Cevdet Yılmaz'dan kamu işçisine ve emekli aylığına zam açıklaması

Canlı yayında soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, kamuda çalışan 600 bin civarında işçinin toplu sözleşme görüşmeleri ile en düşük emekli aylığına zam konularında açıklamalarda bulundu.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 02 Temmuz 2025 21:10, Son Güncelleme : 03 Temmuz 2025 00:18

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, NTV canlı yayınında soruları yanıtlayarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dava süreci devam CHP kurultayına ilişkin soruya yanıt veren Yılmaz, bu konunun CHP'nin kendi iç meselesi olduğunu söyledi.

Davanın, bir kapatma ya da CHP'nin kurumsal kimliğine yönelik bir dava olmadığını belirten Yılmaz, "Bir kongre yapıldı ve CHP'nin içinden o kongre sürecinin parçası olan bir takım temsilciler yargıya konuyu taşıdılar. 'Şaibe var' dediler, delegelerin iradesine bir takım hukuk dışı yollarla müdahale olduğunu iddia ettiler, deliller sundular. Yargı süreci de bunu değerlendirecek. Yargının kararı ne olur bilemiyoruz." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, kurultaya ilişkin davada yargı tarafından verilecek kararı, hiç kimsenin "ben tanımam, uygulamam" deme şansına sahip olmadığını vurgulayarak, "Bekleyip göreceğiz. Burada hukuk süreçlerine saygı duyarak, soğuk kanlılık içinde bu süreçleri takip etmek gerekir diye inanıyorum." diye konuştu.

Finansal göstergelerde çok önemli iyileşmeler olduğunun altını çizen Yılmaz, Merkez Bankası rezervlerinin yükseliş eğilimine girdiğini ve 155 milyar doları aştığını, risk primi CDS'in 280'li rakamlara gerilediğini, Kur Korumalı Mevduat'ın (KKM) toplam mevduat içindeki payının yüzde 2,5'lar seviyesine geldiğini aktardı.

Enflasyonla mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Geçen ay yüzde 2'nin altında, yüzde 1,5'lar civarında bir enflasyon oldu. Bu ay da benzer bir tablo bekliyoruz. Burada da olumlu bir perspektifimiz var. Öncü bir takım çalışmalarda, Merkez Bankamız da biliyorsunuz bakıyor, diğer kurumlarımız da bakıyor. 2 ay üst üste yüzde 2'nin altında bir enflasyonu, uzun bir zaman sonra ilk defa görmüş olacağız. Bundan sonraki süreçte de yine patikanın oldukça olumlu bir orana gelmesini bekliyoruz ve yıl sonu itibarıyla da 20'li rakamlarla yılı kapatacağız. Gelecek sene artık 10'lu rakamlara geleceğiz ve sonra da tabii nihai hedefimiz tek haneli enflasyon. Bunu sağlayana kadar da kararlı bir şekilde ve çok boyutlu politikalarla, sadece para politikası değil, bir taraftan da, arz yönlü politikalar, finansal politikalar, yapısal reformlarla destekleyerek bu süreci sonuna kadar takip edeceğiz."

- "İmkanlarımız arttıkça emeklimizin yanında olmaya devam edeceğiz"

"Kamuda çalışan 600 bin civarında işçinin toplu sözleşme görüşmeleri, zam pazarlığı devam ediyor. Teknik olarak da bazı sendikaların süreçleri grev aşamasına da geldi ama yarınki haziran enflasyonu sonrasında bir yeni teklif bekleniyor. Sizin tahmininiz, beklentiniz ne?" sorusu üzerine Yılmaz, kamu işçilerine son yıllarda, hiçbir dönemde yaşanmamış önemli artışlar sağladıklarını anımsattı.

Yılmaz, enflasyon oranının gerilediği, finansal dengelerin çok daha sağlıklı bir hale geldiği bir sürece girildiğini belirterek, "Biz hiçbir zaman, bugüne kadar hiçbir kesimi enflasyona ezdirmedik. Kamu işçilerimizi de ezdirmeyeceğiz ve elimizdeki imkanlar çerçevesinde son teklif yapılmış olacak. Ümit ederiz ki burada bir anlaşma olsun. Anlaşma olmazsa da mekanizması var bu işlerin. Bir hakem mekanizması var. Orada nihai karar verilmiş olacak." dedi.

"Haziran enflasyonunu bekleyen bir kesim de en düşük emekli aylığı alan 3,7 milyona yakın, sayıları hep söylenen emekliler var. AK Parti sözcülerinden gelen açıklamalar var, 'bir çalışma yapılıyor' diye ama orada yine bir önceki dönemde olduğu gibi normal emekli zammının en düşük maaşa yansıtılması gibi bir artış mı olacak enflasyon kadar?" sorusunu Yılmaz, şöyle cevapladı:

"Yarın enflasyon açıklandıktan sonra memur maaş artışları, emeklilerle ilgili normal, kurala dayalı artış oranları belirlenmiş olacak. En düşük emekli aylığı dediğimiz hadise ise kural bazlı bir şey değil. 2019'da biliyorsunuz sistemimize ilk defa girdi. Normalde prime dayalı bir sistemle değil, düşük prim ödediği halde çok düşük maaş alanlara bir destek olarak aslında bu gündeme geldi. İlk başladığında 50 bin kişiyi sadece kapsıyordu. Yarın açıklanacak enflasyonla birlikte aynı oranı yansıtırsanız 4 milyon kişiyi kapsar hale gelecek. Burada da şöyle bir mesele var, kanunla bunu yapmak durumundasınız. Kanunla değiştirmek durumundasınız bu oranı. Çünkü kurala dayalı bir oran değil, prime dayalı bir maaş değil. Burada da esas irade Meclisimizde.

Grup Başkanımız Abdullah Güler Bey bir açıklama yaptı. Çalışma Bakanımız açıklama yaptı. Biz kanuni bir değişiklik yapmazsak, alt sınırın altında kök ücreti olanların maaşı değişmemiş olacak. Bunu arzu etmiyoruz tabii. Dolayısıyla bu enflasyondaki artışı onlara da yansıtacak bir formül üzerinde çalışıyoruz. Bu tabii sonuçta Meclisimizin takdirinde. Yapılması halinde, yani varsayım olarak söylüyorum, 4 milyon insanı etkileyecek. Kamuya da aşağı yukarı 40 milyar lira ilave bir maliyet oluşturacak bir hadise. Ama biz bütün imkanlarımızla her zaman emeklimizin yanında olduk. Bundan sonra da, az önce bahsettiğim şu ekonomik gelişim süreci, enflasyonun düşüşü, ülkemizin ekonomik temellerinin sağlamlaşmasıyla, imkanlarımız arttıkça emeklimizin yanında olmaya devam edeceğiz."

- "Yapılan kanun, genel olarak zeytinliklerle ilgili değil kesinlikle"

Yılmaz, TBMM gündeminde yer alan zeytinlik alanlarıyla ilgili düzenlemeye ilişkin soruya verdiği yanıtta, AK Parti döneminde zeytin ağacı sayısının yaklaşık 90 milyon düzeyinden 210 milyon seviyesine çıkarıldığını ifade etti.

Söz konusu düzenlemeye ilişkin bilgi veren Yılmaz, şunları kaydetti:

"Burada konuştuğumuz mesele nedir zeytinliklerle ilgili? Termik santrallerimiz var, yerli kömür kullanan ve bu kömürü alamadıkları zaman, Türkiye'nin toplam elektrik üretiminin yüzde 3,5'ini kaybediyoruz. Bu bazdan çıktığı için yenilenebilir enerjiyi de belli bir oranda kaybediyoruz. Bu, çok ciddi bir rakam. Hidroelektrikteki kuraklığın etkisini, enerji ithalatını düşündüğünüzde, bu ülkemiz açısından çok kritik.

Burada yapılan kanun, genel olarak zeytinliklerle ilgili değil kesinlikle. Öyle bir algı oluşturuluyor, sanki bu 210 milyon zeytin ağacıyla ilgiliymiş gibi. Değil. Tamamen koordinatları dahi verilerek, kanunda öyle düzenlendi bildiğim kadarıyla, çok net, sınırlı bir alanda 50 bin civarında ağaç etkilenecek. Bunların da taşınabilecekleri taşınacak, taşınamayacak olanları da fazlasıyla telafi edici bir şekilde başka bir alanda zeytin ağacı dikilecek. Olay bundan ibaret."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber