Bakanların elden aldığı istifa dilekçelerinin hukuken geçerli olduğuna dair Danıştay İDDK kararı
T.C.
DANİŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No:2005/14
Karar No:2008/1911
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) :Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı/ ANKARA
Karşı Taraf (Davacı) :Gürol Banger
Vekili : Av. M. Fuat Aksoy
Çatallı Sk. No:25 Gazi Mah. - ANKARA
İstemin Özeti :Ankara 10. İdare Mahkemesince verilen ve Danıştay Beşinci Dairesinin 12.5.2003 günlü, E:2003/1300, K:2003/2063 sayılı bozma kararına uyulmayarak dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararında ısrar edilmesine ilişkin bulunan 26.10.2004 günlü, E:2004/3141. K:2004/1971 sayılı kararı, davalı idare temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti :Temyize konu ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede öne sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Mustafa Karabulut'un Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı E. Nur Necef in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, İstemin reddi ile temyiz edilen İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca dosyanın tekemmül etmiş olduğu anlaşıldığından, davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; davacının Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı görevinden istifa ettiği yönündeki isteğinin kabulüne ilişkin 28.3.2002 günlü, 2344 sayılı işlemin iptali ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Ankara 10. İdare Mahkemesi 18.9.2002 günlü, E:2002/529, K:2002/1069 sayılı kararıyla; olayda, davacının Bakanlık Makamına hitaben verilen ve Evrak Şube Müdürlüğü'nce havaleli 28.3.2002 tarih ve 1354 varide numaralı tarihsiz dilekçesindeki, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanliğı'ndan istifa isteğinin Bakanlık Makamının aynı gün ve 2344 sayılı onayı ile uygun görüldüğü ve onayın 29.3.2002 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanı olarak atanmadan önce vesayet makamı olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından, müvekkilinden tarihsiz bir istifa dilekçesi alındığı, kendisinin herhangi bir istifa talebi olmamasına rağmen atanmasından yaklaşık 9 ay sonra bu dilekçesinin işleme konulması suretiyle işlem tesis edilmesinin hukuka aykın olduğu iddiaları ile bu davanın açıldığının anlaşıldığı, istifanın bir irade beyanı ve kişiye bağlı bir hak olmakla birlikte ilgilinin iradesini istifa etmek yönünde kullandığının tereddütsüz bir biçimde ortaya konulmasının gerektiği; olayda ise, istifa dilekçesinin tarihsiz olduğu, davacının da dava açmakla gerçek iradesinin istifa yönünde olmadığını ortaya koyduğu, bu durumda uygulamaya konulduğu tarihte davacının iradesini yansıtmayan tarihsiz istifa dilekçesine dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan, davacının 17.3.2002 - 29.3.2002 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yatarak tedavi gördüğü, 29.3.2002 tarihinde taburcu olup, bu tarihten itibaren de iki ay istirahatü olduğu, bu durumun verilen söz konusu istifa dilekçesinin davacının göreve atandığı tarihte verildiğini ve davalı idarece 28.3.2002 tarihinde davacının isteği dışında işleme konulduğu hususunu kanıtlamakta olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ve davacının yoksun kaldığı parasal kayıplarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar vermiştir.
Anılan karar temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay Beşinci Dairesinin 12.5.2003 günlü, E:2003/1300, K:2003/2063 sayılı kararıyla; olayda, davacının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kayıtlarına 28.3.2002 gün ve 1354 sayıh olarak giren tarihsiz istifa dilekçesi ile "yürütmekte olduğu Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı görevinden ayrılmak" istediğini belirtmesi üzerine, 28.3.2002 günlü Bakan oluru ile ayrılma isteğinin kabul edildiği, görevden ayrılma isteğine ilişkin dilekçenin davacı tarafından yazıldığı ve imzalandığı hususunun taraflar arasında ihtilafsız olduğunun anlaşıldığı, bu durumda; istifa (ayrılma isteği) tek taraflı bir irade beyanı olup, çekilme isteğinin kabulü halinde yürürlüğe gireceğinin açık bulunduğu, her ne kadar olayda, davacı görevden ayrılma dilekçesinin, göreve başlamadan önce verildiğini iddia etmekte ise de, bu husus hukuken kabul edilebilir kanıtlarla ortaya konulamadığı gibi, sözkonusu göreve atanmasından sonra geçen 9 aydan fazla süre içerisinde bu dilekçesindeki isteğinden vaz geçtiği yolunda davalı idareye herhangi bir başvurusunun da olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafından hazırlanan ve imzalanan görevden ayrılma isteğine ilişkin dilekçenin işleme konularak isteğinin kabulüne İlişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi bozma kararına uymayarak ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare, Ankara 10. İdare Mahkemesinin 26.10.2004 günlü, E:2004/3141, K:2004/1971 sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümlerine göre istifa (çekilme) memurun kendi isteği ile memurluk statüsünün sona erdirilmesi olarak tanımlanabilir. İstifa memurun isteğine bağlı bir işlem olduğundan açık bir irade beyanını gerektirmektedir. Danıştay Beşinci Dairesinin kararında da belirtildiği üzere, görevden istifa suretiyle ayrılma isteğine ilişkin dilekçenin davacı tarafından yazılıp imzalandığı tartışmasızdır. Davacıya istifa dilekçesinin zorla, baskıyla imzalatıldığı yolunda bir saptama ise dosyada bulunmamaktadır. Bu itibarla, davacının istifa dilekçesinin işleme konularak ayrılma isteğinin kabulüne ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, Ankara 10. İdare Mahkemesinin işlemin iptali yolundaki 26.10.2004 günlü, E:2004/3141. K:2004/1971 sayılı ısrar kararının, Danıştay Beşinci Dairesinin bozma karan doğrultusunda BOZULMASINA, dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine, 13.11.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu
Danıştay Başkanvekili 5. Daire Başkanı 13. Daire Başkanı
Sinan Yörükoğlu Turan Falcıoğlu X Faruk Öztürk
12. Daire Başkanı 10. Daire Başkanı 6. Daire Başkanı
Yücel İrmak Mehmet Ünlüçay Bekir Aksoylu
8. Daire Başkanı 2. Daire Başkanı 11. Daire Başkan V.
Ayla Alkıvılcım Kamuran Erbuğa Ahmet Hamdi Ünlü
6. Daire Üyesi 6. Daire Üyesi 11. Daire Üyesi
Banu Dilcin Nazlı Koçer İzge Nazlıoğlu
13. Daire Üyesi 2. Daire Üyesi 5. Daire Üyesi
Ali Öztürk Murat Cebeci X Günay Erden
8. Daire Üyesi 11. Daire Üyesi 2. Daire Üyesi
Yeniay Kaya Nihat Turan Kırdar Özsoyfu
5. Daire Üyesi 13. Daire Üyesi 2. Daire Üyesi
Sadri Bozkurt Turan Karakaya Ayla Günenç
13. Daire Üyesi 6. Daire Üyesi 8. Daire Üyesi
Zümrüt Öden Zeynep Yılmaz Sıddık Yıldız
12. Daire Üyesi 10. Daire Üyesi 8. Daire Üyesi
Efser Koçakoğlu Nüket Yoklamacıoğlu Atıl Üzelgün
5. Daire Üyesi 10. Daire Üyesi 12. Daire Üyesi
Hayrettin Kadıoğlu İbrahim Berberoğlu Muzaffer Dilek
12. Daire Üyesi 10. Daire Üyesi 11. Daire Üyesi
Erkan Cantekin Tülin Özdemir M.Temel Koçaklar
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla İlgili dosyanın incelenmesinden; Ankara 10. Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sür temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, d idarenin temyiz isteminin reddi İİ3 İdare Mahkemesinin kararının onanması gerektiği oV karara katılmıyoruz.
5. Daire Başkanı Turan Falcıoğlu
2. Daire Üyesi Murat Cebeci