MEB, Yönetmelik ve Sendikalar

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 11 Mayıs 2010 10:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği 05.06.2010 tarihinde yürürlüğe girmişti.

Bakanlıkça yayımlanan bu yönetmelik bir çok eğitim çalışanının yanı sıra sendikalar için de şaşırtıcı sürprizlerle doludur.

Bakanlık yönetmelik hakkında sendikaların ortak görüşünü almak üzere katılımcılık ilkesine uygun olarak toplantılar düzenlemiştir.

Toplantılarda mutabık kalınan konularda, üstelik idare dahil mutabık kalınan konularda, üst birimlerin takdir hakkı kullanması o toplantılara katılanlar sendikalara da bakanlık bürokratlarına da yapılan büyük bir yanlıştır.

İdare her şeyi bildiği gibi okuyacaksa böyle bir toplantı yapmanın anlamı yoktur. Böyle bir toplantı yapılıyorsa toplantının sonuçlarını uygulamak idarenin asli görevi olmalıdır.

Bu nedenle öğretmenlerin haklarının gasp edilmesi noktasında ne Eğitim Bir Sen, ne Türk Eğitim Sen, ne Eğitim Sen, ne de Eğitim İş suçludur. Çünkü toplantıya katılan bu dört sendika da konuların %90'ında mutabık kalmışlardır. Çok tepki toplayan tüm kadroların ilan edilmemesi, Zorunlu hizmet affına uğrayan tüm öğretmenlere yer değiştirme hakkı verilmemesi, sıra tayinlerinin kaldırılması gibi hak gaspları noktasındaki tepkilerini ortak olarak hem toplantıda hem de yönetmelik yayımlandıktan sonra ortaya koymuşlardır.

Yönetmeliğin en hassas noktası zorunlu hizmet konusu idi. Zorunlu hizmet affını kafaya koyan idare bunu kendi taslağında da koymuştur. Taslağın yayınmamasının akabinde kamuoyunda yoğun bir beklenti onun sonucunda da baskı oluşmuştur. Yani zorunlu hizmet affının kaçınılmaz olduğu noktada toplantılar yapılmış ve konunun içeriği doldurulmaya çalışılmıştır.

Tabii ki zorunlu affın artıları ve eksileri tartışılmıştır. Getirisi götürüsü konuşulmuştur fakat oluşan kamuoyu gereği zorunlu hizmet affının kaçınılmazlığı kanaatleri baskın çıkmıştır.

Af gelecekti, bunda hem fikir olunmuştu. Toplantıda karar verilmesi gereken affın içeriğinin doldurulması noktasında idi. Bu noktada iki önemli sorun vardı. Birincisi af tarihinin ne zaman başlayacağı bu konuda kolaylıkla hem fikir olundu ve yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih olarak belirlendi. Çünkü aksi bir karar hukuken de sıkıntı yaratacaktı. İkincisi ise affa uğrayan öğretmenlerin yer değiştirmelerinin nasıl olacağı noktasında idi. Bu noktada da fikir birliği sağlandığı halde bakanlık yönetmeliğe son şeklini verirken çark etmişti.

Haksızlık doğuracak bir şekilde yapılan düzenleme herkesin tepkisini çekmiştir.

Uygulama şu yöndedir. Herkes zorunlu hizmetten muaf edilmiştir. Zorunlu hizmetten muaf edilenleri yer değiştirebilmesi için 3 yıl şartı getirilmiştir. Oysa ki bu şart yönetmelikte yer almamalıydı. Nedenine gelince; Örneğin 2008, 2009 da öğretmenliğe atanıp zorunlu hizmet bölgesinde çalışmayan bir kişi artık zorunlu hizmete tabi olmadan sonuna kadar devam edebilecektir. Fakat 2007 de göreve başlayıp 2009 da zorunlu hizmete gönderilen 3 yıllık öğretmen 2 yıl daha zorunlu hizmet bölgesinde çalışmak zorunda kalacaktır. Aynı şekilde 2006 yılında göreve başlayıp 2008'de zorunlu hizmet bölgesine giden bir kişi de il dışı yer değiştirebilmek için 3 yılı bekleyecek ve 2011 den önce yer değiştiremeyecektir.

Çoğunluğu oluşturan bu öğretmenlerimize aslında af getirilmemiştir. Nedenine gelince zorunlu hizmet bölgesinde çalışmakta olan öğretmenin zorunlu hizmeti eski yönetmeliğe göre zaten 3 en fazla 4 yılda kaldırılmakta idi. Bu süreyi dolduran öğretmenin zorunlu hizmeti de o il de çalışma süresi de dolmuş olacağından af gelmesinin bir mantığı da kalmamaktadır.

Yani her zaman söylediğimiz gibi bu af batıda çalışanlara gelmiş olup, zorunlu hizmet bölgesinde çalışanlara gelmemiştir. Bu uygulama adaletsiz bir uygulama olmuştur.

Bu nedenle ?SENDİKA GENEL MERKEZLERİNDE? yönetmeliğin bazı maddelerinin iptali için çalışmalar yapılmaktadır.

Bakanlığın yaptığı bu yanlış uygulama ve yönetmelikte yer alan diğer yanlış uygulamalarla ilgili bakanlığın geri adım atması ve değişiklik yapması yerinde olacaktır. Aksi halde olası yargı kararı karşısında yaptığı tüm planlamalar alt üst olacaktır. Çünkü bu yönetmelikte tüm atama ve yer değiştirme işlemleri takvime bağlanmıştır ve hepsi birbirine bağlıdır.

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi

NOT: Zorunlu hizmet affı ile ilgili bize çokça gelen maillerden sonra yayımlanan yönetmelikte af gelmesi nedeniyle aynı mail sahipleri destek verdiğimiz için TEŞEKKÜR maileri atmaktadırlar. Yapılan haksızlık giderilmediği yani zorunludan affedilen tüm öğretmenlere koşulsuz yer değiştirme hakkı verilmediği taktirde bu teşekkürlerin anlamsız olduğunu düşünüyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber