?Aşı eşittir çocuk' demek değil

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Ocak 2009 16:45, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Sağlık Bakanlığı, 2009'da, ?aşı eşittir çocuk? denkleminin doğru olmadığı, erişkinlerin özellikle risk gurubundakilerin de aşılanması gerektiği kanısını yerleştirmek istiyor.

- Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, ?Pnömokok Aşıları Sempozyumu?nda, bakanlığın rutin aşı programının bebek ve çocukları 11hastalığa karşı koruduğunu söyledi. Türkiye'deki aşılama oranlarının yüzde 96'ya ulaştığını, bunun önemli bir oran olduğunu anlatan Torunoğlu, rutin aşıların ülkenin her yerinde ücretsiz uygulandığını hatırlattı.

Sağlık Bakanlığı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği tarafından düzenlenen sempozyumda bu aşıları ücretsiz uygulanması şartıyla özel hastanelere de verdiklerini kaydeden Torunoğlu, geçen yılın kasım ayından beri zatürre aşısının da aşı programına eklendiğini bildirdi.

KRONİK HASTALIĞI OLANLAR DA AŞILANMALI

Uygulamaya öncelikle kış şartlarının ağır olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde başlandığını, ocak ayından beri de tüm Türkiye'ye yaygınlaştırıldığını belirten Torunoğlu, şöyle konuştu:

?Uyguladığımız aşı programıyla her bir çocuğumuz için 145 dolarlık aşı harcaması yapıyoruz. 2002'de bugünkü fiyatlarla 18 milyon TL olan aşı bütçesi 300 milyon TL'ye ulaştı. Sistemin iyi işlemesi için ailelerle iletişime geçmek çok önemli. Ailelerin itimat duyarak çocuklarını aşılatması büyük önem taşıyor. Biz bugün bunu başarmış durumdayız. 2009'daki temel hedefimiz ise, aşı eşittir çocuk denkleminin doğru olmadığı, erişkinlerin özellikle risk gurubundakilerin de aşılanmasının gerekli olduğu kanısını yerleştirmek. 65 yaş ve üstündekiler ile kronik hastalığı olanlara zatürre, Hepatit-B ve tetanoz gibi aşıları yaptırmalarını öneriyoruz.?

Zatürre aşısının sosyal güvence kapsamında olsun ya da olmasın tüm bebeklere ücretsiz uygulandığını vurgulayan Torunoğlu, aşının 2, 4, 6. ve 12. aylarda birer doz uygulandığını, bu yaş gruplarında olup aşılanmamış bebeklere ise yine farklı dozlarda aşı uygulandığını söyledi.

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da, dünyada en fazla ölüme neden olan pnömokok bakterisinin zatürre dışında orta kulak iltihabı, menenjit ve sinüzit gibi rahatsızlıklara da yol açtığını bildirdi. Bu bakterinin, bademcik hariç, vücudun üst bölgesindeki enfeksiyonların tümünde etken olduğunu anlatan Ceyhan, Türkiye'nin dünyada zatürre aşısını aşı programına alan 20 ülkeden birisi olduğuna dikkati çekti. Çocukların yüzde 60'ının bu bakterinin taşıyıcısı olduklarını, ailesinde çocuk bulunan yetişkinlerin yüzde 30'unda da bu bakterinin görüldüğünü kaydeden Ceyhan, ?Dolayısıyla bebeklik döneminde yapılan aşıyla kaynak kurutulunca, yetişkinler de bundan korunmuş oluyor? şeklinde konuştu.

ANTİBİYOTİK KULLANIMINI DA AZALTIYOR

Vanderbilt Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Carlos Grijalva da, çok dirençli ve bulaşıcı olan pnömokok bakterisinin büyük oranda ölüme yol açtığını belirterek, ?Uygulanan aşı sayesinde çocuklarda zatürreden ölümler azaldı? dedi.

Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Stephan Pelton ise zatürre aşısıyla menenjit, zatürre ve orta kulak iltihabı gibi hatsızlıklarda azalma olduğunu söyledi. Bunun toplumda antibiyotik kullanımının da düşmesine neden olduğunu vurgulayan Pelton, Türkiye'de de zatürre aşısının rutin aşı programına alınmasıyla 5 yıl içinde benzer bir durumun yaşanabileceğini ifade etti.

EN ÇOK ÖLDÜREN BULAŞICI HASTALIK

Dünya üzerinde en çok ölüme neden olan bulaşıcı bir hastalık olan zatürre (pnömoni) yılda ortalama 4 milyon çocuğun hayatını kaybediyor. Ülkede yapılan takip çalışmalarında yılda yaklaşık 250 çocuğun pnömokoka bağlı menenjit geçirdiği ve bunların 50 kadarının hayatını kaybettiği bildirildi. Ülkede her yıl pnömokokun etken olduğu 2 bin 500 kana mikrop karışması, 250 bin zatürre, 2.5 milyon orta kulak iltihabının görülebildiği hesaplandı. Pnömokokun bir diğer özelliği de bulaşmanın önlenmesindeki zorluk. Hastalık için kaynağın esas olarak hastalık bulgusu göstermeyen, tamamen sağlıklı görünen taşıyıcılar olduğu kaydediliyor.

Taşıyıcılık ilkokul çocuklarında yüzde 29-35, 6-8. sınıf çocuklarında yüzde 9-25; erişkinlerde ise evde çocuk varsa yüzde 18-29, yoksa yüzde 6 oranında. Okul öncesi çocukların ise yaklaşık yarısı pnömokoku boğazlarında taşıyor. Yoğun klinik araştırmalar sonucunda farklı bir teknoloji kullanılarak çocuklarda sık rastlanan 7 tipe karşı geliştirilen konjuge pnömokok aşısı 2 yaşın altındaki çocuklarda da etkili bir koruyuculuk sağlamakta.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber