Vatandaş, hak aramasını artık öğreniyor

Haber Giriş : 16 Kasım 2004 20:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Belediyeye karşı dava üstüne dava açılıyor. Parkta kopan ağaçtan, açık bırakılan rögar kapaklarının yol açtığı kazalardan belediye sorumlu tutuluyor

Rögar kapağına çarpan, başına dal düşen, karda kayıp ayağını kıran vatandaş, belediyeyi dava ediyor. Alpaslan Akçınar, 5 Temmuz 2004 günü saat 20.00 sıralarında 3 yaşındaki oğlu Cem ve annesi Şerife Akçınar'ı da alarak Emirgan Korusu Altkapı Çocuk Parkı'na gitti. Kopan ağaç dalı nedeniyle annesi ölen, kendisi ağır yaralanan Alpaslan Akçınar, 2 kez beyin ameliyatı oldu. Doktoru, bir yıl çalışmasının mümkün olmadığını rapor etti.

Akçınar'ın avukatı Fehmi İlhan, Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni dava etti. Avukat İlhan, belediyenin parkta çürümüş ve tehlike arz eden ağaçların bakımını yapmayarak, görevini yerine getirmediğini, halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürdüğünü iddia ederek, maddi ve manevi 80 milyar lira tazminat istedi.

Açık bırakılan, yerinden çıkan veya çalınan rögar kapakları da vatandaşın can ve mal güvenliğini tehlikeye sokuyor. Rögar kapağına çarparak kaza yapan araçların sigorta şirketleri de, hasar bedellerini belediyeden almak için mahkemelere başvuruyor.

Fadime Çağlar'a ait 34 AT 4565 plakalı araç 5 Mayıs 2003'te, D - 100 Karayolu üzerinde bulunan rögar önüne konulan taşa çarptı ve araç hasar gördü. Sigorta şirketi, 6 milyar 181 milyon lira tutan hasar bedelini aracın sahibine ödedi. Sigorta şirketi, usulüne uygun işaret ya da levha konulmamasının kazaya yol açtığını, belediyenin gerekli bakımı ve onarımı yapmaması nedeniyle kusurlu olduğunu savunarak, hasar bedelini belediyeden istedi. Belediye hasar bedelini ödemeyince sigorta şirketi, İdare Mahkemesi'ne başvurdu.

Bir başka kaza da Bağcılar Fevzi Çakmak Mahallesi'nde meydana geldi. 34 ZN 1301 plakalı araç, rögar kapağına çarptı. Sigorta şirketi, 3 milyar 514 milyon lira tutan hasar bedelini sigortalıya ödedi. Ancak sigorta şirketi, kazada kusurun tamamen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yol Bakım ve Onarım Müdürlüğü'ne ait olduğunu, bunun kaza tespit tutanağından anlaşıldığını belirterek, hasar bedelini belediyeden istedi. Belediye bedeli ödemeyince sigorta şirketi, İstanbul Sulh Hukuk Hâkimliği'ne başvurdu. Sigorta şirketinin mahkemeye yaptığı başvuru, 27 Ekim 2004'te Büyükşehir Belediyesi Hukuk Müşavirliği'ne tebliğ edildi.

Engellenen engelli bakanlığa dava açtı

Engelli Akbulut, bir davaya katılmak için Bakırköy Adliyesi'ne gitti, 3. kattaki duruşma salonuna çıkmak istedi. Ancak, asansör yoktu

TBMM'de yasalaşmayı bekleyen "Özürlüler Yasa Tasarısı", Avrupa Birliği (AB) standartlarında yaşam şansını vaat ederken, adliye binasındaki duruşmaya tekerli sandalyesiyle giden Süleyman Akbulut'un başına gelmedik kalmadı. Akbulut da Adalet Bakanlığı'na karşı dava açtı.

Vatandaşın acelesi var
Omurilik Felçlileri Derneği Başkan Yardımcısı Süleyman Akbulut, geçen mayısta, bir davaya şahit olarak katılmak amacıyla Osmaniye'deki Bakırköy Adliyesi'ne gitti. Üçüncü kattaki duruşma salonuna çıkabilmek için aradığı asansör mevcut değildi. 50 merdivenlik engeli aşmak için yardım istedi. Birçoğu, 'acelem var' diyerek gitti. Avukatlardan rica etti. İtiraz ve serzenişlerle karşılaştı. Sonunda aradığı yardımı bulup duruşmaya katıldı. Merdivenlerden çıkarılırken, birkaç kez düşme tehlikesi geçirdi. Çarpma sonucu, sandalyesi de hasar gördü.
"Meraklı bakışları karşısında kendimi aciz ve muhtaç biri olarak hissettim" diyen Akbulut, kendisini olumsuz etkileyen olayın tazmini için Bakırköy Adliyesi'nden 2 milyar lira manevi tazminat talebinde bulundu. Yaptığı başvuru, bir mahkeme kararı olmadığından reddedildi ve binaya uygun özürlülerin kullanımına uygun asansör yapılacağı belirtildi. Ancak, ne zaman yapılacağı belli değildi.
Cevabın kendisini tatmin etmediğini belirten Akbulut, Anayasa'nın 61. maddesi (Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirler alır) ve 3194 sayılı İmar Kanunu'na (Fiziksel çevrenin özürlüler için ulaşılabilir ve yaşanabilir kılınması için imar planları ile kentsel, sosyal teknik altyapı alanlarında ve yapılarda TSE standartlarına uyulması zorunludur) dayanarak İstanbul İdare Mahkemesi'nde Adalet Bakanlığı aleyhine dava açtı.

Devlet uymuyor
Bakanlığın, kanuni ve insani açıdan adliye binalarını özürlülerin kullanımına uygun yapmamasını açıklamak zorunda olduğunu belirten Akbulut, şöyle konuştu:
"Adliye binasında özürlüler için gerekli düzenlemeleri yapsa bile, bunlar, uğradığım muamele ve içine düştüğüm durumu ortadan kaldırmayacak. Devlet, kendi binasında bile standartlara uymuyor. Diğer binalar, yaşam alanları ne olacak?"

Karda düştü, şikâyetçi oldu

Maltepe'de yerel bir gazetenin sahibi Aykut Ünker, geçen ocak ayında İstanbul'u etkisi altına alan yoğun karda, meyilli kaldırımda yürürken düştü. Topuğu ve kaval kemiği kırılan Ünker, Maltepe Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na başvurarak, belediyeden 28 milyar lira maddi - manevi tazminat isteğinde bulundu. Meyilli yapılan kaldırımın karda çok kaydığını ve belediyenin yeterli kar temizleme çalışması yapmadığını iddia eden Ünker, "Eğer kafam çarpsaydı hayatımı bile kaybedebilirdim. 3 ay evden çıkamadım" dedi.
10 ay geçmesine rağmen hâlâ ayağının aksadığını söyleyen Ünker, "Heyet, konunun kendi yetkilerini aştığını belirten bir karar verdi. Şimdi Tüketici Mahkemesi'ne başvuracağım" diye konuştu.

Milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber