Hastane yangınına soruşturma başlatıldı
Bursa'da, geçen yıl 26 Mayısta Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinde çıkan ve 9 hastanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan yangından sonra oluşan hasarın giderilmesi ve hastanenin tamamının yangın yönetmeliğine uygun hale getirilmesi işinin ihalesiz olarak yüklenici firmaya verildiği iddiasına ilişkin soruşturma başlatıldı.
26 Mayıs 2009'da Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinde çıkan yangından sonra hasarın giderilmesi yönünde çalışma başlatıldı. Çalışmalar kapsamında, Sağlık Bakanlığı İn şaat ve Onarım Dairesi Başkanlığı, onarım işini, keşif artışıyla hastaneyi yapan yüklenici firmaya verdi.
İşin yüklenici firmaya verilmesiyle ilgili İnşaat ve Onarım Dairesi Başkanlığından İl Sağlık Müdürlüğüne gönderilen yazıda, şunlar kaydedildi:
"İliniz Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinde 26 Mayıs 2009 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle oluşan hasarların giderilmesiyle ilgili talebiniz bakanlığımızca değerlendirilmiştir. Bursa Şevket Yılmaz Hastanesinde yangından dolayı oluşan hasarların giderilmesi ve hastanenin tamamının yangın yönetmeliğine uygun hale getirilmesi için Uludağ Üniversitesi öğretim üyelerince hazırlanan rapor doğrultusunda başhekimlikçe yeni projeler yaptırılmış olup, projeler bakanlığımızca da onaylanmıştır.
Bakanlık makamından 14 Aralık 2009 tarih ve 8326 sayılı onay gereğince, Kırcal İnşaat San. Tic. AŞ taahhüdünde bulunan, sözleşmesi halen devam eden ve 600 yataklı hastane işinin sözleşmesinde keşif artışı yapılarak, hastanede olu şan yangın hasarlarının giderilmesine ve hastanenin tamamının yangın yönetmeliğine uygun hale getirilmesine karar verilmiş olup, işin yüklenicisine bu yönde tebligat yapılmıştır."
Bu gelişmelerin ardından bazı vatandaşlar, işin ihalesiz şekilde firmaya verildiği iddiasıyla Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Savcılık, vatandaşlardan gelen ihbar niteliğindeki suç duyurularının ardından, yangından sonra oluşan hasarın giderilmesi ve hastanenin tamamının yangın yönetmeliğine uygun hale getirilmesi işinin ihalesiz olarak yüklenici firmaya verilmesi hakkında üzerine soruşturma başlattı.
Savcılık, onarım işini firmaya veren İnşaat ve Onarım Daire Başkanlığıyla ilgili olarak da Sağlık Bakanlığından soruşturma izni istedi.
Sağlık Bakanlığı İnşaat Onarım Dairesi Başkanı Mehmet Demircioğlu, iddialara ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Şevket Yılmaz Devlet Hastanesindeki işin 'ihalesiz olarak yüklenici firmaya verildiğine ilişkin" iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Yapılan işlemlerin tamamen hukuka uygun olduğunu ve devlet çıkarlarının korunduğunu belirten Demircioğlu, "Söz konusu hastanenin yapımı, keşif artışı kapsamında oldu. Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinin hemen yanındaki kadın doğum hastanesinin yapımı da yine SSK kapsamında keşif artışı ile gerçekleşti" dedi.
Her iki hastanenin yapım, teslim ve onarım süreci ile ilgili bilgi veren Demircioğlu, şunları kaydetti:
"Hastaneler, SSK'dan bize mevcut sözleşmeleriyle beraber borçlarıyla, alacaklarıyla, ihaleleriyle devredildi. Sağlık Bakanlığınca, devir yapıldıktan sonra kapalı otopark ve yangın tedbirlerinde uyumlaştırma için keşif artışı yapıldı.
Hastaneler, yapıldığı yıl için yönetmeliğe uyuyordu, ancak teslimat olduğunda, 2007-2009 yıllarının yönetmeliklerine uymuyordu. Uyum sağlanması için keşif artışı gerçekleştirildi. Şu anda her iki hastanede de yapılan şey, hastanelerin 2009 yangın yönetmeliğine uygun hale getirilmesi işlemidir.
300 yataklı kadın doğum hastanesini, sözleşme hükmü gereğince direkt müteahhitten teslim alıp, sözleşmesini bitirip, hastanın içeri girmesini sağlayabilirdik. Ancak o zaman hastane, yeni yönetmeliğe uygun olmadığı için hastaları boşaltıp, tekrar tadilat yapmak mecburiyetinde olurduk. Biz, buna mahal vermemek için Bakanlığımızca uygun görerek keşif artışı yaptık."
Demircioğlu, Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinin ihalesinin ve yapımının SSK zamanında yapıldığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Hastane 2002'de bitmiş ve yine SSK tarafından teslim alınmıştır. İlk ihalesi SSK tarafından yapılmıştır. Hemen yanındaki kadın doğum hastanesi de SSK yönetmelikleri ve SSK kanunlarına dayanarak kanuni bir şekilde ilk ihaledeki sözleşmeye dahil edilerek keşif artışı yapılmış ve aynı tenzilatla sö zleşme artırma yetkisi kullanılmış. Burada kanunsuz olan hiçbir şey yok. İhale zaten en başta yapılmıştır. Tenzilat oranları belli, ihaleyi kazanan belli.
SSK, yangın çıkan hastaneyi 2002'de açmış ve yine o yıl kanuni hakkını kullanarak 2. hastanenin yapımına başlamış. 2. hastane tamamlanmadan SSK her şeyiyle Sağlık Bakanlığına devredildi. Dolayısıyla, bu ihale şekli ve sö zleşmeyi uzatma yetkisi de Sağlık Bakanlığına devredildi. İlgili hastaneler yapılırken yönetmelikler 2002'ye dayanıyordu. Biz de yetkiyi kullanarak, aynı sözleşme kapsamında, aynı ihale tenzilatıyla firmaya yaptırdık."
Yapım ve onarımın başka bir firmaya verilmesi halinde birçok aksamaların olabileceğini ifade eden Demircioğlu, "İhale sürecinde beklenilen bir süre var, en az 3 ay sürerdi. Biz, aynı firmaya vererek, vatandaşın hizmete bir an evvel ulaşabilmesi için hız kazanmış olduk. Ayrıca, mevcut SSK döneminden süregelen tenzilat oranını da tekrar artırdık. Toplam tenzilat oranını yüzde 32'den yüzde 35'e çıkarttık. Bu müthiş bir tenzilat oranıdır. İhalesiz verilmesi gibi bir şey söz konusu olamaz. İhale, SSK zamanında yapılmış ve keşif artışlarıyla bugüne gelmiş bir iştir" dedi.
Demircioğlu, "hatalar kapatılmaya çalışılıyor" şeklindeki iddialar ın da gerçek dışı olduğunu bildirerek şunları kaydetti:
"Eğer firmanın, eksiklerini veya noksanlarını kapattırmak gibi bir ş ey söz konusu ise 7 aydır, bizim ne devletimiz, ne yargı organlarımız ne bilir kişilerimiz hiç çalışmamışlardır, demek olurdu. Bu süre içinde o hastane orada durdu, biz Bakanlık olarak dokunmadık. Yetkililer gezdi, raporlarını hazırladı. Yargının görevlendirdiği bir sürü kişi girip çıktı. Müteahhidin ya da Sağlık Bakanlığının bir eksiği varsa bugüne kadar tespit edilmiş olurdu."
İl Sağlık ya da İl Bayındırlık Müdürlüğünün, aciliyetine binaen ihale yapması halinde ise yaklaşık 10 firmayı davet edeceğini anlatan Demircioğlu, "O zaman da ildeki diğer firmalar neden davet edilmediklerini söyleyeceklerdi. Sonuçta, hangi şekilde bu işi yaparsak yapalım dedikodu ve karalamaya maruz kalacaktık. Biz de vatandaşa, memlekete, hangi hızda nasıl hizmet verebiliriz diye onu düşündük, karar aldık Bakanlık olarak ve bu yönde kanuni yetkimizi kullandık" dedi.
Olaya ilişkin savcılık tarafından soruşturma açılmasıyla ilgili olarak da Demircioğlu, "Savcılığa, 'ihalesiz' verildi diye suç duyurusunda bulunulursa doğal olarak savcılık da bunu araştırmak isteyecektir. Böyle bir şey söz konusu olmamıştır. Kanunun verdiği yetkiyi Bakanlığımız keşif artışı olarak kullanmıştır. Biz 7 aydan sonra orada işe başladığımız günden 3 gü n sonra 2 ameliyathaneyi açarak hizmete soktuk" diye konuştu.