıt yaptırmıştır.
Toplam 4 öğretim elemanı olan Seramik ve Cam Bölümü 2025 yılında birisi Rektörümüzün
eşi olmak üzere sadece iki mezun verebilmiştir. NEVÜ Senatosu, geçtiğimiz yıllardan
beri GSF Fakültesi Dekanlığı ile kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması
açısından bölüme olan talebin artırılması ve daha çok öğrencinin bölümü tercih
etmesinin sağlanması için gereken tedbirleri almak üzere çeşitli görüşmeler
yapmış, yapılan toplantılar sonucunda Seramik ve Cam bölümünün GSF'nin diğer
3 bölümüyle birlikte tekrar Hacıbektaş ilçesinde eğitime devam etmesinin daha
sağlıklı olacağı değerlendirilmiş ve bu doğrultuda 20.03. 2025 tarihinde Senato
kararı alınmıştır.
2018 yılında önceki Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı döneminde alınan bir kararın
2021 yılında üniversite sınavına giren bir öğrencinin daha rahat okuması için
alındığını iddia etmek ve bu konudaki yalan haberlere inanmak devlet geleneği
ve bürokratik süreçlerden hiç haberdar olmamak anlamına gelir. Bir rektörün
keyfi olarak bir bölümü istediği zaman istediği yere taşıyabileceği iddiası,
aynı zamanda kamuoyunda devlete, siyasete ve bürokrasiye olan güveni sarsmaya
dönük sinsi bir örtük propaganda taktiğidir. Yalan ve iftira niteliğindeki haberi
yayınlayan Sözcü Gazetesi ve ondan alıntı yaparak bu yalanı tekrar eden gazete
ve televizyonların ideolojik kimliğine ve haber aracılığıyla dolaylı olarak
yapılan yorumlara bakıldığında, haberlerin hedefinde sadece ilgili kişilerin
olmadığı, 'liyakatsiz ve ahlaksız kişilerin üst görevlere atandığı, devletin
ve siyaset kurumunun yozlaştığı ve iyi işlemediği, devletin iyi idare edilmediği'
gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldığı görülmektedir. Son zamanlarda medyada
farklı rektörlerle ilgili de benzer iftiralara yer verilmekte, sanki rektörler
keyiflerine göre kendilerine istedikleri kadar maaş/döner sermaye bağlayabilen,
istedikleri kişiyi sınavsız olarak üniversiteye öğrenci olarak alabilen, istedikleri
kişiye makam aracı tahsis edebilen sorumsuz ve ahlaksız kişiler olarak lanse
edilmeye çalışılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olup tüm üst
düzey bürokratların yetki ve sorumluluklarının sınırı kanunlarla belirlenmiştir.
Herhangi bir sebeple yetki ve sorumluluğu dışında işlere imza atan bürokratlar
hakkında mevcut denetim mekanizmaları devreye girerek gereken tedbirleri alabilecek
kapasitedir.
Dünyanın tüm kültürlerinde yürütülen her tür mücadelede bireylere eşleri ve
çocukları üzerinden saldırmak, hele hele bunu iftira atarak yapmak en ahlaksız,
adi ve şerefsizce bir eylem olarak görülür. Müslüm Evci tarafından yazılan ve
birçok sitede iktibas edilen Üniversitemizle ilgili haber metnindeki tek doğru
cümle Rektörümüzün, eşinin mezuniyet törenine katıldığı bilgisidir. Bunun dışında
haber metninde rektörümüzün eşi ve çocuğuyla ilgili yazılanların tamamı alçakça
ve adice bir iftira niteliğindedir ve hiçbiri doğru değildir.
Bu tür yalan haberler sadece haberin hedefindeki kişilere değil toplum aklına
da hakaret etmektir. Bu yalanlar aynı zamanda habere konu edilen kişileri zor
durumda bırakan ve üzen, çevrelerindeki insanlara karşı sürekli kendilerini
savunma pozisyonunda bırakan temel bir insan hakkı ihlalidir. Tamamı yalan ve
iftiradan ibaret olan metni yazan Müslüm Evci'yi, haberi ilk yayınlayan Sözcü
Gazetesi'ni, bu yalan metni sorgulamadan alıntılayan başta Oda TV, Halk TV ve
Tele 1 olmak üzere tüm medya organlarını, yayınlanan yalan haberlerin altına
kişilik hakkını ve onurunu zedeleyen, ahlaksızca çirkin yorumlar yazan tüm bireyleri,
kamuoyundan ve haberde adı geçen kişilerden özür dilemeye, basın etik ilkeleri
ışığında bir daha yalan haber yayınlamayacaklarına söz vermeye davet ediyoruz.
Ayrıca bu tür haberler aracılığıyla yoğun bir dezenformasyon sürecine tabi tutulan
ve haberlerle ilgili kafası karışan öğrenci ve vatandaşlarımıza, bu vesileyle,
medyada yayınlanan her tür habere kuşkuyla bakmaları gerektiğini, ilgili tüm
tarafları dinlemeden hiçbir habere itibar etmemelerini, bu tür haberlerin sadece
hedef alınan kişinin değil devletin de itibarını hedef alan propaganda savaşının
örtük malzemeleri olduğunu, köklü bir devlet geleneği olan Türkiye Cumhuriyeti'nde
Rektörler dahil hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü olmadığını, ancak medyanın
da kendini tüm sınırlamanın üstünde görerek istediği her tür yalan haberi yayınlamasının
özgürlük kapsamında görülemeyeceğini, yalan ve iftira haberlerle manipülasyon
yapan sözde basın mensuplarının da kanun önünde hesap vermesi gerektiğini tekrar
hatırlatıyoruz."