Müracaat ve Şikayet İçeren Dilekçelere Cevap Verilmelidir

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 21. maddesinde Devlet memurlarının müracaat ve şikayet hakkına sahip olduğu ve bu tür müracaat ve şikayetlerde, incelemenin yapılarak en kısa zamanda ilgiliye bildirileceği hüküm altına alınmıştır. Şayet bir memur bu kapsamda bir başvuruda bulunmuş ise ilgili kurum memurun dilekçesini işleme koymamazlık edemez. Konuya ilişkin olarak 2004 tarihli Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurul Kararını görmek için tıklayın.

Haber Giriş : 07 Aralık 2004 23:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kararı Gönderen: M. Giritli

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

E. 2002/13
K. 2004/217
T. 26.2.2004

? OLUMSUZ SİCİL (Davacının Sicilinin 3. Sicil Amiri Tarafından Garezle Olumsuz Düzenlendiğinden Bahisle Hakkında Yasal İşlem Yapılması Talebi - Cevap Verilmesi Gerektiği)
? SİCİL AMİRİNİN OLUMSUZ DEĞERLENDİRMESİ (Garezle Olumsuz Düzenlendiğinden Bahisle Hakkında Yasal İşlem Yapılması Talebi - Cevap Verilmesi Gerektiği/Dilekçe Hakkı)
? DİLEKÇE HAKKI (Davacının Sicilinin 3. Sicil Amiri Tarafından Garezle Olumsuz Düzenlendiğinden Bahisle Hakkında Yasal İşlem Yapılması Talebi - Cevap Verilmesinin Yasal Hakkı Olduğu)
? İDARENİN BAŞVURUYU CEVAPLAMAMASI (Davacının Sicilinin 3. Sicil Amiri Tarafından Garezle Olumsuz Düzenlendiğinden Bahisle Hakkında Yasal İşlem Yapılması Talebi - Cevap Verilmesi Gerektiği)

2709/m.74
657/m.21
2577/m.14/3-d,15/1-b

ÖZET : Davacı 1992 yılı sicilinin üçüncü sicil amiri tarafından, garezle olumsuz düzenlendiğinden bahisle, hakkında yasal işlem yapılması talebiyle davalı idareye başvurmuştur. Davalı idare, işlemin idari davaya konu edilemeyeceğini, Valinin üçüncü sicil amiri olarak ikinci sicil amirinin değerlendirmesine aynen katıldığını, yapılan inceleme sonucunda ikinci sicil amiri hakkında yapılacak bir işlem olmadığının davacıya bildirildiğini, Valinin de ikinci sicil amiri olan emniyet müdürü gibi aynı değerlendirmeyi yaptığından cevap verilse dahi aynı cevabın verileceğini, sonuç olarak hiçbir şeyin değişmeyeceğini ileri sürmüştür.

T.C. Anayasası'nın 74. maddesinde vatandaşların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahip oldukları, kendileriyle ilgili başvurmaların sonucunun gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirileceği öngörülmüş olup bu durumda Anayasanın 74. ve 657 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan 21. maddesi hükmü gereğince konu ile ilgili inceleme yapılarak davacıya bir cevap verilmesi gerektiğinde kuşku yoktur.

İstemin Özeti: Davacının 1992 yılı sicilinin üçüncü sicil amiri olarak garezle, olumsuz düzenlendiğinden bahisle ... Valisi hakkında yasal işlem yapılması talebiyle davalı idareye yaptığı başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada; Ankara 5. İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen 3.11.1997 günlü, E: 1997/225, K: 1997/1179 sayılı kararın, Danıştay Onikinci Dairesinin 26.2.2001 günlü, E: 1998/475, K: 2001/651 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyulmayarak, işlemin iptali yolundaki ilk kararında ısrar edilmesine ilişkin olarak verilen 11.6.2001 günlü, E: 2001/722, K: 2001/808 sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Yakup Barın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Efser Koçakoğlu'nun Düşüncesi: Davacının 1992 yılı sicil raporunun 3. sicil amiri olarak garezle olumsuz düzenlendiğinden bahisle ... Valisi hakkında yasal işlem yapılması istemiyle davalı idareye yaptığı başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemi iptal eden mahkemenin ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının ... İlçesinde Emniyet Müdürü olarak görev yaptığı 1992 yılında 1 günlük aylık kesim cezası ile tecziye edildiği, bu işlemin iptali istemiyle açtığı dava sonunda disiplin cezasının iptal edildiği, 1992 yılında olumsuz düzenlenen siciline karşı açtığı davanın da davacı lehine sonuçlandığı ve temyiz edilmeyerek kesinleştiği davacının da sicil raporunun garezle ve gerçeğe aykırı olarak doldurulduğu gerekçesiyle 2 sicil amiri ... Emniyet Müdürü ve 3. sicil amiri olarak ... Valisi hakkında yasal işlem yapılması istemiyle başvuruda bulunduğu, ... Emniyet Müdürü hakkında yapılan önsoruşturma sonrası yapılacak bir işlem olmadığı kanaatine varıldığı ve davacıya bilgi verildiği, ancak ... Valisi hakkındaki şikayet ile ilgili olarak herhangi bir cevap verilmemesi üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesinin 3622 sayılı yasayla değişik 3. fıkrasının ( d ) bendinde dilekçelerin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden incelemeye tabi tutulacağı öngörülmüş olup, aynı yasanın 15. maddesinin 3622 sayılı yasayla değişik. 1. fıkrasının ( b ) bendinde de 14. maddenin 3/d bendinde yazılı halde davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.

Bazı görevliler hakkında ceza kovuşturması açılması için yapılan başvuruya cevap verilmemesi üzerine tesis edilen zımni ret işlemi ceza yargılamasını ilgilendirdiğinden idari işlem niteliğini taşımamaktadır.

Bu durumda idari işlem niteliğinde olmayan davaya konu işlemin iptal davasına konu edilmesine olanak bulunmadığından davanın reddi gerekirken işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile mahkemenin ısrar kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca, gereği görüşüldü:

KARAR : Dava; davacının 1992 yılı sicilinin üçüncü sicil amiri olarak garezle, olumsuz düzenlendiğinden bahisle ... Valisi hakkında yasal işlem yapılması talebiyle davalı idareye yaptığı başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Ankara 5. İdare Mahkemesi 3.11.1997 günlü, E: 1997/225, K: 1997/1179 sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 21. maddesinde; Devlet Memurları, kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat; amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikayet ve dava açma hakkına sahiptirler. Müracaat ve şikayetler söz veya yazı ile en yakın amirden başlayarak silsile yolu ile şikayet edilen amirler atlanarak yapılır. Müracaat ve şikayetler incelenerek en kısa zamanda ilgiliye bildirilir..."" hükmünün yer aldığı, dava dosyasının incelenmesinden; davacı hakkında ... İlinin ... İlçesinde Emniyet Müdürü olarak görev yaptığı 1992 yılında ... Emniyet Müdürünce soruşturma açtırıldığının, soruşturma sonucunda, davacının Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunca bir günlük aylık kesimi cezası ile tecziye edildiğinin, davacının disiplin cezasının iptali istemiyle, İstanbul 2 Nolu İdare Mahkemesine açmış olduğu dava sonucunda işlemin iptal edildiğinin, daha sonra davacının 1992 yılı sicilinin düzenlenmesinde birinci sicil amiri olarak ... Kaymakamının davacıya 90 puan, ikinci sicil amiri olarak ... Emniyet Müdürünce 47 puan takdir edildiğinin, yönetmelik gereği her iki değerlendirme arasında 10 puanın üzerinde fark olduğundan, üçüncü sicil amiri olarak ... Valisince davacıya 47 puan verilmek suretiyle anılan yıla ilişkin sicilinin olumsuz düzenlendiğinin, davacının bu işleme karşı açtığı davanın İstanbul 4 Nolu İdare Mahkemesinin 30.9.1994 günlü, E: 1993/833, K: 1994/1213 sayılı kararıyla lehine sonuçlandığının ve bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin, bunun üzerine davacının 1992 yılı sicil raporunu garez veya özel amaçla gerçeğe aykırı olarak doldurdukları iddiasıyla ... Emniyet Müdürü hakkında 31.3.1995 günlü, 531 sayılı yazı ile Emniyet Genel Müdürlüğüne, ... Valisi hakkında da 31.3.1995 günlü, 532 sayılı yazı ile İçişleri Bakanlığı ilgililer hakkında yasal işlem yapılması istemiyle müracaatta bulunduğunun, davacının başvurusu üzerine ... Emniyet Müdürü hakkında konu ile ilgili olarak yapılan ön soruşturma sonrası muhakkikçe ... Emniyet Müdürü hakkında yapılacak bir işlem olmadığı kanaatine varılarak davacıya bilgi verilmesine karşın, ... Valisi hakkındaki şikayeti ile ilgili olarak herhangi bir bildirimin yapılmaması üzerine işbu davanın açıldığının anlaşıldığı, bu haliyle davalı idarece davacının müracaatı üzerine 657 sayılı Kanunun yukarıda anılan 21. maddesi hükmü gereğince konu ile ilgili incelemeler yapılarak en kısa zamanda davacıya bir cevap verilmesi gerekirken başvurusunun cevapsız bırakılmak suretiyle reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir.

Anılan karar; yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Danıştay Onikinci Dairesinin 26.2.2001 günlü, E: 1998/475, K: 2001/651 sayılı kararıyla; Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin, Sicil Amirlerinin Sorumlulukları başlıklı 19. maddesinde; ""garez veya özel amaçla sicil raporlarını gerçeğe aykırı doldurdukları anlaşılan sicil amirlerinin cezai sorumlulukları saklıdır."" hükmüne yer verildiği, 657 sayılı Yasanın 21. maddesinde ise, ""Devlet Memurları kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat; amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikayet ve dava etme hakkına sahiptirler. Müracaat ve şikayetler söz ve yazı ile en yakın amirden başlayarak silsile yolu ile şikayet edilen amirler atlanarak yapılır. Müracaat ve şikayetler incelenerek en kısa zamanda ilgiliye bildirilir."" kuralının getirildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesinin 3622 sayılı Yasayla değişik 3. fıkrasının ( d ) bendinde, dilekçelerin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden incelemeye tabi tutulacağının öngörüldüğü, aynı Yasanın 15. maddesinin 3622 sayılı Yasayla değişik 1. fıkrasının ( b ) bendinde de, 14. maddenin 3/d bendinde yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülürse davanın reddine karar verileceğinin hükme bağlandığı, bazı görevliler hakkında ceza kovuşturması açılması için yapılan başvuruya cevap verilmemesi üzerine tesis edilen zımni ret işleminin ceza yargılamasını ilgilendirdiğinden idari işlem niteliğini taşımadığı, bu durumda, idari işlem niteliğinde olmayan davaya konu işlemin iptal davasına konu edilmesine olanak bulunmadığından, davanın reddi gerekirken işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi, dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir.

Davalı idare, işlemin idari davaya konu edilemeyeceğini, Valinin üçüncü sicil amiri olarak ikinci sicil amirinin değerlendirmesine aynen katıldığını, yapılan inceleme sonucunda ikinci sicil amiri hakkında yapılacak bir işlem olmadığının davacıya bildirildiğini, Valinin de ikinci sicil amiri olan emniyet müdürü gibi aynı değerlendirmeyi yaptığından cevap verilse dahi aynı cevabın verileceğini, sonuç olarak hiçbir şeyin değişmeyeceğini ileri sürerek Ankara 5. İdare Mahkemesinin 11.6.2001 günlü, E: 2001/722, K: 2001/808 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

T.C. Anayasası'nın 74. maddesinde vatandaşların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahip oldukları, kendileriyle ilgili başvurmaların sonucunun gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirileceği öngörülmüş olup bu durumda Anayasanın 74. ve 657 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan 21. maddesi hükmü gereğince konu ile ilgili inceleme yapılarak davacıya bir cevap verilmesi gerektiğinde kuşku yoktur.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın usul ve hukuka uygun olduğu ve dilekçede ileri sürülen temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile Ankara 5. İdare Mahkemesinin 11.6.2001 günlü, E: 2001/722, K.2001/808 sayılı ısrar kararının onanmasına, dosyanın Ankara 5. İdare Mahkemesine gönderilmesine, 26.2.2004 günü oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

Danıştay Onikinci Dairesinin 26.2.2001 günlü, E: 1998/475, K.2001/651 sayılı İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunan kararda yer alan gerekçeler doğrultusunda, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Ankara 5. İdare Mahkemesinin 11.6.2001 günlü, E: 2001/722, K.2001/808 sayılı ısrar kararının bozulması oyuyla, karara karşıyız.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber