Cezaevinde işkenceden ölüm iddiası Meclis'te

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 13 Ekim 2008 12:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

CHP Genel Sekreter Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Engin Ceber'in, İstinye Karakolu ve Metris Cezaevinde ?Kötü muamele ve işkence? sonucunda öldüğü iddiasını Meclis gündemine getirdi.

Sevigen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, 16 yaşındaki İrfan Ağdaş ve gazeteci Metin Göktepe'nin ölümlerinde olduğu gibi, 28 Eylül 2008'de gözaltına alınan Engin Ceber'in, gözaltında kaldığı İstinye Karakolu ve tutuklanarak gönderildiği Metris Cezaevinde ?Kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığının? iddia edildiğini kaydetti.

Ceber'in cezaevinde iken, 10 Eylül 2008'de öldüğünü ifade eden Sevigen, Başbakan Erdoğan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın bu ölüm karşısında değerlendirme yapmadıklarını bildirdi.

Sevigen, önergesinde, şu soruların yanıtlanmasını istedi:

?Engin Ceber'in ölümüne sebep olanlar hakkında Adalet Bakanı tarafından müfettiş gönderilmiş olsa bile, infaz savcısının, soruşturulmaları gereken gardiyan ve cezaevi müdürünün amiri olması nedeniyle bu soruşturma ne kadar sağlıklı olacaktır? Soruşturma için yeni bir savcı görevlendirmeyi düşünüyor musunuz?

Tanık beyanlarının sağlıklı alınması için, halen görev başında bulunan gardiyanlar açığa alınmadan sağlıklı bir ifade alınacağına inanıyor musunuz?

İşkence sonucu öldüğü iddia edilen Engin Ceber ve onunla birlikte göz altına alınıp tutuklanan Özgür Karakaya, Cihan Gün, Aysu Baykal'ın hayatlarının tehlikede olduğunu, avukatları ve basın yoluyla takip etmekteyiz. Bu konuları inceleyip onların bu endişelerini giderecek önlemler almayı düşünüyor musunuz??

Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç de Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in yanıtlaması istemiyle sunduğu soru önergesinde, Ceber'in gözaltında ölümü iddiasını gündeme getirdi.

BAZI YEREL GAZETELERİN KAPATILMASI

DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk ise Bakan Şahin'e yönelttiği soru önergesinde, bazı yerel gazetelerin kapatılmasını gündeme getirdi.

Tuğluk, ?Bu gazete ve yayınlara yönelik yasak ve sansürün, Kürt sorununa resmi devlet yaklaşımıyla ilgisi nedir? Eğer ilgisi yoksa, bu gazetelerin Kürt sorununda resmi yaklaşımı ve askeri yöntemleri eleştiren çizgide yayın yapması nedeniyle yaptırımlarla karşılaştığı iddiasını nasıl açıklayacaksınız?? diye sordu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber