Milli Eğitim Bakanı Çelik: YÖK Yasa Tasarısı taslağı gelecek yıla kalabilir

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, TBMM`nin 3 hafta içinde tatile gireceğine dikkati çekerek ``YÖK Yasa Tasarısı taslağına ilişkin görüşmelerin, gelecek yasama yılına kalacağını tahmin ediyorum`` dedi.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik Ak Parti programında, seçim beyannamesinde, hükümet programı ve Acil Eylem Planı`nda Yüksek Öğretim Yasası`nda değişiklik öngörüldüğünü ifade ederek, ``Dolayısıyla bunu öyle veya böyle yapacağız`` dedi.

Çelik, Bilkent Otel`de Milli Eğitim Bakanlığı ile RTÜK arasında, yayını durdurulan programların yerine eğitim ve kültür programlarının yayınlanmasına ilişkin düzenlenen protokolün imza törenine katıldı.

Çelik, burada gazetecilerin Yüksek Öğretim Yasa Tasarısı taslağına ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin taslağın rektörlere ne zaman gönderileceğini ve çalışmanın nasıl yürütüleceğini sorması üzerine Hüseyin Çelik, hükümetolarak katılımcı demokrasiye inandıklarını ve göreve geldiklerinden bu yana çıkardıkları yasalarda tarafların görüşlerini almaya önem verdiklerini söyledi.

Çalışmanın başından bu yana rektörlerin katkı sağlamasını istediklerini dile getiren Çelik, konunun yalnızca YÖK üyeleri ve rektörlerin değil, Erkan Mumcu döneminde hazırlanan web sayfasıyla tüm tarafların görüşüne açıldığını belirtti.

Çelik, ayrıca 77 üniversitenin rektörlerine, sürece destek vermeleri için resmi yazı yazıldığını ancak yalnız ikisinden yanıt
geldiğini kaydetti.

Çelik ``Ak Parti`nin programında, seçim beyannamesinde, hükümet programında ve Acil Eylem Planı`nda Yüksek Öğretim Yasası`nda
değişiklik yapılacağı ifade edilmiştir. Yüksek Öğretim Kurulu`nun koordinasyon kurulu haline getirilmesi belirtilmiştir. Dolayısıyla bunu öyle veya böyle yapacağız`` diye konuştu.

Bakan Çelik, göreve geldiğinde YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz`ü davet ederek yasada değişiklik yapılacağını belirttiğini, ancak Prof. Dr. Gürüz`ün mevcut yasanın değiştirilmemesi gerektiğini savunduğunu
ve ``Biz bu işin içinde olmayız katkı sağlamayız. Hazırladığınız yasa taslağına da karşıyız`` dediğini aktardı.

Çelik, ``Karşı taraf elini uzatmıyorsa yapılabilecek birşey yoktur`` dedi.

``SÜRECİN İÇİNDE OLMAMALARI, BİZİM HATAMIZ DEĞİLDİ``

Ancak bazı gelişmeler yaşandığını ve dün İstanbul`da gerçekleştirilen Üniversitelerarası Kurul Toplantısı`na katıldığını ifade eden Çelik, rektörlerle yaklaşık 3.5 saat süren bir toplantı yaptığını ve onların kaygılarını, olması ve olmamasını istedikleri unsurları görüştüklerini söyledi.

Rektörlerin katkıda bulunmak istediğini dile getiren Çelik, ``Daha önce onları doğrudan bu sürecin içinde olmaması bizim hatamız değildi,
kendilerinden kaynaklanan bir durumdu`` dedi.

Çelik, dün yapılan görüşmeyi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a aktardığını ve onun da gelişmelerden memnun olduğunu ifade ederek,
şöyle konuştu: ``Pazartesi günü Bakanlar Kurulu`nda bu mesele yeniden ele alınacak. Bakanlar Kurulu üyelerinin görüşleri alınacak. Bu taslağın, TBMM`ye gönderilip gönderilmeyeceğine Bakanlar Kurulu nihai kararı verecek. Ben yasanın şu anda gönderilmeyeceği yönünde bir karar çıkacağını tahmin ediyorum. Bakanlar Kurulu kararını ipotek altına almak gibi bir hakkım olmadığı için böyle söylüyorum. Ama Milli Eğitim Bakanı olarak benim teklifim bu yönde olacak.``

``TASLAKTA DEĞİŞİKLİKLER OLABİLİR``

Çelik, taslağı, rektörlere ve Üniversitelerarası Kurul üyelerine resmi yollarla göndereceklerini ve makul bir süre içinde katkı sağlamlarını isteyeceklerini ifade ederek, gerekirse ortak toplantılar yapacaklarını söyledi.

Çelik, ``Bunun sonucunda belki şu anda hazırladığımız taslakta bazı değişiklikler olabilir. Bunu da yine Bakanlar Kurulu`na
getireceğiz`` dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri`nin, üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin bütünün parçaları olduğunu ve birbirini tamamladığını
ifade eden Çelik, gelecek katkıların kendilerini çok mutlu edeceğini vurguladı.

``GELECEK YASAMA YILINA KALABİLİR``

Çelik, ``rektörlere tanınacak makul sürenin ne kadar olduğunu ve taslağın bu yasama yılı içinde yasalaşıp yasalaşamayacağının``
sorulması üzerine, TBMM`nin 3 hafta içinde tatile gireceğine dikkati çekti.

Çelik, taslağın 90 maddeden oluştuğunu, komisyonlarda görüşülmesi ve genel kurula taşınmasının uzun zaman alacağını ifade ederek, ``gelecek yasama yılına kalacağını`` tahmin ettiğini kaydetti.

Çelik, başka bir soru üzerine, taslağın, ``tasfiye amaçlı`` olmadığını ifade ederek, ``Taslağın, laikliğe, Atatürkçülüğe, Atatürkçü kadrolara karşı tasfiye gibi nitelendirilmesi kesinlikle anlaşılabilir durum değildir`` dedi.

``HİÇKİMSE VAZGEÇİLMEZ DEĞİLDİR``

Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti anlayışına sahip olduklarını dile getiren Çelik, ``laiklik diye bir problemin olmadığını`` da vurguladı.

Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: ``(Ahmet, Mehmet üniversitenin başında olunca o zaman Atatürkçülük ve laiklikle ilgili problem yoktur, onlar gider de bir başkası seçimle gelirse orada problem vardır) mantığı, yanlış bir mantıktır. Hiçkimse vazgeçilmez değildir. Şahıslar geçicidir, kurumlar kalıcıdır, prensipler kalıcıdır. Prensipler şahıslarla kaim değildir. O şahıslar değiştiği zamanda o prensiplerle o kurumlar yaşar. Kişisel meselesini bu tür kalkanların arkasına sığınarak kamuoyunun gündemine kamusal bir meseleymiş gibi taşımanın doğru olmadığını düşünüyorum.``

Çelik, yasa tasarısının, geniş kitlelerin katılımıyla ``aklın gereği ne ise o şekilde`` TBMM`ye gönderileceğini ifade ederek,
``Böylelikle Türk yükseköğretimi tartışmalardan, gürültülerden kendisini kurtaracaktır`` dedi.

Çelik, başka bir gazetecinin, ``Üniversitelerde uygulanan türban yasağı kaldırılacak mı`` şeklindeki sorusunu yanıtlarken de ``geçmişte kıyafetle ilgili ne varsa bu yasada da onu koruduklarını`` söyledi.

``Aynen muhafaza edilmiştir, ne bir kelime eksik ne bir kelime fazla`` diyen Çelik, konuya farklı yönden yaklaşmanın ``yapılmakta
olan güzel çalışmalara gölge düşürmek anlamına geldiğini`` dile getirdi.

``GERİ ADIM ATMA DEĞİLDİR``

Çelik, son gelişmelerin ``bir geri adım atma`` olarak nitelenip nitelenmeyeceği sorusuna karşılık şunları kaydetti: ``YÖK yasasını mutlaka değiştireceğiz. Bu bir geri adım asla değildir. Bu aksine atılmış olan olumlu bir adıma verilmiş bir olumlu
cevaptır.

Türkiye`nin konsensüse, birbirini anlamaya, dinlemeye ihtiyacı vardır. Daha önce de bizim arzumuz, bizim tarzımız, bizim teklifimiz
buydu ancak orada bir direnme sözkonusuydu. Fakat görüyorum ki bu konuda makul bir noktaya gelinmiştir. Bu makul noktada bizim de makul davranmamız, bu manada olumlu bir karşılık vermemiz kesinlikle bir geri adım olarak nitelendirilmemelidir.``

haber7.com