Ek-2'ye İlişkin Değerlendirme

Gelinmiş olan son nokta itibariyla, tüm eğitim camiası yönetici atamalarından bıkmış hale gelmiş bulunmaktadır. Son Danıştay kararı bağlamında, şu hususu önemle belirtmek gerekmektedir. Ek-2'nin sadece 3 satırının yürürlüğü durdurulmuştur. Tümüyle bir iptal söz konusu değildir. Bu nedenle, Ek-2 ile yapılan tüm atamaları iptal edilmemelidir. Bu konuya ilişkin bir değerlendirme için başlığa tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 07 Nisan 2009 16:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bakanlığın 24/04/2008 günü yayımladığı Eğitim kurumları Yöneticileri Yönetmeliği ile ilgili olarak ilk dava Eğitim-İş Sendikası ardından Eğitim Sen sendikası tarafından bir çok maddenin iptali istemiyle açılmıştı. Bu davanın sonuçlanması sonucunda yönetmelik maddeleri ile ilgili iptal ya da yürütmeyi durdurma kararı çıkmamıştı. Sadece Ek-2 de yer alan objektif olmayan bazı hususlarla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Bunun üzerine 15/10/2008 günü mahkeme kararını yerine getirmek adına Ek-2 de değişiklik yapmış ve özellikle vekalet ile geçici görevlendirmelere verilen puanlar arasındaki farkı az da olsa açmıştır.

Bu değişiklikten sonra Eğitim-Sen Ek-2' yi yargıya taşımıştır. Mahkeme Eğitim Sen'in istemlerinden sadece Ek-2'de yer alan Vekaleten ve Geçici görevlendirme ile asaleten yapılan görev arasındaki puan farkının az olduğuna (objektif olmadığına) karar vermiştir. Bu hususta yürütmeyi durdurma kararı vermiştir.

Kararda;

?Yönetici Değerlendirme Formunda, görevlendirme ve vekaleten yürütülen görevlere yüklenen puan değerleri ile asaleten yöneticilikte geçen sürelere yüklenen puan değerleri arasındaki farkın; vekaleten atama ve görevlendirme ile asaleten atanmanın nitelikleri arasındaki farkı yansıtmadığı, yeterli yöneticilik hizmeti puanına sahip olmayan kişileri, değerlendirmenin önüne geçirecek biçimde ve bu tür atamaları özendirecek anlamda kullanmaya elverişli kıldığı, bireyler arasında eşitsizlik yaratacak uygulamalara zemin hazırladığı görüldüğünden vekaleten ve görevlendirme biçiminde atananlar ile asaleten atananlar arasındaki puan farkının makul seviyede tutulmamış olması nedeniyle, dava konusu değerlendirme formunun ?Yöneticilik Hizmetleri' bölümünün 1., 3. ve 5. satırlarındaki müdür yardımcılığı, müdür başyardımcılığı ve müdürlük görevlerinde Görevlendirme Olarak veya Vekaleten Yürütülen/Geçen hizmetler için belirlenen puanların hukuka uygunluğundan söz etmek mümkün değildir?

ifadelerinden de anlaşılmaktadır ki;

Bu kararın sonucundan; vekaleten ya da geçici görevlere verilen puanların tamamının silinmesi gerektiği ya da bu görevlere hiç puan verilmemesi gerektiği anlamlarını çıkarmak da mümkün değildir. Bu idarenin takdiri olup tamamen kaldırmak durumu yargıya taşınsa dahi bunun yargıdan dönmeyeceği değerlendirilebilir. Çok cüzi (göstermelik) bir değişiklik ise yeni tartışma ve yargı süreçlerini beraberinde getirebilir.

Yapılması Gereken Nedir?

1- Karar sendikaya tebliğ edildiğine göre idareye de tebliğ edilmiştir yada kısa sürede tebliğ edilecektir. İdare bu mahkeme kararını uygulamak noktasında 1 ay içerisinde hareket etmek zorundadır.

2- Mevcut atananlar geçiş döneminde, görevlendirme olarakta olsa, eğitim öğretimin aksamaması adına görevlerine devam ettirilmelidirler.

3- Bu noktada yeni bir bakanlık emri şarttır. Bakanlık bu emri yayımlarken

a- Sınav puanı esasına göre yapılan atamaların bu karardan etkilenmeyeceğini belirtmelidir.

b- Yeni düzenlemeyi mahkeme kararına uygun olarak yürürlüğe koymalıdır.

c- Ek-2 ye göre atananlar noktasında;

En çok (1000'in üzerinde müdür yardımcısı) atamanın yapıldığı İstanbul Örneğinden hareket edecek olursak;

Kısa sürede yapılacak bir çalışmayla başvurusu alınan tüm adayların ek-2 formları incelenmeli ve Geçici Görevlendirme ile vekaleten yapılan görevlere verilmiş olan puanlar silinmelidir. Buna göre yeni sonuçlar ortaya çıkacaktır ve çıkan sonuçlara göre atanma durumu değişmeyenlerin hakları yeniden teslim edilmelidir.

-Örneğin Geçici Görevlendirme ile vekaleten yapılan görevlere verilmiş olan puanlardan hiç yararlanmadığı halde atandığı okulu 1.sırada tercih etmişse bu öğretmenin ataması iptal edilmemelidir.

- Örneğin Geçici Görevlendirme ile vekaleten yapılan görevlere verilmiş olan puanlardan hiç yararlanmadığı halde 3.tercihine atanan öğretmen daha üst tercihine de atanması söz konusu olabileceğinden durumu yeniden değerlendirilmelidir.

- Örneğin Geçici Görevlendirme ile vekaleten yapılan görevlere verilmiş olan puanlardan yararlandığı halde ataması yapılan ve bu puanları silinse dahi atanabilecek durumda olanların atamaları da iptal edilmemelidir.

Bu durumların göz önüne alınarak yeniden bir değerlendirme yapılması noktasında valilikler bakanlıkça uyarılmalıdırlar.

Kaldı ki bu karara idarenin yani MEB'in İdari Dava Daireleri Kuruluna tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz hakkı vardır.

Aynı şekilde Eğitim Sen'in de verilen bu kararı yetersiz bulduğundan itiraz hakkı vardır. Eğitim Sen bu hakkını kullanacağını sitesinde yayımladığı;

?EĞİTİM SEN, Ek 2 olarak adlandırılan Yönetici Değerlendirme Formunun, keyfiliğe açık, objektif değerlendirmeye daha az olanak veren ve idarenin takdir hakkını ölçüsüz genişleten hükümler içerir biçimde düzenlendiğine inanmaktadır. Dava dilekçemiz incelendiğinde, bu konudaki gerekçelerimiz de ayrıntılı biçimde görülecektir. Bu nedenle 15 Ekim 2008 gün ve 27025 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin eki, Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formu hakkındaki yürütmenin durdurulması red kararının kaldırılması istemiyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz edecektir.?

ifadelerinde açıklamışlardır.

Karar Ek-2 nin yürürlüğünün durdurulması değil Ek 2 de yer alan Geçici ve Vekaleten Görevlendirmelerle ilgili hususların yürürlüğünün durdurulması şeklinde olduğundan Ek-2 ile yapılan tüm atamaları iptal etmek hukuken de mantıken de doğru değildir.

Bu konuda ilk olarak idareye (MEB) karar tebliğ edildiğinde açıklama yapması ve bu işi kökten çözecek adımları atması gerekmektedir. Bu adım atılırken başta sendikalar olmak üzere işin paydaşları olan tüm kesimlerle görüş alışverişinde bulunulmalı tüm mağdurların haklarının hak, hukuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde teslim edilmesine özen gösterilmelidir.

Örneğin sürekli sesini duyurmaya çalışan 2006 sınavına alınmayan Müdür Yetkili, Kurucu Müdürler, daha önce idarecilik yapmış olanlar ile 2006 sınavının geçerlilik süresi dolan öğretmenlerin bu mağduriyetleri göz ardı edilmemelidir.

Bu hususun çözüm noktasındaki en önemli adım sınav gerçeğinin göz ardı edilmemesi ve yeni değerlendirmelerin Sınav+Ek-2 şeklinde olmasına kimsenin itirazı olmayacağı kanaatindeyim. Bu adım mevcut yargı süreçlerini de bertaraf edebilecek, yönetici adaylarının yıllardır yaşadığı ne zaman atanacağım ne zaman iptal olacak kaygılarını da giderecektir.

Konu ile ilgili olarak artık; dava açsa da açmasa da suçlanan sendikalar, atanan ya da atanamayan öğretmenler, atanıp iptal edilenler, sınava alınanlar alınmayanlar, yer değiştirmek isteyip değiştiremeyenler, yargıyı haklı görenler, suçlayanlar, sınav şart diyenler, sınav yönetici yapmaz diyenler, ? şeklinde gruplar oluşmaya ve insanları isyan noktasına getirmeye başlamıştır. Son söz olarak söylenecek herkesin tek ağızdan söylediği şey:

?MEB LÜTFEN BU İŞİ ARTIK KÖKTEN ÇÖZ?

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber