MEB'den yeni öğretim programlarının uygulanmasının değerlendirilmesi

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 02 Şubat 2009 15:10, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Millî Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen "Yeni Öğretim Programlarının Uygulanmasının Değerlendirilmesi" toplantısının açılışına katıldı.

Bakan Çelik, burada yaptığı konuşmada, eğitimin fiziki ve teknolojik altyapı, insan kaynakları ve programıyla bir bütün olduğunu belirterek, "teknolojinin son harikalarıyla dünyanın en modern okulları kurulsa bile öğretmen ve müfredatın eksik olması durumunda arzulanan hedefe ulaşılamayacağını" söyledi.

"Yeni bir anlayış ve mantıkla eğitim sisteminin yeni baştan dizayn edilmesi konusunda" müfettişlere çok ağırlıklı görev düştüğünü, onların öğretmenlere rehberlik etmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Çelik, Teftiş Kurulunun kontrol görevinin öncesinde geliştirme, rehberlik yapma ve yol gösterme işlevini yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.

Bakan Çelik, "Özellikle sadece soruşturmaya, incelemeye odaklanmış ve tüm mekanizma ve sistem içerisinde aksaklıkları tespit etmeye yönelik bir teftiş, denetim mekanizması, gerçek anlamda fonksiyon icra etmiyor demektir. Bu, elbette teftiş mekanizmasından beklenen fonksiyonlardan bir tanesidir ama eğer bu ayak sağlam olup diğer ayaklar eksik olursa o bizim için hayırlı sonuçlar doğurmaz" dedi.

Eğitimi bir bütün olarak gördüklerini, bu nedenle altyapı ve müfredat gibi konuları aynı anda ele almayı benimsediklerini belirten Bakan Çelik, "hükümetin iş başına geldiği andan itibaren büyük eksiklik olarak gördüğü alt yapı, erişim ve kalite olmak üzere üç ana başlıkla birlikte, aynı zamanda ve at başı götürecek şekilde bir değişim ve dönüşüm programı hayata geçirdiğini" bildirdi.

Bunların, AK Parti kurulduğunda parti programında, daha sonra seçim beyannamesinde ve hükümet programında yer aldığını, "başkalaşan dünyanın gereklerine cevap vermeyen müfredatın değiştirilmesini daha işin başındayken belirlediklerini" dile getiren Çelik, şöyle devam etti: "Bugün çocuklarımızın eğitim gördüğü her üç derslikten birisi bizim hükümetimiz döneminde yapılmıştır. Bizim bakanlığımız döneminde, sizlerin bu mekanizmada görev almasıyla birlikte, gerçekten büyük bir başarı öyküsü vardır. Katkısı olan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bugün sistemde yer alan üç öğretmenden biri bu dönemde atanmıştır. Artık internet bağlı olmayan okullarımız bir elin parmakları kadardır ve son 5 bin okulumuza da yine Telekom'la yaptığımız bir protokol çerçevesinde internet bağlanması 1-2 ay içerisinde tamamlanacaktır ama bunların içerisinde en önemlisi, işin hayatiyeti olan ve eğitimin olmazsa olmazlığından birisi olan müfredat meselesi, gerçekten bir sessiz devrim niteliğindedir ve çok anlamlıdır."

Bakan Çelik, "kitle merkezli" olan önceki müfredatın çocuklara "iyi-kötü, siyah-beyaz' gibi iki ayrı kutup sunduğunu ve öğrencinin "kafasını çöplüğe dönüştürmekten başka işe yaramadığını" savundu. "Kışı mı yazı mı sevdiği" konusunda sorulan soruya "Niye baharın canı mı çıktı?" diye yanıt veren Nasrettin Hoca'yı örnek gösteren Çelik, "Biz çocuklarımızı ya yaza ya kışa mahkum eden anlayışa sahiptik ama bunun değiştiğini, değişmekte olduğunu görüyoruz" diye konuştu.

Bakan Çelik, ortaöğretimdeki eski sistemin pedagojik olmadığı için basamak basamak değiştirildiğini dile getirerek, yeni müfredatın temel mantığını Bacon'un "Bizim gücümüz yediklerimizden değil, hazmettiklerimizdendir" sözüyle açıkladı. Müfredatı "birey merkezli" olarak tanımlayan ve amacın "iyi birey, iyi vatandaş ve iyi insan" yetiştirmek olduğunu belirten Bakan Çelik, Nazım Hikmet'in "Bir ağaç gibi hür ve müstakil, bir orman gibi kardeşçesine" sözlerine atıf yaptı.

Hüseyin Çelik, "Bizim zenginliğimiz kazandıklarımızdan değil, muhafaza edebildiklerimizden gelir. Bizim ilgilerimiz, öğrendiklerimizden değil, özümsediklerimizden gelir. Eğer bunu kulaklarımıza küpe yaparsak, esas kazanımlarımız budur" değerlendirmesinde bulundu.

Her yıl 165 milyon öğrenciye ücretsiz ders kitabı dağıtıldığını ama bunların bazı okul ve öğretmenlerce "eksik bulunarak çantada hapsedildiğini ve yardımcı kitap önerildiğini" belirten Bakan Çelik, müfettişlerden, bunun üzerine gitmelerini istedi.

Bakan Çelik, "(Bu kitaplarda yeteri kadar bilgi yoktur) Bu kitapları hazırlayanlar senin kadar düşünemiyorlar mı? Bunun içerisinde onlarca bilim adamının, yüzlerce uzmanın emeği var. Biz ansiklopedi dağıtmıyoruz çocuklara. Eğer daha fazla bilgi almak istiyorsa her okulda internet var" dedi.

Öğrencilerin bugüne değil, yarına göre hazırlanmaları gerektiğini anlatan Çelik, şunları söyledi: "Yıllar yılı Türk eğitim tarihi, aynı zamanda ıskalamaların tarihidir. Niçin yeteri kadar yabancı dil öğretemiyoruz, niçin yeteri kadar mucit yetiştiremiyoruz, niçin Türkçeyi yeteri kadar anlatamıyoruz? Bunu sorgulamamız gerekiyor. Biz hep ıskalamışız. Onun için bu modern yöntemleri, olması gerekenleri birileri iyi algılamıyorsa, bizim onlara mutlak surette anlatacak bir mekanizma bulmamız lazım."

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Merdan Tufan da gelişmişliğin göstergelerinden birinin kaliteli eğitim olduğunu belirterek, çocuklar ve gençlerin çağın gereklerine uygun bilgiyle donatılmış, geleceği tanıyan bir anlayışla yetiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Başkan Tufan, yeni müfredatın öğrencileri düşünmeye sevk ettiğini ve derse aktif katılımlarını sağladığını kaydetti.

Teftiş Kurulu Başkanı Muzaffer Doğan ise müfettişler arasında bir araştırma yaptıklarını, sonuçta müfettişlerin "soruşturmacı" özelliğinin "araştırmacılığın" önüne geçtiğini gördüklerini dile getirerek, denetim konusunu yeni yaklaşımlara daha uyumlu hale getirmeye çalıştıklarını sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber