Danıştay'dan mutemetlik ücretlerine ilişkin karar

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 04 Mart 2010 08:55, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01

4 Mart 2010 PERŞEMBEResmî GazeteSayı : 27511

DANIŞTAY KARARI

Danıştay İkinci Daire Başkanlığından:

Esas No : 2009/3535

Karar No : 2009/3835

Kanun Yararına Temyiz İsteminde Bulunan: Danıştay Başsavcılığı - ANKARA

Davacı : İshak Aydın

Vekili : Av. Eda Ahmetkocaoğlu,

Adalet Han No:11 - TEKİRDAĞ

Davalı : Tekirdağ Valiliği

İsteğin Özeti : Tekirdağ İdare Mahkemesi Hakimi tarafından verilen 23.5.2008 günlü, E:2007/365, K:2008/472 sayılı kararın Danıştay Başsavcılığı tarafından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Ayşe Çakırca

Düşüncesi : Yönetmelikten aldığı yetkiye dayanarak görev yapan öğretmenler kurulunun aldığı kararların muhalif olup olmadığı veya toplantıya katılıp katılmadığına bakılmaksızın tüm öğretmenler üzerinde hukuki sonuçlar doğurması nedeniyle idari nitelik taşıdığı açık olduğu, davanın konusu olan, maaştan hukuka aykırı olarak yapıldığı iddia edilen ve iadesi talep edilen mutemetlik ücreti kesintisinin; öğretmenler kurulu toplantısında alınan idari bir karara dayandığı ve özel hukuk ilişkilerinde temel olan tarafların rızasına dayalı bir mutemetlik sözleşmesinin bulunmadığı, bu nedenle davacının maaşından yapılan mutemetlik ücreti kesintilerinin iadesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin idari işlemin iptali ve haksız kesintinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkin olarak idareye karşı açılmış olan davanın görüm ve çözüm yerinin idari yargı olması gerektiğinden adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı düşünülmektedir.

Danıştay Başsavcısı : Yılmaz ÇİMEN

Düşüncesi : İshak Aydın vekili Av. Eda Tunalı tarafından, 2001-2006 yıllarında maaşından kesilen toplam 320.00 YTL mutemet ücretinin yasal faizi ile iadesi başvurusunun reddine ilişkin 21.3.2007 tarih ve 437 sayılı işlemin iptali ile 2001-2006 yıllarında maaşından kesilen 320 YTL ve 2007/1-2-3-4 aylarında maaşından kesilen 42.00 YTL mutemetlik ücretinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan davanın, idari yargı yerinde değil,adli yargı mercilerince çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine ilişkin bulunan Tekirdağ İdare Mahkemesinin 23.5.2008 günlü E:2007/365- K:2008/472 sayılı tek hakim tarafından verilen kararının; bu karara karşı yapılan itiraz başvurusunu aynı gerekçe ile reddeden Edirne Bölge İdare Mahkemesinin 5.12.2008 günlü E:2008/957, K:2008/1156 sayılı kararı ve karar düzeltme isteminin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 17.2.2008 günlü E:2009/84, K:2009/83 sayılı kararı ile kesinleştiği ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozulması istemi üzerine konu incelendi.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı başlıklı 2. maddesinin 1/a bendinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davaların iptal davaları oldukları belirtilmiş bulunmaktadır.

İdari işlem ise idari makamların kamu gücü kullanarak ve idari usuller uygulamak suretiyle idari işlevine ilişkin olarak yaptıkları, çeşitli hak ve yükümlülükler doğuran, doğrudan uygulanabilen, kesin ve yürütülmesi zorunlu, tek yanlı irade açıklamasıdır.

Tekirdağ İdare Mahkemesi Başkanlığına verilen dava dilekçesinde davanın konusu, "İshak Aydın'ın 2001-2006 yıllarında maaşından, kanuna aykırı olarak kesilen toplam 320.00 YTL. mutemet ücretinin yasal faizi ile birlikte tarafına iadesine ilişkin başvurusunun Tekirdağ Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 21.3.2007 tarih ve B.08.4.MEM.4.59.00.01-410/437 sayılı yazısıyla reddine ilişkin idari işlemin iptali ve kesilen toplam 320.00 YTL'nin ve ayrıca 2006 Kasım, Aralık ayları ile 2007 Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında kesilen 42.00 YTL'nin yasal faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine karar verilmesi talebidir." şeklinde açık olarak ortaya konulmuştur.

Dava dilekçesinde ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere, maaşlar üzerinden kesilerek mutemet olarak belirlenen emekli olmuş eski okul personeline ödenmesi kararlaştırılan mutemetlik ücreti, her yıl mevzuat gereği toplanan öğretmenler kurulunda oylamayla saptanmış ve mutemetlik hizmeti bu kişi tarafından yerine getirilmiştir.

Davacı öğretmenin kamu hukukundan kaynaklanan maaş ve ücretinden hukuka aykırı bir şekilde kesinti yapıldığı iddiasıyla iadesini istediği tutar, maaşın bir parçasıdır. Kesintinin dayanağı ise, İlk Öğretim Kurumları Yönetmeliği hükümlerine göre yani kamu kanunu ve mevzuatı gereğince toplanan öğretmenler kurulunda alınan kararlardır.

Dolayısıyla davanın konusu olan, maaştan hukuka aykırı olarak yapıldığı iddia edilen ve iadesi talep edilen mutemetlik ücreti kesintisinin; öğretmenler kurulu toplantısında alınan idari bir karara dayandığı, bu kararın, muhalif kalan öğretmenler arasında bulunan davacı hakkında dahi rızasına bakılmaksızın uygulandığı anlaşılmakla kamu gücüne dayanılarak tesis edilmiş bir idari işlemin sonucu olduğu görülmektedir.

Ortada, özel hukuk ilişkilerinde temel olan tarafların rızasına dayalı bir mutemetlik sözleşmesi bulunmadığına göre, maaşından hukuka aykırı olarak yapılan kesintinin iadesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin idari işlemin iptali ve haksız kesintinin yasal faiziyle iadesi istemine ilişkin olarak idareye karşı açılmış bir davanın görüm ve çözüm yerinin adli yargı olması hukuken mümkün değildir.

Açıklanan nedenlerle Tekirdağ İdare Mahkemesinin davanın görev yönünden reddine ilişkin bulunan 23.5.2008 günlü E:2007/365 K:2008/472 sayılı kararının niteliği itibariyle yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade etmesi nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51 inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

Aydın 50.Yıl İlköğretim Okulu'nda öğretmen olarak görev yapan davacı, 2001-2006 yıllarında maaşından kesilen toplam 320,00-TL mutemet ücretinin yasal faizi ile iadesi başvurusunun reddine ilişkin 21.3.2007 tarih ve 437 sayılı işlemin iptali ile 2001-2006 yıllarında maaşından kesilen 320,00-TL ve 2006 yılı Kasım-Aralık ayları ile 2007 yılı Ocak-Şubat-Mart-Nisan aylarında maaşından kesilen 42.00-TL mutemetlik ücretinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle dava açmıştır.

Tekirdağ İdare Mahkemesi Hakimi tarafından verilen 23.5.2008 günlü, E:2007/365, K:2008/472 sayılı kararla; öğretmenler kurulunun davacının da katıldığı toplantılarında, kendi iradeleriyle onaylamış oldukları anlaşma sonucu, öğretmenlerin özlük haklarının ve ödemelerinin daha hızlı bir şekilde yerine getirilmesi için, 17.7.2000 tarihinde emekli olan bir öğretmenle mutemetlik sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşme neticesinde, dava konusu yıllarda kesintilerin yapıldığı anlaşılmakta olup; olayda taraflar arasında sözleşme serbestisi esası çerçevesinde alacak-borç ilişkisi doğuran ve nitelik itibariyle özel hukuk alanını ilgilendiren bir sözleşme olduğunun anlaşılmakta olduğu, bu haliyle uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle dava görev yönünden reddedilmiştir.

Davacı vekili tarafından, Tekirdağ İdare Mahkemesi Hakimi tarafından verilen 23.5.2008 günlü, E:2007/365, K:2008/472 sayılı kararın hukuka aykırı olduğu belirtilerek kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine Danıştay Başsavcılığı "yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade eden" sözkonusu kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kanun Yararına Bozma" başlıklı 51. maddesinde; bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği, temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde kararın, kanun yararına bozulacağı, bu bozma kararının, daha önce kesinleşmiş olan mahkeme veya Danıştay kararının hukuki sonuçlarını kaldırmayacağı, bozma kararının bir örneğinin ilgili bakanlığa gönderileceği ve Resmi Gazete'de yayımlanacağı düzenlemeleri yer almaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı" başlıklı 2. maddesinin 1/a bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davaların iptal davaları oldukları belirtilmiş bulunmaktadır.

İdari işlem ise idari makamların kamu gücü kullanarak ve idari usuller uygulamak suretiyle idari işlevine ilişkin olarak yaptıkları, çeşitli hak ve yükümlülükler doğuran, doğrudan uygulanabilen, kesin ve yürütülmesi zorunlu, tek yanlı irade açıklamasıdır.

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu'na dayanılarak hazırlanan ve 27.8.2003 günlü, 25212 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Öğretmenler Kurulu" başlıklı 94.maddesinde ; öğretmenler kurulunun, okul müdürünün başkanlığında müdür yardımcıları ile bütün öğretmenler ve okul rehber öğretmenleri ile ilköğretim ile ilköğretim kurumunun özelliği dikkate alınarak kurumda görevli uzman ve usta öğreticilerden oluşacağı, müdürün bulunmadığı zamanlarda öğretmenler kuruluna varsa müdür başyardımcısı, yoksa görevlendireceği müdür yardımcılardan birinin başkanlık edeceği, öğretmenler kurulunun; ders yılı başında, ikinci yarıyıl(24.12.2007 tarih ve 26619 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik ibare; dönem) başında, ders yılı sonunda ve okul yönetimince gerek duyulduğunda toplanacağı, kurulun toplantı günleri ve gündeminin, müdür tarafından iki gün önceden yazılı ve imza karşılığı ilgililere duyurulacağı, ilk toplantıda önceki yılın değerlendirilmesi ile yeni öğretim yılı çalışma esaslarının belirleneceği ve iş bölümünün yapılacağı, ders yılı içinde yapılan toplantılarda çalışmaların gözden geçirilip değerlendirileceği, eksiklik ve aksaklıkların giderilmesi için alınacak önlemlerin görüşüleceği ve kararlaştırılacağı, ders yılı sonunda yapılan toplantıda öğrencilerin devam-devamsızlık ve başarı durumlarının gözden geçirileceği, üst makamlarca ve okul yönetimince verilen konuların görüşüleceği ve kararlaştırılacağı, öğretmenler kurulunun toplantılarında alınan kararların, tutanakla tespit edileceği ve toplantıya katılanlar tarafından imzalanacağı, katılmayanların tutanakta belirtileceği, tutanakların aslının, toplantı tutanakları dosyasında saklanacağı, alınan kararların, karar defterine yazılacağı, uygulanmak üzere yönetici ve öğretmenler tarafından imzalanacağı (24.12.2008 tarih ve 27090 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik yedinci fıkra; öğretmenler kurulu toplantılarında alınan kararların, kurulca seçilen iki yazman tarafından bir tutanağa yazılacağı ve imzalanacağı, toplantıya katılmayanların tutanakla belirtileceği, toplantıda alınan kararların, karar defterine yazılarak, uygulanmak üzere toplantıya katılmayanlar dahil tüm yönetici ve öğretmenler tarafından imzalanacağı ve dosyasında saklanacağı), toplantıların esasen ders saatleri dışında yapılması gerektiği, ancak, ikili öğretim yapan okulların tüm öğretmenlerinin aynı anda toplanmalarına gerek duyulduğunda, okul yönetimince bağlı bulunulan milli eğitim müdürlüğüne bilgi verilmek şartıyla toplantı günlerinde yarım gün öğretim yapılacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; Aydın 50.Yıl İlköğretim Okulu'nda öğretmen olarak görev yapan davacının maaşından 2001-2006 yılları arasında 320,00-TL mutemetlik ücreti kesintisinin yapıldığı, ilgili kesintilerin her yıl mevzuat gereği toplanan öğretmenler kurulu kararları doğrultusunda yapıldığı, davacının kesinti yapılmasına ilişkin kararların bir kaçında muhalif kaldığı, davacının maaşından kesilen toplam 320,00-TL mutemet ücretinin yasal faizi ile iade istemiyle yaptığı başvurunun 21.3.2007 tarih ve 437 sayılı işlemle reddi üzerine bakılmakta olan davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Olayda Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği ile oluşumu, çalışma usulü, görev ve yetkileri düzenlenen öğretmenler kurulunun almış olduğu kararların niteliği önem arz etmekte olup; anılan Yönetmelikte öğretmenler kurulu kararlarının uygulanmak üzere öğretmenler kurulu toplantısına katılmayanlar dahil tüm yönetici ve öğretmenler tarafından imzalanacağı hükmü ile alınan kararların muhalif kalan öğretmenler hakkında dahi rızasına bakılmaksızın uygulanıyor olması hususları birarada değerlendirildiğinde; Yönetmelikten aldığı yetkiye dayanarak görev yapan öğretmenler kurulunun aldığı kararların muhalif olup olmadığı veya toplantıya katılıp katılmadığına bakılmaksızın tüm öğretmenler üzerinde hukuki sonuçlar doğurması nedeniyle idari nitelik taşıdığı açıktır.

Bu durumda, davanın konusu olan, maaştan hukuka aykırı olarak yapıldığı iddia edilen ve iadesi talep edilen mutemetlik ücreti kesintisinin; öğretmenler kurulu toplantısında alınan idari bir karara dayandığı ve özel hukuk ilişkilerinde temel olan tarafların rızasına dayalı bir mutemetlik sözleşmesinin bulunmadığı, bu nedenle davacının maaşından yapılan mutemetlik ücreti kesintilerinin iadesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin idari işlemin iptali ve haksız kesintinin yasal faiziyle iadesi istemine ilişkin olarak idareye karşı açılmış olan davanın görüm ve çözüm yerinin idari yargı olması gerektiğinden adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddi yolunda İdare Mahkemesi Hakimi tarafından verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile Tekirdağ İdare Mahkemesi Hakimi tarafından verilen 23.5.2008 günlü, E:2007/365, K:2008/472 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51.maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına; kararın birer suretinin Danıştay Başsavcılığı'na, Tekirdağ Valiliği'ne gönderilmesine ve bu kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasına, 27.10.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber