İş dünyası İşsizlik Çalıştayı'nda bir araya gelecek

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 08 Mayıs 2010 15:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, tüm iş dünyası örgütlerinin de katılacağı bir 'İşsizlik Çalıştayı' düzenleyeceklerini açıkladı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TUSKON Başkanı Rızanur Meral ve yeni yönetim kurulunu ziyaret etti. TUSKON Yönetimi'nin yeni bir istihdam paketi sunduğu Babacan, çok yakında 'İşsizlik' konulu bir çalıştay gerçekleştireceklerini açıkladı. Yunanistan'daki ekonomik krizin etkilerinin Türkiye'ye yansımasından korkulmaması gerektiği belirten Ali Babacan, "Yunanistan, Portekiz, İspanya gibi ülkeler kamu borç stoklarını bir an önce gözden geçirmeli, aksi takdirde bedelini herkes öder. İpin ucu kaçmadan tedbir alınmalı" diye konuştu.

TUSKON Genel Merkezi'nde TUSKON'un genişletilmiş yönetim kurulu toplantısına katılan Ali Babacan, toplantının ardından basın mensuplarını sorularını yanıtladı. Toplantının son derece verimli geçtiğini ve ekonomik sorunların gündeme geldiğini aktaran Babacan, vergi uygulamalarında gri alanların ortadan kaldırılması ve mevzuatın netleştirilmesi konularında TUSKON üyelerine bilgi verdiğini belirtti. Babacan, TUSKON Yönetimi'nin hazırladığı istihdam önerilerini içeren dosyayı inceleyeceklerini ve üzerinde çalışacaklarını belirten Babacan, "İstihdamla ilgili sıkıntılar var. İşverenlerin daha kolay eleman almaları ile ilgili konuları ele aldık. İşgücü piyasasındaki daha esnek bir yapıya nasıl kavuşuruz sorununu değerlendirdik. Üretim ve istihdam ağırlıklı konuları konuştuk.

Bunu iş dünyası yapacak. Kamuya 20-30 bin adam almakla işsizlik sorununu çözemeyiz. Özel sektör ile beraber çalışarak konuşup tartışacağız. TUSKON'un da yer alacağı diğer ilgili örgütlerin yer alacağı bir çalıştay üzerinde çalışıyoruz. İş dünyası temsilcileri ile fikir jimnastiği yapmak için uygun bir zaman... Başbakan'ın geçen yıl açıkladığı istihdam paketinin ardından istihdamda 1 milyon 285 binlik artış oldu. Biz de istihdamı artırmak için yeni neler yapabiliriz konusunu ele alacağız. Ekonomik büyüme temeldir, ancak mikro ekonomik tedbirler önemli rol oynayacaktır" dedi.

Avro ülkeleriyle alacak-verecek ilişkimiz yok, bu türbilanstan korunacağız

Yunanistan'daki krizin Türkiye'yi etkileyebileceği şeklindeki soruya da yanıt veren Babacan, Yunanistan'ın en önemli sorununun kamu borç stoğunun artış eğiliminde olması sorununa bağladı. Babacan, Yunanistan'ın kamu borç stoğunun yüzde 135 seviyesine çıkacağına dikkat çekerek, şunları söyledi:"İspanya, Portekiz ve İrlanda da aynı sorun söz konusu. Türkiye çıkış stratejisi ile borç stoğunu nasıl kontrol edileceğini açıkladı ve bütün tedbirler alındı. 2009 ve 2010 yılında aldığımız tedbirler ve borç stoğumuz hedefinde en ufak sıkıntı yok. Türkiye'nin bu sorunu yaşayan ülkeler ile benzer bir sorunu yok. AB içerisinde özellikle avro bölgesindeki ülkeler ile kredi ilişkisi çok az düzeyde. Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda gibi ülkelerin birbirleri ile çok yakın borç alacak ilişkisi var. Oysa Türkiye'nin Avro bölgesinde olmaması ve borç alacak ilişkisi açısından bu ülkelerle fazla bağının olmaması önemli ölçüde bizi bu türbilanstan koruyacaktır. Biz nispeten izole bir durumdayız. Ancak Avro bölgesinde ekonomik yavaşlama olursa oradaki tüketim azalacaktır. Bu nedenle ihracatımızda olumsuz etkilenme olabilir. Bu nedenle bu ülkeler kendi durumlarını yoluna soksun ki hem dünyayı hem Türkiye'yi olumsuz şekilde etkilemesin. Dünya genelinde büyük bir sarsıntı, deprem olduğunda hissetmemek mümkün değil. Sağlam kamu maliyesi ile bu ortamda Türkiye daha az etkilenen şekilde geçirecektir. Türkiye'nin kendi orta vadeli programının gereğini yapıyor olması büyük önem taşıyor. Bundan sonraki yıllarda gereğini yerine getirdikten sonra korkacak bir şey yok."

Türkiye ekonomisinin krizin sarsıntılarına rağmen ne kadar güçlendiğini herkesin gördüğünü ifade eden Babacan, "Son olaylar başlangıç aşamasında. Henüz ipin ucu elden kaçmamıştır. Bu yüzden bu ülkelere çağrım zamanında tedbir almalarıdır. Türkiye'nin kamu maliyesi ve finans sektörü yapısı

böylesine dış etkenlere karşı ülkemizi çok daha korunaklı hale getirmiştir. Tabii ki fırtına çıktığında Türkiye'de az çok hissedeceğiz. Bunlar kaçınılmaz. Önemli olan Türkiye'nin pozisyonunu korumasıdır. Türkiye'nin uluslararası basında sık sık AB ülkeleriyle mukayesesi yapılır hale geldi. Biz ekonomimizin yapısına güveneceğiz" dedi.

İngiltere'nin ekonomik verileri hiç iç açıcı olmadığını, 2007 yılında yüzde 44 olan kamu borcunun yüzde 60'a çıktığını dile getiren Babacan, bütçe açığına ilişkin herhangi bir tedbir alınmadığını belirtti. Babacan, İngiltere'de kurulacak yeni koalisyon hükümetinin tedbirleri alması ve bir an önce yapacaklarını açıklaması gerektiğini vurguladı.

Anayasa değişikliği ile ilgili olarak halkın büyük desteği olduğuna işaret eden Babacan, "önemli olan milletin iradesidir. Anayasa değişikliği kamuoyuna sunulduktan hemen sonra ekonomik göstergeler daha olumlu seyretti. Anayasa değişikliği iş meselesi aş meselesidir. Sağlam anayasa güçlü demokrasi, işleyen hukuk sistemi Türkiye'ye sürdürülebilir büyümeye götürecektir. Sürekli sorunlar yaşayan, bir siyasi krizden diğerine giden ülkeye yatırım da gelmez, istihdam da olmaz. Buna kimsenin hakkı yok" diye konuştu.

TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral, Ali Babacan ile her zaman yakın diyalog içerisinde olduklarını ve toplantıda iş dünyasının sorunlarını aktarma imkanı bulduklarını belirterek, özellikle istihdamla ilgili büyük hassasiyetimiz var. Bu nedenle Sayın Ali Babacan'a hazırladığımız 'istihdam Paketi'ni sunduk. Hükümetin de bir önce bu konuda bir çalışma yapmasını bekliyoruz" dedi.

TUSKON Hükümete 22 maddelik istihdam paketi sundu

TUSKON, istihdam artırıcı önem paketini hükümete sunarak, önlemlerin acil şekilde alınması için harekete geçti. TUSKON tarafından hazırlanan 'istihdam paketinde ücretler üzerindeki sosyal güvenlik yükünü yüzde 33.5 oranında olduğuna dikkat çekilerek, SGK primleri ve vergi ödemelerinin ertelenebileceği ifade edildi. Ayrıca, mevcut yeni işe giren asgari ücretlilerden alınan SGK primleri ve ergilerin 3 yıl boyunca yüzde 50 oranında azaltılması gerektiği kaydedildi. Pakette, Türkiye ekonomisinin ve istihdamın büyük bölümünü sağlayan ve işletmelerin yüzde 90'dan fazlasını oluşturan KOBİ'lere ayrı bir bakanlık ve banka kurulmasını önerisi yer aldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber