Bakanlar Kurulu sonrası Cemil Çiçek'in açıklaması

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 25 Mayıs 2009 16:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Yargı Reform Stratejisi çalışmalarını haziran ayının sonuna kadar bitirmek istediklerini söyledi.

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, Bakanlar Kurulu'nda AB'ye yönelik yapılan çalışmaların ele alındığını belirten Çiçek, çıkarılan yasaların yakından takip edilmesi icap ettiğini kaydetti.

Geçtiğimiz dönemde Reform İzleme Grubu'nun kurulduğunu hatırlatan Çiçek, Reform İzleme Grubu'nun çalışmalarıyla ilgili bakanın sunum yaptığını ifade etti.

Bakan Çiçek, Adalet Bakanlığı tarafından Yargı Reform Stratejisi çalışmalarının hızlandırılması ve mümkünse haziran sonuna yetiştirilmesi arzu ettiklerine işaret etti.

Çiçek, üzerinde önemli Yolsuzlukla Mücadele Stratejisi taslağının Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından bir an önce nihai hale getirilmesini ve hızlandırılması beklediklerini söyledi.

Temel haklar konusunda eylem planı üzerinde çalışıldığına işaret eden Çiçek, Bununla ilgili TBMM'ye İnsan Hakları Kurumu kurulmasıyla yasa tasarısını sevk edildiğini kaydetti.

Çiçek, Avrupa Birliği ve gündemdeki konular açısından da önemli olan kişisel verilerin korunması kanun tasarısının bir an önce çıkarılmasını istediklerini ifade etti.

HAZİRAN AYI SONUNA BİTİRMEK İSTİYORUZ

Yargı Reform Stratejisi ilgili çalışmaların nasıl olacağı yönündeki bir soruya Çiçek, "Strateji belgesi hazırlanırken ilgili kurumların itirazları, önerileri olabilir. Adalet Bakanlığı'mız bu hazırlanırken yargı kurumlarıyla da çalışacaktır. Haziran sonuna kadar yetiştirilebilirse Türkiye'nin AB müzakereleri açısından olumlu bir belge niteliği taşıyacaktır. Şundan rahatsız olmamak gerekir. Bu belgeler hazırlanırken herkes aynı düşünüyorsa hiç kimseye bir şey sormaya gerek yok. Tabiatıyla farklılıklar olacaktır. Bakanlığın hazırladığı taslakta eksikler olabilir. Bunların hepsinin değerlendirilmesi sonucunda ortaya bir belge çıkacaktır. Bu da Türkiye açısından önem arz ediyor. Buna biraz daha hız verelim. Çünkü haziran sonundan olması da önem arz ediyor. Temmuzdan itibaren yeni bir Avrupa ülkesi başkanlığı devralacağı için taahhütlerimizi süresi içinde yerine getirme konusunda önem öncelik vereceğiz." dedi.

"Yargı Reform Stratejisi'nin hazırlama yöntemi belli mi? Yargı kurumlarının görüşü Adalet Bakanlığı aracılığı ile mi alınacak?"sorusuna ise Çiçek, şu cevabı verdi: "AB'nin muhattabı Adalet Bakanlığı'dır. Adalet Bakanlığı görüşleri oluştururken ilgili kurumlardan temsil alma suretiyle bu taslakları hazırlarlar. Ortaya çıkan metin üzerinde değerlendirmeler yapılır. İşin hazırlığını Adelet Bakanlığı yapmaktadır. "

AZINLIKLAR AÇIKLAMASI GÖRÜŞÜLMEDİ

Çiçek, "Başbakan Erdoğan'ın Düzce İl Kongresi'nde yaptığı konuşma azınlıklar tarafından olumlu karşılandı, muhalefetin tepkini çekti. Bu konu gündeme geldi mi?"yönündeki soruya ise, "O konuya ilişkin bir değerlendirme olmadı. Muhalefet milletvekili Meclis'e bir önerge verdi. Bugünkü basın yayın organlarına baktığınızda herkes kendi yönünden bir değerlendirme yapıyor. Türkiye açık toplum. Herkes fikrini açıkça söylemiş oluyor. Soru önergesi de verilmiş bize geldiğinde de gereken cevabı vermiş oluruz. "diye konuştu.

RTÜK BAŞKANI AÇIKLAMASI

"Sayın Arınç'ın RTÜK Başkanı istifasını istediğine dair beyan verdikten sonra sizin de bunu ima eder bir sözünüz oldu. 'Siz daha önceden nerden biliyorsunuz istemediğimizi' "sözlerinin hatırlatılması üzerine Çiçek, şöyle konuştu: "Olay şudur. Siyasette sorumluluk taşıyan insanlar değişik kademlerde değişik kararlar alabilirler. Bir tanesi görev alanıyla ilgili konudur. Bazen buna tek başına karar verir. Bazı konular vardır ki Başbakanla konuşarak karar verilir. Bazı konular vardır ki bu konular Bakanlar Kurulu kararı şeklinde ortaya konulması gerekir. Her işlemin durumuna göre bunu ayrı ayrı tespit etmek icap eder. Mesela bir bakanlığa müsteşar atayacaksanız hiç şüphesiz Sayın Başbakanla görüşür atarsınız. İcracı bir bakan olarak bir daire başkanı atanacaksa üçlü kararname gerektirmediği için bazı bakanlıklarda bakanlar kendi tasarruf eder. Dolayısıyla her meseleye ayrı ayrı bakmak icap edecektir. Kaldı ki konuştuğumuz konu özerk kuruluşlarla ilgilidir. Tayin, nakil, atama, istifa bunların nasıl olacağını mevzuata bakmak gerekir. Söylemek istediğim odur. Kaldı ki biz yaptığımız her konuşmayı sizinle paylaşmak gibi bir devlet yönetimi de yok. Evet sizin haber alma arzunuzu anlıyorum. Bu doğrudur. Sizin göreviniz haber bulmaktır, haber ortaya koymaktır, olup biteni yazmaktır. Ama devlette her yapılan iş, her konuşma basına intikal eder veya etmez. Ben genel değerlendirme yaptım. Bunu bu şekilde anlamanız doğru olur. "

AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ ELEŞTİRİ

Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde Türkiye ilgili çeşitli açıklamaların geldiğinin hatırlatılması üzerine Çiçek, "Avrupa Parlamentosu ile ilgili seçimler olduğunda AB üyesi ülkelerin bazıların parlamentolarıyla ilgili seçimler olduğunda zaman zaman Türkiye gündemin başına oturuyor. Herkeste bulunduğu pozisyona göre Türkiye ile ilgili değerlendirme yapıyor. Biz yaptığım her konuşmada açıkça ifade ettik. Türkiye AB için bir yük değil. AB için bir önemli bir fırsattır. Ve herkesin şunu iyi anlamış olması lazım gelir ki Türkiye'siz AB ekonomik güç olur, belik siyasi güçte olur. Ama stratejik bir güç olmaz. Onun için Türkiye'nin AB'ye üyeliği bazı liderlerin kanaati hilafına Avrupa için bir yük teşkil etmiyor, önemli bir fırsat teşkil ediyor. Bunun iyi anlaşılması lazım." şeklinde konuştu.

Cemil Çicek, "Zaman zaman iç politika mülahazalarıyla seçimden evvel farklı seçimlerden sonra farlı konuşanlara şahit olmuşuzdur. Bizim AB'den istediğimiz verdikleri söze sadakat göstermelidir. AB'nin temel değerleri arasında ahde vefa kavram varsa kimsenin vefasızlık etmemesi icap eder. Bunu da hep ifade etmeye çalışıyoruz. Biz Avrupa'dan lütuf beklemiyor. Adalet ve hakkaniyet çerçevesinde bir ilişki sürdürmeye çalışıyoruz. Türkiye aleyhtarlığı yapanların da bunu iyi anlaması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu anlatmaya her vesile ile devam ediyoruz. Müzakereler sorumlu Bakanımız Egemen Bağış, Dışişleri Bakanımız, Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere kim nerede bir görev ifa ediyorsa gündem konularının başında AB-Türkiye ilişkileri geliyor. Bu meselenin böyle anlaşılmasında yarar var. Biz verdiğimiz sözlerde duruyoruz, Avrupa'dan verdikleri sözlerden durmalarını bekleriz. Aksi halde AB ne anlama geldiğini de herkes yeni baştan sorgulamaya başlar." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber