Danıştay ?Rektörlük davası'nda yürütmeyi durdurmayı reddetti
DOKUZ Eylül Üniversitesi'nde (DEÜ) seçimde en çok oyu alan Prof.Dr. Sedef Gidener'in Cumhurbaşkanlığınca rektörlüğe getirilen Prof.Dr. Mehmet Füzün'ün kısmi statüde görev yaptığı ve rektör atanmasının mümkün olmadığı ididasıyla Ankara 15'inci İdare Mahkemesi'nde açtığı davanın reddedilmesinin ardından, başvurduğu Danıştay'dan da kendisine kötü haber geldi. Danıştay 8'inci Dairesi, Prof.Dr. Gidener'in yürütmeyi durdurma talebini reddetti, gözler esastan verilecek karara çevrildi.
2008 Ağustos'ta DEÜ rektörlüğüne atanan Prof.Dr. Füzün, görevinde 17 ayı geride bıraktı, ancak açılan dava henüz sonuçlanmadı. Dava süreci şöyle gelişti: DEÜ'de rektör adayı belirleme seçiminde o dönemde başhekim olan Prof.Dr. Gidener 564 oyla sandıktan birinci çıkarken, Prof.Dr. Füzün 181 oyla ikinci oldu. Ancak seçim sonuçlarına karşın rektörlüğe Prof.Dr. Füzün atandı. Prof.Dr. Gidener bu atamanın ardından Cumhurbaşkanlığı makamına, kendisinin atanmama gerekçesini sordu, ?takdir hakkının kullanıldığı, atanması tartışmasız olan üç adaydan birinin tercih edildiği? yanıtını aldı.
Daha sonra Rektör Füzün'ün kısmi statüde olup bu statüden maaş aldığı ortaya çıkarken, Prof.Dr. Gidener, hem Prof.Dr. Füzün'e hem de YÖK'e yazılı ihbarda bulunup, ?kısmi statü'de görev yapan öğretim üyelerinin Yükseköğretim Kanunu'nun 36'ncı maddesine göre rektörlüğe atanamayacağını öne sürdü. Ardından ise yapılan işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğunun belirtilmesi üzerine Prof.Dr. Gidener, Eylül 2008'de Ankara 15'inci İdare Mahkemesi'nde dava açtı. 15'inci İdare Mahkemesi de, Prof.Dr. Gidener'in başvurusu üzerine yürütmenin durdurulması kararını verdi. Mahkemenin bu kararına ise Cumhurbaşkanlığı itiraz etti. İtirazı yerinde bulan Ankara Bölge İdare Mahkemesi, Prof.Dr. Füzün'ün rektörlüğe atanmasının yürütmesini durduran Ankara 15'inci İdare Mahkemesi kararını kaldırdı.
Cumhurbaşkanlığı ve davaya müdahil olan Rektör Füzün'ün avukatı Cumhurbaşkanı'nın rektör seçiminden önceki ilk iki aşamanın dava edilebileceğini, rektör seçilebilmek için yasada belirtildiği şekliyle profesör akademik unvanına sahip olmanın yeterli görüldüğü, uygulamada da kısmi statüde görev yapmaktayken rektör adayı ve rektör seçilen ve sonrasında devamlı statüye geçen çok sayıda öğretim üyesi bulunduğunu ileri sürerek davanın reddedilmesini talep etti. Ankara 15'inci İdare Mahkemesi Prof.Dr. Gidener'in açtığı davayı reddederken, 30 Ekim 2009 tarihli kararının son kısmında şöyle denildi: ?Üniversite ve Yüksek Öğretim Genel Kurulu'nda yapılan oylamalar sonucunda Cumhurbaşkanlığı'na sunulan adayların seçilmesine yönelik işlemlerde yasanın belirlediği usul ve esaslara aykırılık oluşturacak bir husus tespit edilemediğinden, rektör olarak atanma yeterliliğine sahip olduğu anlaşılan 3 kişiden biri olan Prof. Dr. Füzün'ün DEÜ rektörlüğüne Cumhurbaşkanı tarafından takdir yetkisi kullanılarak seçilip atanmasına ilişkin dava konusu işlemde yukarıda anılan mevzuat hükümlerine ve hukuka aykırılık görülmemiştir.? Oybirliğiyle alınan bu kararın ardından Danıştay'a temyize başvuran Prof.Dr. Gidener'e üzücü haber geldi. Danıştay 8'inci Dairesi, yürütmenin durdurulması istemini reddetti. Yargı sürecinde sona yaklaşılırken, gözler Danıştay'ın esastan vereceği karara çevrildi.