KDK açıkladı, Toplu Sözleşme Hükümlerindeki "Aile yardımı ödeneğinden üç ay geriye dönük ödeme yapılır" kararı hatalı
Personelin evlenmiş olduğu 16.07.2021 tarihinden 30.06.2025 tarihine kadar herhangi bir bildirimde bulunmaması nedeniyle ve Toplu Sözleşme Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun "Aile yardımı ödeneğinden üç ay geriye dönük ödeme yapılır" kararı gerekçe gösterilerek idare tarafından reddine ilişkin başvuranın evlendiği 16.07.2021 tarihinden itibaren aile yardımı ödeneğinin ödenmesi talebi hakkında Kamu Denetçiliği Kurumunun (Ombudsmanlık) 21.08.2025 tarih ve 2025/9999-S.25.14466 sayılı kararı.

Kamu Denetçiliği Kurumunun (Ombudsmanlık) 21.08.2025 tarih ve 2025/9999-S.25.14466 sayılı kararında aşağıdaki açıklamalara yer verilmiştir.
I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ
1- Başvuran, 2021 yılının 7. ayından itibaren hak ettiği aile yardımının ödenmesini talep etmektedir.
II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI
2- Başvuruya konu iddialar hakkındaki bilgi ve belge talep yazımıza istinaden Sağlık Bakanlığının 08.08.2025 tarih ve E- - / sayılı cevabi yazısı ve eklerinde özetle; Diş Tabibi olarak görev yapan başvuranın, evlenmiş olduğunu belirttiği 16.07.2021 tarihinden 30.06.2025 tarihine kadar herhangi bir bildirimde bulunmaması, bildirimde bulunmaması nedeniyle kamu kurumunun bu durumu kendiliğinden öğrenmesinin mümkün olmaması ve 3 Eylül 2023 tarihi ve 32298 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7. Dönem Toplu Sözleşme Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararının Genel Hükümler bölümünün "Aile yardımı ödeneğinden geriye dönük yararlandırma" başlığı altındaki 35 inci maddesinin geriye dönük aile yardımının üç aya kadar ödenebileceği hükmü gereğince, adı geçen personele geriye dönük üç aydan fazla ödeme yapılmasının uygun görülmediği belirtilmiştir.
III. İLGİLİ MEVZUAT
5- 14.07.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun;
5.1- "Amaç" başlıklı 2 nci maddesinde; "Bu Kanun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenler."
5.2- "Aile Yardım Ödeneği" başlıklı 202 nci maddesinde; "Evli bulunan Devlet memurlarına aile yardımı ödeneği verilir. Bu yardım, memurun her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi için 1500, çocuklarından herbiri için de 250 gösterge rakamının (72 nci ay dahil olmak üzere 0-6 yaş grubunda yer alan çocuklar için bir kat artırımlı) aylık katsayısı ile çarpılması sonucu elde edilecek miktar üzerinden ödenir. Eşlerden birine iş akdi veya toplu sözleşme gereği çocukları için yapılan aile yardımı ödeneği daha düşük ise, yalnız aradaki fark ödenir..."
5.3- "Aile Yardımı Ödeneğinin Ödeme Usulü" başlıklı 203 üncü maddesinde; "Aile yardımı ödeneği Devlet memurlarına her ay aylıklarıyla birlikte ödenir..."
5.4- "Aile yardımı ödeneğine hak kazanma" başlıklı 204 üncü maddesinde; "Memur, eş için ödenen aile yardımı ödeneğine evlendiği; çocuk için ödenen yardıma da çocuğunun doğduğu tarihi takip eden ay başından itibaren hak kazanır."
6- 31.12.2005 tarih ve 26040 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin "Amaç" başlıklı 1 inci maddesinde; "Bu Yönetmeliğin amacı, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde mali işlemlerin gerçekleştirilmesi ve muhasebeleştirilmesi kapsamında, harcamalarda ödeme belgesine bağlanacak kanıtlayıcı belgeleri ve bunlardan bu Yönetmelikte düzenlenmesi gerekenlerin şekil ve türlerini belirlemektir."; 12 nci maddesinde ise, sosyal yardım ödemelerinde ödemenin çeşidine göre gerekli olan belgeler sayılmış ve aylıkları ile birlikte ödenen aile yardımının personelin ilk işe girişinde alınacak aile yardımı bildirimine dayanılarak ödeneceği, bu bildirimin personelin aile yardımından yararlanan eş ve çocuk durumunda meydana gelen değişiklikler ile yer değiştirme suretiyle atama halinde yenileneceği,
7- 3.9.2023 tarihli Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2024 ve 2025 Yıllarını Kapsayan 7. Dönem Toplu Sözleşmenin "Aile yardımı ödeneğinden geriye dönük yararlanma" başlıklı 35 inci maddesinde; "Aile yardımından yararlanılabilecek eş ve çocuk durumunda meydana gelen değişiklikleri daha sonraki tarihlerde bildiren personele, ilgili mevzuatı uyarınca aile yardımı ödeneği verilmesi koşullarının mevcut olması ve 01.10.2023 tarihinden öncesine taşmaması kaydıyla, anılan bildirime dayanılarak aile yardımı ödeneğinden yararlanabileceği tarihten önceki üç aya kadar olan dönem için de aile yardımı ödenekleri verilir." düzenlemeleri yer almaktadır.
V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme
9- Başvuran, evlendiği 16.07.2021 tarihinden itibaren aile yardımı ödenmesini talep etmektedir. İdareden temin edilen bilgilerden, başvuranın evlenmiş olduğunu belirttiği 16.07.2021 tarihinden 30.06.2025 tarihine kadar herhangi bir bildirimde bulunmaması nedeniyle, 7. Dönem Toplu Sözleşme Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararının ilgili hükmü kapsamında geriye dönük üç aydan fazla ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
10- Aile yardımı, Anayasamızda yer alan sosyal devlet ilkesinin ve ailenin korunması ilkesinin bir gereği olarak, ayrıca taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerde yer alan Devletin anne ve çocukların korunması için aile yardımları ve mali düzenlemeler dahil her türlü yöntemle gerekli tedbirleri alacağı yönündeki hükümler uyarınca, aynı statüde çalışan kamu görevlilerinden eş ve çocuklarının durumları nedeniyle fazladan mali külfete katlanmak durumunda kalanlara verilen, ücrette adaletin sağlanmasına katkı sağlamak amacına yönelik olarak ihsas edilmiş olan memurun mali özlük haklarından biridir.
11- Somut olayın çözüme kavuşturulabilmesi için öncelikle aile yardım ödeneğine nasıl hak kazanıldığı ve söz konusu ödemeye yönelik başvuru veya bildirim için bir süre sınırlandırması bulunup bulunmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
12- Bilindiği üzere eş için ödenen aile yardımı ödeneği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 204 üncü maddesinde "evlenme" olayının gerçekleşmesine, çocuk için ödenen aile yardımı ödeneği ise "doğum" olayının gerçekleşmesine bağlanmış ve evlenmenin ve/veya doğum olayının gerçekleştiği tarihi takip eden aybaşından itibaren de bu ödemelere hak kazanılacağı ifade edilmiştir. Aynı Kanunun 202 nci maddesinde ise bu ödeneğin, memurun her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi ve 206 ncı maddedeki istisnalar haricinde çocukları için yapılacağı ifade edilmiştir.
13- Söz konusu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere eş için ödenecek aile yardımı ödeneğinin, evlenme olayının vuku bulması ile çocuk için ödenen aile yardımı ödeneğinin ise doğum olayının vuku bulması ile elde edilen kazanılmış bir hak olarak dikkate alınması gerektiği, ancak eş için ödenecek aile yardımı ödeneğinde, eşin her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmaması veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almaması şartına bağlandığı, çocuk için ödenen aile yardımı ödeneğinde ise 657 sayılı Kanunun 206 ncı maddesinde belirtilen istisnaların göz önünde bulundurulması gerektiği ortadadır.
14- Öte yandan başvuru konusunun, Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliği çerçevesinde değerlendirilmesi de gerekmektedir. Malum olduğu üzere, ilgili Yönetmeliğin amacı, "harcamalarda ödeme belgesine dayanılacak kanıtlayıcı belgeleri ve bu belgelerin şekil ve türlerini" belirlemektir. Anılan Yönetmelikle hakkın nasıl kazanılacağı değil ödemenin hangi belgeler üzerinden yapılacağı belirlenmektedir. Bir başka ifade ile kişi bu ödeneğe, ilgili Yönetmelik hükmü çerçevesinde aile yardımı bildiriminde bulunduğunda değil 657 sayılı Kanunda yer alan şartları yerine getirdiğinde hak kazanmaktadır. Kaldı ki Anayasanın 128 inci maddesi gereğince memura yapılacak ödemelerin kanunla yapılacağı hükmü karşısında yönetmelik hükmüne dayanarak ödemenin yapılıp yapılmayacağına dair bir karar vermenin mümkün bulunmadığı da açıktır.
15- Konunun, aile yardım bildiriminin verilmesinin herhangi bir süre şartına tabi olup olmadığı yönünden değerlendirilmesinde ise yukarıda yer verilen 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili maddelerinde, hakkın hangi şartlarda kazanılıp kaybedileceği, ne şekilde ve ne zaman ödeneceği açıkça düzenlenmiş olmakla beraber geriye dönük talep edilip edilemeyeceği ve bildirim süresine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Keza Harcama Belgeleri Yönetmeliğinde de buna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla söz konusu bildirim için herhangi bir süre şartı getirilmediği anlaşıldığından hak sahiplerince verilen bildirimlere istinaden geriye dönük olarak aile yardımı talep edilmesinin önünde de engel bir durum bulunmadığı değerlendirilmiştir.
16- Şikayet konusuyla benzer nitelikteki taleplerle ilgili Aksaray İdare Mahkemesinin 24.07.2013 tarihli ve E. 2013/367, K. 2013/675 sayılı kararı ile Manisa İdare Mahkemesinin 25.11.2014 tarihli ve E. 2014/367, K. 2014/798 sayılı kararında aile yardımı ödeneğinin geriye dönük ödenebileceği, buna dayanak olarak da ilgili kararlarda "Dava dosyasının, yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ile bir arada değerlendirilmesinden, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurlara aile yardımının ne şekilde ve ne zaman ödeneceği açıkça hükme bağlanmış olmakla beraber geriye dönük olarak talep edilemeyeceği yönünde bir düzenlemenin bulunmadığı (bu yönde bir hükme yer verilmediği) anlaşılmaktadır." Hususunun gösterildiği tespit edilmiştir.
17- İlgili idarece her ne kadar 7. Dönem Toplu Sözleşmenin 35 inci maddesine istinaden, geriye dönük üç aydan fazla aile yardımı ödemesi yapılamadığı belirtilmişse de, toplu sözleşmeler vasıtasıyla esasında kamu görevlilerinin sahip oldukları haklara ilave bazı haklar elde etmelerinin amaçlandığı, dolayısıyla yukarıda yer alan açıklamalar ve ilgili mevzuat hükümleri dikkate alındığında, bahsi geçen Toplu Sözleşme hükmü ile memurlara yeni bir hak verilmesinden ziyade, memurların zaten sahip oldukları hakkın kısıtlandığının görüldüğü; emsal nitelikteki Danıştay 11. Dairesinin 13.06.2014 tarihli ve E:2013/3728, K:2014/4312 sayılı kararında da "emekliliği hak etmiş olan memurlara toplu sözleşmeye göre hiçbir sosyal denge yardım ödemesi yapılamayacağı yolunda bir hüküm konulmasıyla, memurlara sosyal denge tazminatı ödenmesinin dayanağı olan mevzuatta yer verilmeyen kısıtlamalar getirildiği ifade edilerek, davacının parasal haklarından yoksun bırakılmasında hukuka uygunluk bulunmadığına hükmedilmiş ve bu durumun tarafların sözleşme şartlarını belirleme yetkisi kapsamında değerlendirilmesi suretiyle davanın reddi yönünde tesis edilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediği" belirtilmiştir.
18- Normlar hiyerarşisi gereğince ilgili mevzuat hükümleri kendinden bir önce gelen mevzuat hükümlerine aykırı olamayacağı gibi, bu hükümleri daraltıcı nitelikte de olamaz. Dolayısıyla Devlet Memurları Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerinde bildirimin esas alınmış olması ve geriye dönük ödeme ile ilgili sınırlayıcı bir hüküm getirmemiş olmasına rağmen ilgili Toplu Sözleşme hükmünde bu şekilde kazanılmış hakkın kullanılmasını sınırlayıcı nitelikte hüküm konulması hukukun genel prensiplerine aykırılık oluşturacağı değerlendirilmiştir.
19- Aile yardım ödeneği, eşi çalışmayan ve bu nedenle geliri azalan ailenin korunması amacını da taşıyan bir düzenlemedir. Anayasa Mahkemesinin 03.04.2001 tarihli ve E: 1999/50, K: 2001/67 sayılı kararında kazanılmış hak "kişinin bulunduğu statüden doğan, tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haktır" şeklinde tanımlanmıştır. Dolayısıyla söz konusu dönemde eşinin çalışmaması nedeniyle aile yardımı almaya hak kazanan ilgilinin söz konusu durumu geç bildirmesi neticesinde anılan hakkın kazanılması hususunu olumsuz etkilememektedir. Bu çerçevede, sonradan başvuruda bulunsa bile, durumunu belgeyle kanıtlaması halinde bu ödeneğin memura ödenmesi gerekmektedir.
20- Yukarıda anlatılan hususlar, başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, mevzuat, yargı kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde başvuranın eşinin çalışmadığı dönem için talep ettiği aile yardımının ödenmesi gerektiği kanaatine varılarak; başvurana geriye dönük aile yardımı ödeneği verilmemesi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
VII.KARAR
Açıklanan gerekçelerle BAŞVURUNUN KABULÜNE;
Başvuranın mağduriyetinin giderilmesi kapsamında, aile yardımı ödeneğinin makul süre içinde ödenmesi hususunda, SAĞLIK BAKANLIĞINA TAVSİYEDE BULUNULMASINA,
6328 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, Sağlık Bakanlığınca bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,
Kararın BAŞVURANA ve SAĞLIK BAKANLIĞINA tebliğine,
Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi'nce karar verildi.
Bu bilgiler haricinde hukuki gerekçeler ve mevzuat yönünden konuyu detaylı olarak inceleyen Kamu Denetçiliği Kurumunun (Ombudsmanlık) 21.08.2025 tarih ve 2025/9999-S.25.14466 sayılı kararını bilgisayarınıza indirmek için tıklayınız.
Editörün ek görüşü;
Şu an geçerli olan toplu sözleşme hükmü de aynı şekildedir.
İşte o hüküm;
"Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Başkanlığından:
KAMU GÖREVLİLERİ HAKEM KURULU KARARI
KARAR TARİHİ : 26/8/2025
KARAR NO : 2025/1
Aile yardımı ödeneğinden geriye dönük yararlanma
MADDE 35- (1) Aile yardımından yararlanılabilecek eş ve çocuk durumunda meydana gelen değişiklikleri daha sonraki tarihlerde bildiren personele, ilgili mevzuatı uyarınca aile yardımı ödeneği verilmesi koşullarının mevcut olması ve 01/10/2025 tarihinden öncesine taşmaması kaydıyla, anılan bildirime dayanılarak aile yardımı ödeneğinden yararlanabileceği tarihten önceki üç aya kadar olan dönem için de aile yardımı ödenekleri verilir."
Ayrıca; Toplu sözleşmenin "Aile yardımı ödeneğinden geriye dönük yararlanma" başlıklı 35 .maddesindeki "Aile yardımı ödeneğinden üç ay geriye dönük ödeme yapılır" anlamına gelen hükümleri Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun "Ödenemeyen giderler ve bütçeleştirilmiş borçlar" başlıklı 34. maddesi 3. fıkrasındaki hükümlere aykırıdır.
Çünkü; Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun "Ödenemeyen giderler ve bütçeleştirilmiş borçlar" başlıklı 34. maddesi 3. fıkrasındaki; "İlgili olduğu mali yılın sonundan başlayarak beş yıl içinde alacaklıları tarafından geçerli bir mazerete dayanmaksızın, yazılı talep edilmediğinden veya belgeleri verilmediğinden dolayı ödenemeyen borçlar zamanaşımına uğrayarak kamu idareleri lehine düşer." hükümlerince beş yıl içinde alacaklıları tarafından geçerli bir mazerete dayanmaksızın, yazılı talep edilmediğinden veya belgeleri verilmediğinden dolayı ödenemeyen alacaklar ödenmektedir.
Ahmet KANDEMİR