Uyku apnesi önemli sağlık sorunlarının habercisi olabilir

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 17 Eylül 2008 11:57, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Birçok kişinin günlük hayatı içerisinde pek de önemsemediği ayakta uyuma, sabah yorgun uyanma, dikkat bozuklukları gibi durumların önemli sağlık sorunlarının habercisi olabileceği bildirildi.

Uzmanlar, horlama, uykuda nefes durması, boğulma hissiyle uyanma, gündüz aşırı uykululuk hali, sabah yorgun uyanma, dikkat bozuklukları, agresiflik, hafıza problemleri, cinsel isteksizlik 'uyku apne' sendromunun bir habercisi olabileceğini belirtiyor. Bu tür belirtilerin uyku apnesinden kaynaklanan bir rahatsızlık olduğunu vurgulayan uzmanlar, tedavi edilmediği takdirde önemli sağlık sorunlarının ortaya çıkacağı uyarısında bulunuyor. Uyku apnesi sendromunun üst solunum yolunun tıkanması ve kandaki oksijen seviyesinin düşmesi sonucu oluştuğunu söyleyen Dr. Serap Ket Alkan, gündüz aşırı uykululuk hali, horlama ve soluk durmalarının hastalığın en önemli 3 belirtisi olduğunu kaydetti.

UYKU APNESİ KALP KRİZİNE YOL AÇIYOR

Uykuda ortaya çıkan solunum bozuklukları sonucu, kalp krizi, felç ve gece ani ölümlerin meydana gelebileceğini hatırlatan Dr. Alkan, obezite, erkek cinsiyet, yaş, boyun çevresinin kadınlarda 38 cm ve üstü, erkeklerde 43 cm ve üstü olması; sigara, alkol, sakinleştirici ilaç kullananlar, geniz eti, burunda eğrilik ve polip varlığı, dil büyüklüğü hastalık açısından risk oluşturduğunu ifade etti.

Alkan, uyku apnesinin hipertansiyonun ilaç kullanımına rağmen kontrol altında tutulamamasına sebep olabileceğine değinirken, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sabah baş ağrıları, hafıza problemleri, agresiflik, dikkat dağınıklığı, kişinin çalışma hayatını; depresyon, cinsel isteğin azalması ve impotons kişinin özel hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Gece apnelere bağlı oluşan uyku bölünmelerinden dolayı, gündüz uykuya meyil olmakta; bu durum iş ve trafik kazalarına sebep oluşturmaktadır. Çocuklarda uyku apne sendromu; davranış bozukluğu ve öğrenme güçlüğü yaratabilmektedir."

Uyku sorunlarının özel bir ekip ve cihaz gerektiren uyku laboratuarında tespit edildiğini hatırlatan Alkan, "Uyku laboratuarı; hastanın ev ortamını andıran tarzda döşenmiş, oldukça konforlu odalardır. Burada elektrotlar yardımıyla hastanın beyin dalgaları, göz hareketleri, kalp ritmi, kan oksijen seviyesi ölçümü yapılır. Görüntü kayıtları alınır. Böylece uyku evreleri, uyku kalitesi, uykuya dalma zamanı, uyku patolojileri saptanır" şeklinde konuştu. Tedavi planının, hastanın uyku laboratuvarında uykusu incelendikten sonra yapılması gerektiğini vurgulayan Alkan, kilo verme, yan yatmayı sağlayıcı tedavi yöntemleri (pozisyonel tedavi), alkol ve sakinleştirici ilaçlardan kaçınma genel tedavi yöntemleri arasında olduğunu kaydetti.

UYKU MELEĞİ (CPAP) NEDİR?

Alkan, apne sendromunun en etkin ve en geçerli tedavi yöntemi olan uyku meleği hakkında ise şunları dile getirdi: "Bu tedavi yönteminin amacı; devamlı olarak pozitif basınçlı havanın (oda havası) maske ile devamlı olarak genelde burundan verilerek üst hava yollarının açık kalmasını sağlamaktır. Bu tedavi yönteminin etkin olabilmesi için; hastanın burnunda tıkayıcı bir hastalık bulunmamalıdır. Bu tedavi orta ve ağır şiddetle hastalığı olanlar, kalp ve beyin damarı problemleri olan hastalar ile hastalık şiddeti hafif derecede olup da gündüz aşırı uyku hali ön planda olan hastalara uygulanmaktadır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber