Vergi İdaresinin yapılandırılması sorun olacak

Vergi idaresinin yeniden yapılandırılması konusunda hem bürokrasi hem de bakanlar arasında henüz net görüş birliğine varılamazken, durumdan rahatsız olan TÜSİAD, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mektup gönderdi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başbakan Erdoğan'a gönderdiği mektupta rahatsızlığını dile getirerek, kamu reform çalışmalarında öncelikle önem verilen konulardan birinin Gelir İdaresi'nin yeniden yapılandırılması olduğunu ve bu konuda bir yasa taslağı hazırlandığını anımsatarak, tasarıda kurumun özerkliği, vergi politikası oluşturma süreci, kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınması, mükellef odaklılığın geliştirilmesi ve süreçlerin denetimi gibi konularda bazı önemli eksikler olduğuna dikkat çekti.

"BÜROKRASİ OLİGARŞİSİ GÜÇLENECEK"

TÜSİAD'a göre, Vergi İdaresi'nin yeniden yapılandırılmasına başlanırken, kayıtdışı ekonominin kayda alınması için önlemleri hayata geçirecek, vergi toplanmasında etkinliği sağlayacak, vergiyi tabana yayacak, vergilemede eşitliği ve adaleti sağlayacak bağımsız bir yapı oluşturulması amaçlanırken, sonuçta vergi idaresinde köklü değişiklikten uzaklaşıldı ve idare Maliye Bakanlığı'na bağlı bir birime dönüştürüldü. Mektupta, "Bu eksikliğin giderilmemesi halinde korkarız ki 'Gelir İdaresi Başkanlığı' Maliye Bakanlığı'nın sadece yeni bir bürokratik birimi olarak hayata geçecek ve sorun çözmek yerine, kendisi sorun haline gelecek ve 'bürokrasi oligarşisi'ni güçlendiren bir yapı ortaya çıkmış olacaktır" denildi.

TASLAKTAKİ EKSİKLİKLER

- Gelir İdaresi Başkanlığı özerk olmalıdır: Gelir İdaresi'nin ihtiyacı olduğu düzeyde idari özerklik sağlanamamıştır. Siyasi irade ile Gelir İdaresi'nin ilişkisi idarenin siyasi otoriteye orta ve uzun vadeli finansal ve operasyonel hedefleri taahhüt etmesi, performansının hedeflerin gerçekleştirme oranı ile ölçülmesi ve kaynaklarının bu çerçevede belirlenmesi çerçevesinde düzenlenmelidir.

- Vergi politikası oluşturma süreci tanımlanmalıdır: Vergi politikası, fikirlerin oluşturulmasından TBMM'de yasalaşmasına kadar tam bir süreç olarak tanımlanmalıdır.

- Ulusal veri yönetimi temel bir süreç olarak belirlenmelidir: Kayıtdışı ekonominin ulaştığı boyut vergi denetimlerindeki sorunlar kadar ülke olarak bilgi/veri altyapımızın yetersizliğinden de kaynaklanmaktadır. Bu nedenle ulusal düzeyde nitelikli ekonomik bilginin üretimi, değişimi ve kullanımı yönetebilecek bir kurumsal kapasite eksikliği vardır.

- Vergi mükellefi hak sahibi olarak tanımlanmalıdır: Mükellef haklarından yer yer bahsedilmesine karşın bu hakların neler olduğu tanımlanmamıştır. Bunun da tasarıda belirtilmesi gerekmektedir.

- Gelir İdaresi'nin kendi denetim mekanizması oluşturulmalıdır: Denetimin önemli bir kısmı Gelir İdaresi dışında bırakılmıştır.

- Yeniden yapılanmanın geçiş dönemi planlaması öngörülmemiştir: İnsan kaynakları ve performans yönetimi konularında da kurumun ihtiyacı olan modeller yasaya yansıyamamıştır."