Askeri yargı yolsuzluk takibinde yine şeffaf
Askeri Savcı, "Kışla Davası"nda şeffaflık dersi verdi. Albayların da yargılandığı davada sanıklar "kişilik haklarımız rencide oluyor, yargılama için yayın yasağı konulsun" talebinde bulundular. Askeri Savcı, "Basın özgürlüğü ancak demokrasinin gereği için sınırlanabilir. Bu ciddi bir yargılama" karşılığını verdi. Özel Kuvvetler Komutanlığı inşaatındaki mali değeri 118.6 trilyon lirayı bulan usulsüzlük iddialarının sorgulandığı 38 sanıklı davaya dün Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde başlandı.
YAYIN YASAĞI TALEBİ
Duruşmanın başında, yayın yasağı tartışması yaşandı. Bazı sanıklar ve avukatları
yargılama ile ilgili yayın yasağı konulmasını istediler. Sanıklardan bazılarının
avukatları ise yargılamanın açık yapılmaması durumunda kamuoyunda yargılamanın
örtülü gerçekleştiği düşüncesinin oluşacağını belirttiler. Avukatlar arasındaki
bu görüş farklılığı karşılıklı konuşmaya dönüşünce Mahkeme Başkanı Hakim Yarbay
Aykanat Kaçmaz "burası replik-düplik şeklinde konuşmaların yapılacağı açık
oturum değil" uyarısında bulunmak zorunda kaldı. Yayın yasağı konulmasını
savunan avukatlardan bazıları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün
yeni yıl mesajına atıfta bulundular. Bu avukatlar Özkök'ün yeni yıl mesajında
"Bazı çevrelerin yargıya intikal eden olayları fırsat bilerek kurumları
yıpratmaya çalıştığı" görüşünü aktardığını belirttiler.
DEMOKRASİ İÇİN ŞEFFAFLIK
Savcılık makamında yer alan üç savcı adına konuşan Hakim Binbaşı Zekeriya Duran,
yayın yasağı ve gizlilik kararı taleplerine karşı şöyle dedi: "Basın özgürlüğünün
kısıtlanması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak kısıtlanabilir.
Bu dava keyfi bir dava değildir. Sav ve savunmanın gerçeği birlikte araşacağı
ciddi bir davadır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da olacağı gibi ciddi
bir davadır." Askeri Mahkeme, yargılama için yayın yasağı konulması taleplerini
savcılığın görüşüne katılarak reddetti. Duruşmada, üzerinde en çok tartışılan
konulardan birini de davanın bir numaralı sanığı Müteahhit Ali Osman Özmen'in
savcılık ifadesinde avukat bulunduramaması oluşturdu. Özmen'in avukatları bu
durumun Anayasa'da uyum yasaları çerçevesinde yapılan değişikliğe uygun düşmediğini
savcının hukuk dışı bir uygulama yaptığını ileri sürdüler. Avukatların bu iddiası
üzerine iddialara yanıt vermek zorunda kalan askeri savcı, "Bu iddialar,
hukuki bir argüman yaratmaya yönelik sıra dışı bir son çaredir" dedi. Duruşmada,
sanıklar ve avukatları dava ile ilgili görevsizlik kararı verilerek dosyanın
Ankara Adliyesi'ne gönderilmesini istediler.
İKİ MAHKEMEDE YARGILAMA
Mahkeme, sivil sanıklardan Ali Osman Özmen, Bahadır Gülse, Bülent Duran, Nurettin
Tonguç ve Mehmet Işık'ın evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yargılamalarının
sivil mahkemede yapılmasını kararlaştırdı. Buna göre hem askeri mahkeme hem
de ağır ceza mahkemesinde yargılama sürdürülecek. Davanın iki tutuklu sanığı
Müteahhit Ali Osman Özmen ve Yüzbaşı Hüseyin Ceylan'ın avukatları tahliye talebinde
bulundular. Tahliye taleplerini reddeden mahkeme, sanıkların sorgularının yapılması
için duruşmayı bugün saat 9.30'a erteledi.
sabah