İstihdam fazlası personel tespitine ilişkin bir adet Danıştay kararı

Haber Giriş : 11 Ocak 2005 07:14, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Aşağıdaki mahkeme kararına ilişkin görüş alış için için Forum bölümü İFP kategorisini kullanabilirsiniz.

Kararı Gönderen: Hukuk devleti

T.C.
DANIŞTAY
BEŞİNCİ DAİRE

Esas No : 2004/4041
Karar No : 2004/4066

Kararın Düzeltilmesini İsteyen (Davalı) : T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü-ANKARA

Vekilleri_______ : Av. İnci Aksoy Doğan, Av. Günay Günver, T.C. Ziraat Bankası A.Ş.
Genel Müdürlüğü Başhukuk Müşavirliği - Ulus/ANKARA

Karşı Taraf: (isim saklıdır)

İsteğin Özeti____________ : Davacının, T.C. Ziraat Bankası Antalya Serbest Bölge Şubesi'nde Amir olarak görev yapmakta iken, istihdam fazlası personel olarak belirlenerek Genel Müdürlük emrine Amir olarak atanmasına ilişkin 11.1.2002 günlü, 32 sayılı işlemin iptali yolunda Antalya 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 9.1.2003 günlü, E:2002/265, K:2003/10 sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Beşinci Dairesi'nin 30.12.2003 günlü, .E.2003/4330, K:2003/5904 kararının; davalı idare tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

Cevabın Özeti : Kararın düzeltilmesi yolundaki davalı idare isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Mehmet Avdın

Düşüncesi_____________ : Davalı idarenin kararın düzeltilmesi yolundaki isteminin reddi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı_________ : Kemal Bilecen

Düşüncesi_____________ : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmelerini gerektiren sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin 1. fıkrasında gösterilmiş; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, anılan daire ve kurulların kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen sebeplerle bağlı oldukları belirtilmiş bulunmaktadır.

25.11.2000 günlü, 24241 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında 4603 sayılı Kanun'un 1. maddesinde, bu Kanun'un amacının; adı geçen üç bankanın, çağdaş bankacılığın ve uluslararası rekabetin gereklerine göre çalışmaları ve özelleştirmeye hazırlanacak şekilde yeniden yapılandırılmaları ile hisse satışlarına ilişkin düzenlemelerin ve hisselerin tamamına kadarının özel hukuk hükümlerine tabi gerçek ve tüzel kişilere satışının gerçekleştirilmesi olduğu; 2. maddesinin 3. fıkrasında ise, özel hukuk hükümlerine göre çalıştırılacak personelin kadro sayısı ve unvanları ile ücret ve sair mali haklarının bankaların genel kurullarınca tespit olunacağı; yeniden yapılandırma sürecinde bankalarca özel hukuk hükümlerine göre yeni istihdam edilecek personele ilişkin usul ve esasların Bakanlar Kurulunca belirleneceği hükme bağlanmıştır.

3.7.2001 günlü, 24451 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4684 sayılı Kanun'un 1. maddesinin (C) fıkrası ile 4603 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin (3) numaralı fıkrasında değişiklik yapılarak; yeniden yapılandırma sürecinde bankaların yönetim kurulunca istihdam fazlası olarak tespit edilen banka personelinin, 4046 sayılı Kanun'un 22. maddesine (süreler hariç) göre, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilecekleri düzenlenmiş ve 4684 sayılı Kanun'un 25. maddesi uyarınca bu fıkra 3.7.2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Aynı şekilde, 31.1.2002 günlü, 24657 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4743 sayılı Kanun'un 6. maddesinin (A) fıkrası ile 4603 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin (3) numaralı fıkrasında yeniden değişiklik yapılarak; Bankalarda 31.12.2002 tarihinden sonra özel hukuk hükümlerine tabi olmayan personel çalıştırılamayacağı kurala bağlandıktan sonra, "... yeniden yapılandırma sürecinde bankaların yönetim kurullarınca gerek, özel hukuk hükümlerine göre çalışmayı kabul etmeyen, gerekse özel hukuk hükümlerine göre çalışması uygun görülmeyip sözleşme imzalanmayan personel, bankaların yönetim kurullarınca Devlet Personel Başkanlığı'na bildirilir. ..." hükmüne yer verilmiş ve 4743 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca bu fıkra 31.1.2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Öte yandan, 4603 sayılı Yasayla Bakanlar Kuruluna verilen yetki çerçevesinde çıkarılan ve 1.2.2002 günlü, 24658 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2002/3555 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 2. maddesinde, "Bankaların yönetim kurulları, bankaların yeniden yapılandırılmaları ve özelleştirmeye hazırlanmalarıyla ilgili her konuda karar almaya ve işlem yapmaya yetkilidir." kuralı yer almış; Karar'ın, istihdam fazlası personele ilişkin düzenlenmeyi içeren 5. maddesinde de, 4603 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin 3 üncü fıkrası gereğince bankaların yönetim kurullarınca, bu Karar'ın 3 no.'lu ekinde gösterilen plan kapsamındaki personelin, norm kadro ve şube ölçeklendirme çalışmalarına paralel olarak belirlenen planlama çizelgesine göre ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirilmek üzere Devlet Personel Başkanlığı'na bildirileceği kuralına yer verilmiştir.

Dava konusu uyuşmazlığın çözümü açısından, bankaların yönetim kurullarına verilen bu yetkinin, daha alt yönetim kademelerine devredilip devredilemeyeceğinin belirlenmesi gerekir. Genel olarak yetki devri, "bir konuda karar almak, eylemde bulunmak veya emir vermek hakkını başkasına devretmek ve elde edeceği sonuçtan onu sorumlu tutmak" biçiminde tanımlanmaktadır. Yetki devrinin, ancak yasanın açıkça izin vermesi halinde ve yine açıkça izin verdiği konularla sınırlı olarak yapılabileceği kuşkusuzdur.

Gerek 4603 sayılı Yasa'da, gerek bu Yasa'da değişiklik yapan 4684 sayılı Yasa ile 4743 sayılı Yasa'da ve gerekse 4603 sayılı Yasa uyarınca çıkarılan Bakanlar Kurulu kararında; istihdam fazlası personelin belirlenmesi ve Devlet Personel Başkanlığı'na bildirilmesi hususunda bankaların yönetim kurulları yetkili kılınmış, bu yetkinin devredilebileceğine ilişkin herhangi bir hüküm getirilmemiştir. Eğer yasa koyucu bu yetkinin devrini öngörseydi, 4603 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden sonra, bu Yasa'da değişiklik yapan yasalarla böyle bir yetki devrine olanak sağlardı. Aksine, 4684 ve 4743 sayılı Yasalarda istihdam fazlası personelin belirlenmesi yetkisi, açıkça bankaların yönetim kurullarına verilmiştir.

Dolayısıyla, yasayla yönetim kuruluna verilen ve devri hakkında herhangi bir hüküm getirilmeyen istihdam fazlası personelin belirlenmesi yetkisinin yönetim kurulu kararı ile daha alt yönetim kademelerine devrine olanak bulunmamaktadır.

Yukarıda anılan Yasa hükümleri ve düzenlemeler ile açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; davalı Bankanın yeniden yapılandırılması sürecinde "yönetim kurulu" tarafından, "istihdam fazlası" sayılacak personelin belirlenmesiyle ilgili olarak; personelin sicili, başarı düzeyi, yetkinliği, eğitim durumu, hizmet süresi, unvanda bekleme süresi, yaşı, disiplin cezalan vb. objektif ölçütlerin saptanması; bu ölçütler esas alınarak yapılacak değerlendirme sonucunda istihdam fazlası personelin tesbit edilmesi ve bu personelin, 4046 sayılı Yasa'nın 22. maddesi uyarınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen atanmasının sağlanması gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden ise; davacının, yukarıda belirtilen hususlar gözardı edilerek, "yasa" ile bu konuda kendilerine yetki devrinde bulunulmadığı açık olan ve yönetim kurulunun altında yer alan makamlarca "istihdam fazlası personel" olarak belirlenmek suretiyle Genel Müdürlük emrine atandığı anlaşılmaktadır.

Bu hukuki ve fiili durum karşısında; davacının, durumunun davalı bankanın "yönetim kurulu" tarafından objektif ölçütlere göre değerlendirilmesi suretiyle "istihdam fazlası personel" olup olmayacağına karar verilmesi gerekirken, yönetim kurulunun altında yer alan makamlarca istihdam fazlası personel sayılarak Genel Müdürlük emrine atanması yolunda tesis edilen işlem yetki unsuru yönünden sakat, dolayısıyla hukuka aykırı olduğundan, İdare Mahkemesi'nce anılan işlemin iptali yolunda verilen karar hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dilekçede ileri sürülen düzeltme sebepleri anılan maddede sayılan sebeplere uymadığından düzeltme isteminin reddine, 2.11.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Turan FALCIOĞLU - Üye Mehmet ÜNLÜÇAY - Üye Salih ER - Üye Esen EROL Üye Mustafa KILIÇHAN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber