Şahin: Seçim takviminde sosyal yardım yapılamaz hükmü yok

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 11 Şubat 2009 13:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, seçim sathı mahalline girildiğinde veya seçim takvimi başladığında, 'sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları yardım edemez' diye herhangi bir hüküm olmadığını belirtti.

TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Şahin, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararı anımsatılarak, yapılan yardımlara ilişkin değerlendirme yaptı.

YSK kararına, seçim takvimi bağlamında uyması gereken kişi ve kurumlar kimse, bunların uyacaklarını belirterek, "Ancak gözlemim şudur, seçimlere siyasi partiler, adaylar katılırlar. Siyasi partiler ve adayların uymaları gereken prosedürler, seçim takviminde açıklanmıştır. YSK'nın da yardımlarla ilgili açıklamalarının birinci derecede muhatabı siyasi partiler ve adaylar. Kamu kurum ve kuruluşları, kendi görevleriyle ilgili öteden beri yürüttükleri vatandaşa yönelik sosyal faaliyetlerini her halde devam ettirirler. Örneğin okula gönderecek gücü olmadığı için çocuklarını okula gönderemeyenlere, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının vermiş olduğu parasal destekler var. Bu parasal destekleri, her halde sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımız kesecek değiller. Buna benzer yardımlar kuşkusuz ki devam eder. Bu, YSK'nın kararının dışındadır diye değerlendiriyorum. Kişisel düşüncem budur."

Beyaz eşya dağıtımı sonrası tartışmaların gündeme geldiğinin anımsatılması üzerine de Şahin, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının, yıl boyunca parasal imkanları çerçevesinde, şartları taşıyan vatandaşlara yardım yaptığını söyledi.

Şahin, "Bunların, seçim sathı mahalline girildiğinde veya seçim takvimi başladığında, 'bu vakıflar yardım edemez' diye herhangi bir hüküm yok bildiğim kadarıyla. Peki hangi alanlarda yardım edebilirler? Beyaz eşya mı, siyah eşya mı, ne yardımı yaparlar? Bunlar herhalde kendi mevzuatları içinde vardır. O çerçevede değerlendirmek lazım"dedi.

Şahin, beyaz eşya yardımının, bugüne kadar görülmemiş bir yardım şekli olduğuna işaret edilmesi üzerine de "Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları, vatandaşlarımıza ne yardımında bulunursa seçim yasaklarına girmez, ne yardımda bulunursa girer diye bir değerlendirme yapmak lazım. Bunu da fazla mantıklı bulmuyorum" diye konuştu.

Yargıtayın "Dinleme" kararı

Bir gazetecinin, "Yargıtay 8. Ceza Dairesi, telefon dinlemelerinin tek başına delil sayılamayacağına karar verdi. Bu konuda görüşlerinizi alabilir miyiz?" diye sorması üzerine Şahin, bu konudaki yasa ve yönetmeliklerin son derece açık olduğunu ve tereddüte mahal bırakmadığını söyledi.

Yargıtayın kararını ve gerekçelerini henüz okumadığını, derinlemesine tahlil yapabilecek noktada olmadığını ifade eden Şahin, şöyle konuştu:

"Bu konudaki yasa ve yönetmelikler, yargı kararıyla iletişim tespitinin hangi şekillerde delil olacağını açık şekilde ortaya koymuştur. Uygulamayı yapacak yargı organlarımız da bu yasa ve yönetmelik çerçevesinde bu delilleri değerlendirirler. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin hangi gerekçelerle böyle karar verdiğini bilmiyorum. Belki başka yan delillerle de ispatı gerekir. 'Telefon konuşmasındaki ifadeler, belki çok açık değildir, kapalıdır. Oradan bir sonuç çıkarmak belki zordur' düşüncesiyle böyle bir değerlendirme yapılmış olabilir. Bu sadece benim tahminim."

14 Şubat sevgililer günü

Cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklulara, 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla açık görüş yaptırılmasına ilişkin yayımladığı genelge anımsatılarak, bu fikrin nasıl ortaya çıktığı sorulan Şahin, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala'nın kendisini aradığını ve "Böyle bir şey yapsanız iyi olmaz mı?" dediğini belirtti. Şahin, şunları kaydetti:

"Ben de sempatik karşıladım. Genel müdürümüzle istişare ettim. O da 'Böyle bir düşünce uygulamaya yansıtılabilir' dedi. Ben de 'Arkadaşlar hazırlık yapın' dedim. Böyle bir genelge yayımladık. Hayırlı olsun."

Deniz Feneri dosyası

Bir başka soru üzerine, Almanya'daki Deniz Feneri davasına ilişkin dosyanın henüz gelmediğini belirten Şahin, "Ancak aldığımız bilgi kadarıyla, gönderilme hazırlıklarının bittiği ifade edildi. Sanıyorum çok yakın zamanda bize gelir. Biz de ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına dosyayı hemen göndeririz" dedi.

Şahin, "İstanbul'da dün jandarma, 'Karargah Evleri' operasyonu yaptı. Bu operasyon, Ergenekon soruşturması kapsamında da değerlendiriliyor. Bu operasyonları nasıl buluyorsunuz?" diye sorulması üzerine, her kurumun, suç ve suçluyla mücadelede üzerine düşeni yapacağını, ilgili Cumhuriyet savcılığının da görevini yerine getirdiğini söyledi. Şahin, "Bu bir yargı sürecidir. Biz, bu süreçleri, sadece izleriz, sonucunu bekleriz" diye konuştu.

Komutanların GATA'ya sevki

"Ergenekon" soruşturması kapsamında tutuklanan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün, GATA'ya sevki konusunda tartışmalar olduğunu, bütün komutanların GATA'ya sevk edildiği şeklinde eleştiriler bulunduğu ifade edilerek, "Bu eleştiriler haklı mı? Nasıl değerlendiriyorsunuz?" diye sorulması üzerine Şahin, tutuklu ve hükümlerin rahatsızlanması halinde, yapılacak işlemleri düzenleyen yönetmeliğin açık olduğuna işaret etti.

Şahin, "Komutanların sevkine yönelik uygulamalar, bu prosedür açısından incelendi mi?" sorusu üzerine, "Uygulanmış olmalı. Sayın Tolon Paşayla ilgili, bu prosedürün uygulandığını biliyorum. Ancak bu şekilde sevk edilebilir. Diğerleriyle ilgili de bu prosedürün uygulanması gerekir. Eğer uygulanmamışsa, uygulamada bir sorun var demektir. Söylediğiniz konunun da böyle olmuş olması lazım. Onu buradan döndükten sonra soracağım" diye konuştu.

"İnceleme mi başlatacaksınız?" sorusu üzerine Şahin, "Hayır, bir sorayım. Bu prosedür uygulanmış olmalı" yanıtını verdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber