Son üç ayda kalp sorunu yaşayanlar için oruç sakıncalı
Acıbadem Bursa Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Neslihan Gülmez, son üç ayda kalp sorunu yaşayanların oruç tutmaması gerektiğini belirtti.
Dr. Neslihan Gülmez, kalp hastaları arasında 'oruç tutmaması gerekenler' ile 'dikkatli davranarak oruç tutması gerekenler' şeklinde bir ayrım yapılabildiğini söyledi.
Şikâyetleri devam eden, kalp problemini son üç ay içinde yaşamış ve kandaki pıhtılaşma problemi nedeni ile kriz veya felç geçirmiş olan hastalara oruç tutmamaları uyarısında bulunan Gülmez, hastalığı tedaviyle kontrol altında tutulabilen, kalp krizi ve by-pass geçirmiş, ritim problemi yaşayan ve kalp yetersizliği olan hastaların ise normal diyet kurallarına uymaları ve tedavi programlarındaki ilaç düzenine dikkat etmeleri koşuluyla oruç tutabileceklerini ifade etti.
Kalp hastalarının yüzde yüze yakınının düzenli olarak ilaç kullandığını dile getiren Dr. Gülmez, kalp hastaları için en önemli mesajın düzen olduğunun altını çizdi.
Gülmez, şöyle konuştu: "İlaçlar düzenli alınmalı, yemek, düzenli yenilmeli, uyku düzenli olmalı ve fiziksel tüm aktiviteler, düzenli ayarlanmalıdır. Her gün aynı saatlerde ve erken uyumak, düzeni yeniden sağlamaya yardımcı olacaktır. Gündüz saatlerinde bir şey yenilmediği için enerji sarfiyatına dikkat edilerek, günlük fiziksel performans ayarlanmalı; mevcut performans düzeni mümkün olduğunca korunmaya çalışılmalıdır. Sonuçta kalp hastaları, ramazan öncesi kurmuş oldukları düzeni ramazanda da korumaya gayret göstermelidir. İlaç düzenini korurken de sabah kahvaltısından önce aldıkları ilaçları, sahur öncesinde, akşam alınan ilaçları da iftar sonrasında almak şeklinde bir düzen geliştirebilirler."
Yaşam koşullarının da dikkate alınması gerektiğine dikkat çeken Gülmez, klimalı bir ortamda masa başı çalışan bir kimse veya Ramazan'ı yaylada geçiren bir koroner kalp hastasının oruç tutabileceğini; ancak yaz aylarında güneş altında bedenen çalışan sağlıklı bir gencin oruç tutamayabileceğini dile getirdi.
İFTARDA YAĞLI YEMEKLER KALP KRİZİNE YOL AÇABİLİR
Dr. Gülmez, özellikle bol yağlı, kalorili ve hızlı yenen iftar yemeklerinden sonra kalp krizi geçirme riskinin yüksek olduğuna işaret etti.
Dr. Gülmez, şunları söyledi: Koroner damarların tıkanmasına bağlı kalp krizi, yıllarca iyi tedavi edilmemiş yüksek tansiyonun kalp kasını yorması ve kalbi büyütmesi, tedavisi zamanında yapılmamış kalp kapağı hastalıkları veya kalp kasının hastalığı gibi nedenlerin yol açtığı kalp yetersizliği varsa, ilaçlarla kontrol altına alınmış bile olsa oruç tutulması risklidir. Kalp yetersizliği olan kişiler genellikle kalp yetersizliği sonucu vücutta artan tuz ve suyu azaltmak için idrar söktürücü ilaçlar kullanırlar, kullanılan bu ilaçların etkisiyle oruç zamanı aşırı tuz ve su kayıpları olur, bu durum bayılmalara hatta şoklara neden olabilir. İftarda ise vücutta aşırı su ve tuz yüklenmesi ve zaten sınırda pompalama gücü olan kalbi aşırı çalışmaya zorlar. Bir de hızlı ve bol yemek sonrası sindirim mide barsak sisteminin kan dolaşımı artar, bu da kalbe yüzde 20 daha ilave yük getirir ve aşırı yük kalp yetersizliğine yol açar."