Subay ve Astsubayların Mecburi Hizmetlerini Tamamlamadan Ayrılmaları Halinde Ödeyecekleri Tazminat
Subay ve astsubaylar, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 112'inci maddesine göre fiilen 15 yıl hizmet etmedikçe istifa edemezler. Sağlık nedenleri dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerindeki mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılan veya ilişiği kesilen subay ve astsubaylar ise kendilerine yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarını, yükümlülük sürelerinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak, ayrıldığı veya ilişiğinin kesildiği yıldaki masraf değerleri üzerinden tazminat olarak ödemekle yükümlüdürler. Tazminatlara ilişkin bu husus, 607 sayılı KHK ile 926 sayılı Kanunun 112'inci maddesine beşinci fıkra olarak eklenmiştir. Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesi, 30.05.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kararında, 607 sayılı KHK'nın dayanağı olan 4588 sayılı Yetki Yasası'nın iptal edilmiş olması nedeniyle, 607 sayılı KHK ile eklenen tazminatlara ilişkin hükmünde iptal edilmesine karar vermiştir. Ancak, iptal kararı 6 ay sonra yürürlüğe girecektir.
Subay ve astsubaylar, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 112'inci maddesine göre fiilen 15 yıl hizmet etmedikçe istifa edemezler. Sağlık nedenleri dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerindeki mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılan veya ilişiği kesilen subay ve astsubaylar ise kendilerine yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarını, yükümlülük sürelerinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak, ayrıldığı veya ilişiğinin kesildiği yıldaki masraf değerleri üzerinden tazminat olarak ödemekle yükümlüdürler. Tazminatlara ilişkin bu husus, 607 sayılı KHK ile 926 sayılı Kanunun 112'inci maddesine beşinci fıkra olarak eklenmiştir. Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesi, 30.05.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kararında, 607 sayılı KHK'nın dayanağı olan 4588 sayılı Yetki Yasası'nın iptal edilmiş olması nedeniyle, 607 sayılı KHK ile eklenen tazminatlara ilişkin hükmünde iptal edilmesine karar vermiştir. Ancak, iptal kararı 6 ay sonra yürürlüğe girecektir. 6 sonra yürürlüğe girecek olan bu karara ilişkin olarak sitemiz uzmanlarının oluşturduğu yorumu okumak için tıklayın.
Anayasa Mahkemesi E:2003/39, K:2003/40 sayılı Kararı ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun Subayların ve astsubayların yükümlülüğünü düzenleyen 112'nci maddesinin beşinci fıkrasını iptal etmiştir.
926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun Subayların ve astsubayların
yükümlülüğünü düzenleyen 112'nci maddesinde;
?Muvazzaf subay ve astsubaylar subay ve astsubay nasbedildikleri tarihten itibaren
fiilen 15 yıl hizmet etmedikçe istifa edemezler.
Astsubaylıktan subay olanlar hakkında bu yükümlülük astsubay çavuşluğa nasıp
tarihinden itibaren hesap edilir.
Aşağıdaki hallerde subay ve astsubaylar istifa etmiş sayılırlar;
a) Yabancı uyruklu kişilerle evlenenlerden, bu evlilikleri yönetmelikte belirtilen
esaslar dahilinde Genelkurmay Başkanlığınca uygun görülmeyenler,
b) Çeşitli nedenlerle Türk vatandaşlığını kaybedenler veya Türk vatandaşlığından
çıkarılanlar.
(Değişik: 21/7/2000 - KHK - 607/13 md.) Durumları yukarıdaki bentlere uyanlar
ile Türk Silâhlı Kuvvetlerinden her ne şekilde olursa olsun mecburi hizmet yükümlülüğünü
tamamlamadan ayrılan veya ilişiği kesilen subay ve astsubaylar (Türk Silâhlı
Kuvvetlerinde görev yapamaz şeklinde sağlık raporu alanlar hariç), her yıl Kuvvet
Komutanlıkları ve Jandarma Genel Komutanlığınca belirlenen; askerî öğrenci,
subay ve astsubay nasbedildikten sonra kendilerine yapılan öğrenim, eğitim ve
yetiştirme masraflarını, yükümlülük sürelerinin eksik kalan kısmı ile orantılı
olarak, ayrıldığı veya ilişiğinin kesildiği yıldaki masraf değerleri üzerinden
tazminat olarak öderler.
Yabancı memleketlere öğrenim, staj, kurs, ihtisas veya görgü ve bilgilerini
artırmak amacıyla gitmiş olanlardan durumları yukarıdaki fıkralar hükümlerine
uyanlar hakkında o fıkra hükümleri uygulanmakla birlikte orada bulundukları
süre içerisinde aldıkları aylık ve Devletçe yapılan masrafların dört katı ayrıca
tazminat olarak alınır.? hükmüne yer verilmiştir.
Bu maddede yer alan ?Durumları yukarıdaki bentlere uyanlar ile Türk Silâhlı Kuvvetlerinden her ne şekilde olursa olsun mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılan veya ilişiği kesilen subay ve astsubaylar (Türk Silâhlı Kuvvetlerinde görev yapamaz şeklinde sağlık raporu alanlar hariç), her yıl Kuvvet Komutanlıkları ve Jandarma Genel Komutanlığınca belirlenen; askerî öğrenci, subay ve astsubay nasbedildikten sonra kendilerine yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarını, yükümlülük sürelerinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak, ayrıldığı veya ilişiğinin kesildiği yıldaki masraf değerleri üzerinden tazminat olarak öderler.? hükmü Anayasa Mahkemesi Başkanlığının E:2003/39, K:2003/40 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. Bu iptal kararı Resmi Gazetede yayımlandığı 30.05.2003 tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girecektir.
Bu karar gereğince altı ay içerisinde yeni bir yasal düzenleme gerekmektedir.
Aynı mahiyette bir yasal düzenleme yapılırsa bu iptal kararına dayanılarak
hiçbir hak talebinde bulunulamaz. Zaten iptal kararının gerekçesinde; ?607
sayılı KHK, 29.06.2000 günlü 4588 sayılı Yetki Yasası'na dayanılarak çıkarılmıştır.
KHK'nin dayandığı 4588 sayılı Yetki Yasası, Anayasa Mahkemesinin 5.10.2000 günlü,
Esas 2000/45, Karar 2000/27 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Böylece 607
sayılı KHK Anayasal dayanaktan yoksun kalmıştır. Bu nedenle Anayasaya aykırı
görülerek iptal edilen 4588 sayılı Yetki Yasasına dayanılarak çıkarılmış bulunan
607 sayılı KHK'nin 13. maddesiyle değiştirilen 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri
Personel Kanununun 112. Maddesinin beşinci fıkrası, Anayasanın Başlangıç'ı ile
2.,6. ve 91. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.?denilmiştir. Yani iptal
gerekçesinde, sadece ilgili yetki yasasının iptal edilmesi nedeniyle, 607 sayılı
KHK'nın iptal edildiği belirtilmiştir
Dolayısıyla mevcut düzenleme yayınlandığı tarihten itibaren 6 ay daha uygulanmaya
devam edilecek yeni düzenleme bu süre içerisinde yürürlüğe girerse yeni düzenlemenin
hükümleri uygulanacaktır.
Bu iptal kararı itiraz üzerine verildiği için ilgili mahkeme davayı iptal
kararının yürürlüğe gireceği tarihe kadar bekletecektir. Şayet belirtilen süre
içerisinde bir düzenleme yapılmazsa ilgili mahkeme kararını iptal edilen hüküm
çerçevesinde verecektir ve dava açan açısından önemli sonuçlar doğuracaktır.
Yani herhangi bir tazminat ödemesinde bulunmayacaklardır. Sonuç olarak bu iptal
kararının ilgililer hakkında çok önemli sonuçlar doğuracağını iddia etmek şu
aşamada mümkün değildir.