TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, "BDDK ile Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'nun , batık 6 bankaya zamanında müdahale etmemesi yüzünden Devletin uğradığı zarar 2.5 katrilyon lira"
Tercüman'ın ele geçirdiği "BDDK ve TMSF ile İlgili Özel Raporlar"
başlıklı rapora göre Devlet, dönemin Bakanları ve bürokratlarının kendilerine
gönderilen raporları dikkate almamaları yüzünden büyük zarara uğradı. Etibank,
Yaşarbank, Eskişehir Bankası (ESBANK), Sümerbank, Egebank ve Yurtbank'a zamanında
el konulsaydı, devlet bu operasyonlardan 672 trilyon lira zararla kurtulabilecekti.
Ancak, raporların bir şekilde sümenaltında tutulması ve müdahalenin geç yapılması,
bu zararın 3 katrilyon 154 trilyon liraya çıkmasına neden oldu.
Yetkililer gelen raporların gereğini yerine getirmiş olsalardı, Etibank'ın 313
trilyon liralık zararı 97 trilyon, Yaşarbank'ın 609 trilyon liralık zararı 95
trilyon, Eskişehir Bankası'nın 590 trilyonluk zararı 247 trilyon, Sümerbank'ın
647 trilyon liralık zararı 55 trilyon, Egebank'ın 647 trilyon liralık zararı
117 trilyon ve Yurtbank'ın 348 trilyon liralık zararı 61 trilyon lirada kalacaktı.
Bu zararlara, İnterbank'ın Fona devri sonrası Etibank'taki Cavit Çağlar Grubu'na
ait hisselerin geçmişe dönük el değiştirmesi ile devletin uğradığı zarar dahil
değil. Yine bazı Egebank yöneticileri hakkındaki olumsuz raporların işleme konulmaması
yüzünden uğratılan zararlar da buna dahil değil.
Komisyon hazırladığı raporla, ilgili dönemlerin bakanları Hüsamettin Özkan,
Recep Önal, Güneş Taner, Hikmet Uluğbay hakkında Meclis Soruşturması açılmasını,
Selçuk Demiralp, Gazi Erçel gibi dönemin birçok bürokratı hakkında suç duyurusunda
bulunulmasını öneriyor. Azmi Ateş Başkanlığı'ndaki komisyonun hazırladığı özel
raporda bankalar hakkındaki değerlendirmeler şöyle:
İNTERBANK: İnterbank'ın Fon'a devri sonrasında Medya İpek Holding'in B grup
hisselerinin sahibi olan Cavit Çağlar'ın, A Grubu hisselere sahip Dinç Bilgin'e
3 Haziran 1998'de yapıldığı belirtilen devirlerin o tarihte yapılmadığı, daha
sonra geriye dönük olarak yapıldığı belirlendi. Bu gerekçelerle Ceza Kanunu'nun
339 ve 350. maddeleri gereğince değerlendirme yapılabileceği kanaatine ulaşıldı.
Bu konuyla ilgili Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp'in, "Bu halde geriye
dönük gerçekleştirilen söz konusu işlemler yok hükmündedir. Kaldı ki geriye
dönük yapılmasa bile Müsteşarlığımızın izninin alınması zorunluluktu. Bu nedenle
Cavit Çağlar'dan Dinç Bilgin'e devredilen hisseler halen Medya İpek Holding'e
aittir. Nergis Grubuna ait olanların Dinç Bilgin'e devredilen hisseleri de eski
sahibindedir" görüşü bulunmaktadır. Bu görüş dönemin Başbakan Yardımcısı
Hüsamettin Özkan'a "Devir işlemlerinde bulunanlar hakkında evrakta sahtecilik
suçundan suç duyurusunda bulunulması" istemiyle gönderildi ve önlemlerin
alınması istenmiştir. Özkan ise buna müdahale etmemiştir. Etibank'taki hisselerin
TMSF'ye devredilmemesi sonucunda Etibank'a geç el konulmasında ilgili bakanın
sorumluluğu bulunmaktadır.
ÖNERİ: Bu gerekçelerle kamu zararına yol açan Selçuk Demiralp hakkında suç duyurusunda
bulunulması, Devlet Bakanı Recep Önal ile Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın
TCK'nın 235. maddesine muhalefet ettiği düşünülmekte olduğu için Meclis Soruşturması
açılması gerektiği düşünülmektedir.
ETİBANK: Banka yükümlülüklerinin, varlıklarının üzerinde gerçekleştiği, bununla
birlikte ellerindeki medya gruplarını bankanın emin biçimde çalışmasını tehlikeye
düşürecek şekilde kullanıldığı tespit edildi. 30.9.1999 tarihi itibariyle banka
zararının 97 trilyon 224 milyar olduğu, 2000'de büyük ölçüde banka sermayesine
sahip firmaların hisse senetlerine yatırım yapıldığı, bu yatırımın 8.6.2000
tarihinde 31 trilyon liraya ulaştığı görüldü. Yine 1997 yılı sonunda 1 milyar
157 milyon dolar olan toplam mevduatın KKTC'de kurulu New York Off Shore adına
toplanan ve banka sermayesine hakim grup tarafından kullanılan 138,8 milyon
dolar Offshore'un eklenmesi ile mali yapının bozulduğu tespit edildi. 31.12.1999
tarihi itibariyle banka zararının 104 trilyon 679 milyon dolar dönem, 35 trilyon
14 milyar Türk lirası geçmiş dönem olmak üzere toplam 139 trilyon 663 milyar
lira olduğu belirlenmiş, bu yöndeki rapor 31.12.1999 tarihinde Hazine Müsteşarı
Selçuk Demiralp'e verilmesine rağmen Demiralp 30.6.2000 tarihli mali tabloların
sonuçlarının da dikkate alınmasını not düşüyor. Yani el konulma 6 ay gecikiyor.
30.9.1999 tarihinde toplam zarar 97 trilyon iken 31.12.1999 tarihinde 139 trilyon
liraya yükseliyor. 30.6.2000 tarihindeki zarar ise 313 trilyon lira oluyor.
ÖNERİ: Raporlara rağmen Selçuk Demiralp ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın zamanında
tedbir almayarak el koyma işlemini 9.10.2000 tarihine kadar geciktirmek suretiyle
Devleti zarara uğrattıkları, TCK'nın 240. maddesine muhalefet ettikleri, bu
nedenle Selçuk Demiralp hakkında suç duyurusunda bulunulması, Devlet Bakanı
Recep Önal hakkında Meclis Soruşturulması açılması tavsiye olunur.
YAŞARBANK: DDK Raporuna göre, Bankalar Yeminli Murakıplarının arka arkaya raporlarına
rağmen el konulma geciktirilmiştir. 31.12.1996 verilerine göre, yıl sonu açık
pozisyonunun 140 milyon dolara ulaştığı belirtilip önlem alınması istendi. 1.12.1997
tarihindeki mütalaaya göre, Kasım 1997 itibariyle açık pozisyonu 330-340 milyon
dolara ulaşırken bankaya el konulması istendi. 12.5.1998 günlü rapora göre açık
580-590 milyon dolara ulaşıyor ve bir kez daha el konulması isteniyor. Başka
bir raporda 24.6.1998 tarihi itibariyle açığın 608 milyon dolar olduğu, 5.11.1998
günlü mütalaada ise bunun 809 milyon dolara çıktığı belirtiliyor ve el konulmadığı
taktirde giderilmesi olanaksız sorunlar doğacağı ifade ediliyor. 3.7.1999 günlü
rapora göre açık 867 milyon dolara çıkarken bir kez daha önlem alınması isteniyor.
309.1999 günü açık 1 milyar dolar, standart rasyo negatif yüzde 95,4 oluyor.
Raporlara istinaden bankaya el konulurken Yaşar Grubu'na banka olanakları kullandırılmak
suretiyle Tütün Offshore ve Ekspres Trade Bank(Yaşar GmBH) üzerinden fiduciary
mahiyetinde kredi kullandırıldığı tespitleri yapılmış, kanunun 14/4 maddesi
işletilmemiş. 7.2.1995'te yakın izlemeye alınan, çeşitli tarihlerdeki 5 mütalaa
ve 5 raporda el konulması istenen Yaşarbank'ın 1.12.1997 günlü mütalaada 95,9
trilyon lira olan zararı, fona devredildiği zaman 6 kattan fazla artarak 609,4
trilyon liraya ulaşmıştır.
ÖNERİ: Bankaların rehabilitasyonuna, tasfiyesine ve fona devrine ilişkin yetkililerin
kullanılması ilgili Bakana aittir. Bu da bakan sorumluluğunun yasal dayanağını
oluşturmaktadır. Bu nedenle anılan dönemlerde görevde bulunan Güneş Taner, Hikmet
Uluğbay ve Recep Önal sorumluluk sahibi bakanlardır. Meclis Soruşturması açılması
tavsiye olunur.
ESBANK: BDDK tarafından hazırlanan rapora göre 15 Ağustos 1995 tarihinde izlemeye
alınan bankanın 29.1.1999 günlü mütalaaya göre birikmiş zararı 129 trilyon 645
milyar lira olarak gerçekleşti. Bir sonraki mütalaaya göre zarar 31.1.1999 gün
itibariyle 144 trilyon liraya ulaştı. 31.3.1999 tarihinde zarar 164 trilyon
liraya ulaşırken 30.6.1999 tarihinde 247 trilyon liraya ulaştı. 27.9.199 tarihli
mütalaada zararın 316 trilyon liraya ulaştığı, grup firmalarına yüzde 100 karşılık
ayrılması durumunda bunun 404 trilyon liraya çıkacağı belirtildi. 20.12.1999
tarihli mütalaaya göre zararın 361 trilyon liraya ulaştığını dikkat çekildi
ve el konulması istendi. Devlet Bakanları Hikmet Uluğbay ve Recep Önal'ın zamanında
müdahale etmemesi nedeniyle 31.1.1998'de 144 trilyon lira olan zarar 30.6.1999'da
247 trilyon liraya, devir tarihi olan 21.12.1999'da 590 trilyon liraya yükselmiştir.
ÖNERİ: Hikmet Uluğbay ve Recep Önal hakkında Meclis Soruşturması açılması tavsiye
edilmektedir.
SÜMERBANK: Hakim hissedar Hayyam Garipoğlu'nun banka kaynaklarını istismar
etmesi sonucu Bankanın her geçen gün zararının arttığını bildiğinden kuşku duyulmayan
Devlet Bakanı Recep Önal, raporlarla önerilmesine karşın bankanın fona devredilmesi
kararını vermekten çekinmiş, bu tutumu sonucu 31.121998 tarihi itibariyle 55
trilyon lira olan zarar, fona devredildiği 21.12.1999'da 647 trilyon liraya
ulaşmıştır.
ÖNERİ: Recep Önal Hakkında Meclis Soruşturması açılması tavsiye olunur.
EGEBANK: DDK raporlarında da belirtildiği üzere 4389 sayılı yasanın geçici
1.maddesi, bankaların fona devredilmesi yetkisini ilgili Bakana vermiştir. Dönemin
Devlet Bakanı Recep Önal, ivedilikle kullanılması gereken bu yetkiyi zamanında
kullanmamıştır. Egebank AŞ'yi sürekli izleyen ve sunulan raporlarla, sahibinin
kaynaklarını istismar etmesi sonucu Bankanın her geçen gün zararının arttığını
bildiğinden kuşku duyulmayan Devlet Bakanı Recep Önal, fona devir kararını vermekten
çekinmiştir. Bu tutumun sonucu 31.12.1998 tarihi itibariyle 117 trilyon lira
olan zararın 647 trilyon liraya ulaştığı tespit edilmiştir.
ÖNERİ: Recep Önal'ın, memuriyet görevini kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi
gereken eylemi Bakanlık görevi nedeniyle işlediğinden Meclis Soruşturması açılması
tavsiye edilmektedir.
YURTBANK: DDK raporunda belirtildiği gibi, Yurt Ticaret ve Kredi Bankası AŞ,
21.2.1995 gününde izlemeye alınmış, 19.4.1996'da izlemeden çıkartılmış, büyük
bölümü Bankanın hakim sermaye grubu ile ilişkili 25 şirkete kullandırılan kredilerle
ilgili mali yapısı bozulduğundan 31.12.1997 günü yeniden izlemeye alınmıştır.
Bankanın 10.11.1998 tarihinde fona devri ya da tasfiyesi gündeme gelmiştir.
22.7.1999 gününden itibaren Hazineden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini Recep
Önal üstlenmiştir. Bakan Hikmet Uluğbay'ın üç ayrı oluruyla TMSF'nin Bankaya
23 trilyon lira mevduat yapması, Bankanın fona devri konusunda karar verilmesini
daha da müşkül duruma getirmiştir. Bu gecikme sonucunda 1998 yılının ilk 9 ayında
61 trilyon lira olan zarar fona devredildiği 21.12.1999 gününde kaynakların
hakim sermayedar gruba ait firmalara aktarılmasına devam olunmasıyla 348 trilyon
liraya ulaşmıştır.
ÖNERİ: Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay hakkında Meclis Soruşturması açılması tavsiye
edilmektedir.
İMZA YETKİLERİ
Komisyon ayrıca, "4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Kanununa
muhalefet, zimmet, dolandırıcılık suçlarından, Egebank Yönetim Kurulu Başkanı
Yahya Murat Demirel ve arkadaşları hakkında yürütülen soruşturmada, hakkında
kovuşturma istenen Gökalp Baştürk hakkındaki raporların 6 ay gizlenmesi nedeniyle,
TMSF'nin o dönemdeki yöneticileri Gazi Erçel, Süreyya Serdengeçti, Aydın Esen
ve Erdal Aslan hakkında suç duyurusunda bulunulması, Devlet Bakanı Recep Önal
hakkında Meclis Soruşturması kurulması gerektiği düşünülmektedir" diyor.
Yine, Egebank AŞ Yöneticilerinin imza yetkilerinin kaldırılmasının gecikmesi
sonucu da devlet zarara uğramıştır. Gerek borç nakil sözleşmeleri ile kredilerin
üstlenilmesi, gerekse aval verilmesinin banka kayıtlarına intikal ettirilmesi,
bankalar kanununun 52 ve TCK'nun 508-510 maddelerine aykırılık oluşturmuştur.
Bu aykırılığın sorumluları Yahya Murat Demirel, Aydoğan Semizer, M.Sami Erdem,
Turan Özel'dir.
ÖNERİ: Gecikmeyle ilgili olarak dönemin Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp ile
o dönemdeki Banka Kambiyo Genel Müdürlüğü'nden sorumlu Müsteşar Yardımcısının
görevini kötüye kullandıkları gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığıana suç duyurusunda
bulunulması, Recep Önal için de Meclis Soruşturması kurulması yerinde olacaktır.
D.B.Tercüman