Rekabet Kurumunda yaşanan saltanan, Devlet Denetleme Kurulu Raporu ile ortaya kondu.
Rekabt Kurumunda yaşanan saltanan, Devlet Denetleme Kurulu Raporu ile ortaya kondu.
Cumhurbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer'in talimatıyla Rekabet Kurumu'nu mercek altına alan Devlet Denetleme Kurumu (DDK), kurumdaki ?akraba saltanatı?nı ortaya çıkardı. En basit örnekle, raporda yeralan ?Kurum'da araç varlığının 15'e düştüğü ancak 31 şoförün istihdam edildiği? bilgisi bile durumu ortaya koyuyor. TBMM ve Sayıştay'ın denetiminin dışında bulundukları ve diğer kamu kurumlarına göre ?Ayrıcalıklı' oldukları gerekçesiyle sık sık eleştiri konusu olan üst kurullarla ilgili Devlet Denetleme Kurumu'nun hazırladığı rapor bu eleştirilerin de ne kadar haklı olduğunu ortaya çıkardı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e bağlı çalışan Devlet Denetleme Kurumu'nun (DDK), Rekabet Kurumu'nun 1999, 2000 ve 2001 yılları iş ve işlemlerinin araştırma ve denetlenmesine yönelik raporunda devletin parasının savurganca harcandığı, personel savurganlığı yapılarak üyelerin akrabalarının kurumda işe yerleştirdikleri ortaya çıktı.
İki oğul; üç yakın
Raporda, işe alınan akrabalarla ilgili ?Rekabet Kurumu'nda kimi üyelerin yakını
ve akrabası işe alınmıştır. Bir üyenin iki oğlu, üç yakını Kurum'da çalışmaktadır?
değerlendirmesi yapıldı. Kurumda mevcut 36 şoförün 5'inin İstanbul Bölge Temsilciliği
emrinde tutulmakta olmasının da personel savurganlığı olduğu belirtilen raporda,
?Kurumun araç varlığının 15'e düştüğü dikkate alındığında Ankara'da istihdam
edilmekte olan 31 şoför de fazladır? tespitine yer verildi. DDK'nın raporunda,
Rekabet Kurumu'nun İstanbul Temsilciliği'nin İstanbul'a giden kurum personeli
ve üyelerinin karargah hizmetlerini görmek dışında bir işlevi olmadığı belirtildi.
Raporda, İstanbul temsilciliğinin kurum bütçesine olağanüstü mali yükler getirdiğine
de dikkat çekilerek, ?Ortaya çıkardığı masrafla orantılı bir işleve sahip olmayan
ve yakın gelecekte de olamayacağı anlaşılan İstanbul Bölge Temsilciliğinin daha
fazla masrafa neden olmaması için kapatılması gerekmektedir? denildi.
Birimler arası çatışma
DDK raporunda Rekabet Kurumu'na yönelik yer alan diğer tespitlerde şöyle sıralandı:
Kadrolar arasında önem-öncelik derecesi çok abartılmakta, bu durum birimler
ve görevliler arası çatışmalara neden olmaktadır. Kuruma aidiyet duygusu gelişmemiştir.
Görev tanımlarının yeterli biçimde yapılmamış, unvanlar arasında gerçekçi bir
hiyerarşinin henüz kurulamamış olması, özlük hakları boyutuyla genel bir hoşnutsuzluğa
neden olmaktadır. Personelin Kurum içinde kendi kendilerini yerleştirdikleri
yer ile formal örgüt yapısındaki yerleri arasındaki fark yüzünden çatışmalar
meydana gelmekte, iş barışı bundan etkilenmekte, hizmet kalitesi bozulmaktadır.
1999, 2000 ve 2001 bütçe ve kesin hesap cetvelleri incelendiğinde, ödenekler
arasında aktarma yapılarak ek ödenek alınmasının olağan hale geldiği görülmektedir.
Ödenek yetersizliği sıkıntısı olmadığından, özellikle İstanbul Bölge Temsilciliğinin
harcamalarında, Kurum yükümlülüklerinin avans olarak ödenmek suretiyle yerine
getirilmesine, daha sonra ise bu ödemelerin gider kaydedilmek suretiyle bütçeleştirilmesine
dayalı bir yöntem izlenmektedir. Bu nedenle de sık sık ?aşan miktarları'söz
konusu olmaktadır. Optimal personel sayısı belli olmadığından ve görev tanımları
yapılmadığından, gerek meslek memurlarının, gerekse de öteki personelin performansları
ölçülememektedir.
Alınacak tedbir
Rekabet Kurumunun etkin ve kaliteli bir hizmet verebilmesi için ise alınması
gereken tedbirler DDK raporunda şöyle sıralandı: Görev tanımları yapılıp performans
kriterleri ortaya konulmalıdır. Eski üyelerin baş danışman kadrolarına atanması
uygulamasından vazgeçilmelidir. Personel ödemelerinde, harcırahlarda, temsil
ödeneklerinde ve öteki sosyal giderlerde tasarrufçu bir anlayışla davranılması
gerekmektedir. Yurt dışı seyahatler önemli ölçüde kısıtlanmalı, yollanacak kurul
üyesi ya da personelin ilgili toplantılarda kurumu temsile yetecek düzeyde lisan
bilmesine özen gösterilmelidir. Harcamalarda şeffaflığa önem verilmeli, bunu
sağlayacak düzenlemeler yapılmadır. Taşınmazlar için yapılan masrafları azaltacak
her türlü önlem alınmalı, boş tutulmakta olan bütün lojmanlar rayiç değerleri
ile satılmalıdır. Kamu Konutları Yasası ve Taşıt Yasasına ve kurumun bu konudaki
iç düzenlemelerine aykırı biçimde lojman ve taşıt kullanan, bu nedenle kurumun
gereksiz yere aidat ve benzeri harcamalar yapmasına neden olan kurul üyelerinin
sorumluluklarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Türkiye Gazetesi