Okul sütü projesi geri dönüyor

Ulusal Süt Konseyi, süt tüketimi artırmak için okullarda süt dağıtımına başlıyor. Kışlaya dağıtım için Genel Kurmay'la görüşecek. Camiler, kiliseler, havralarda broşür dağıtacak ve din adamlarından destek isteyecek

Kişi başı yıllık süt ve proetin tüketimde gelişmiş ülkelerin çok gerisinde kalan Türkiye'de, bu rakamları yukarı çekmek amacıyla kurulan Ulusal Süt Konseyi, süt kullanımının yaygınlaşması için bir dizi kampanyayı başlatıyor. Süt üreticilerinin kurduğu konseyin hedefi 26 litre olan kişi başı yıllık süt tüketimini en üst seviyeye çekmek.

Kasım ayında hayata geçecek olan ?Okul Sütü? adlı projeyle ilk etapta 1 milyon çocuğa ulaşmayı hedefleyen Konsey, kışlalara da süt dağıtmak için Genelkurmay Başkanlığı'ndan randevu talep etti.

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı gibi kurumlarla sıkı ilişki çalışan Konsey'e, son olarak Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan da destek geldi. Yapılan protokole göre cami, havra, kilise gibi ibadet yerlerinde din adamları toplumsal gelişim için süt içmenin önemini anlatacak. Tüm bu mekanlarda bulunanlar gelenler süt ve faydalarına ilişkin broşürle de bilgilendirilecek.

Dört pilot bölge seçilecek

Ulusal Süt Konseyi Başkanı Ethem Sancak, ilk olarak pilot bölge olarak seçtikleri 4 ilde yer alan 4 okulda projeyi başlatacaklarını söyledi. Avrupa ülkelerinde kişi başı günlük protein tüketim mikatırının 28 gram olduğuna değinen Sancak, Türkiye'de bu oranın 8 gram olduğunu ve rakamın ancak süt tüketiminin artmasıyla sağlanabileceğini ifade etti.

Sancak, Türkiye'de 12 milyon litre süt üretildiğini, buna karşılık 7 milyon litrelik üretimin akıbetinin meçhul olduğunu belirtti.

?TÜRK YOĞURDU' KOMİSYONU KİLİTLEDİ

16 Şubat 2009'da çıkardığı tebliğ ile yoğurtta daha önce yüzde 12 olan kuru madde zorunluluğunu kaldıran, yüzde 4 protein oranını da yüzde 4'ten 3'e indiren Tarım Bakanlığı'nın, itirazlar üzerine ?Türk yoğurdu' için özel tebliği çıkarma girişiminde yol alınamadı.

Yeni bir tebliğ için kurulan ?İhtisas Alt Komisyonu' karara varamadı.

Bakanlığın oran değişiklikleri, ?Türk yoğurdunun kalitesi ve lezzeti azalacak' endişesini doğurmuştu.

Edinilen bilgilere göre ekim ayında ilk toplantısını yapan komisyonda görüş birliğine varılamadı. Toplantıyı tıkayan maddenin, ?Türk yoğurdu? tanımı olduğu öğrenildi.

Sanayicilerin büyük bir kısmı dünyada yoğurt olarak tanınan ürünün zaten Türkiye'yi çağrıştırdığını, ?Türk yoğurdu? gibi bir tanımın Fransız, Yunan gibi farklı ülke yoğurtlarına da kapı açacağını vurguluyor. Türklere özgü olan bu ürünün ?Türk yoğurdu? olarak bilinmesi nitelikleri konusunda AB mevzuatına uyum sağlanmasına gerek olmadığının altı çiziliyor.

Komisyon 2 ay gibi bir sürenin ardından sonuca ulaşmayı ve oluşturulacak taslak metni kamuoyuna duyurmayı hedefliyor.

2001'de hazırlanan tebliğde ?Türk tipi kaymaklı yoğurt, Silivri yoğurdu, kış yoğurdu, perküsan, tulum yoğurdu, kurut ve ayran? geleneksel ürün olarak tanımlanmış ancak bu tanımlar yeni tebliğden çıkarılmıştı.