Bütçe hedefleri mali kural ile uyumlu olacak

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 18 Haziran 2010 17:24, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2011, 2012 ve 2013 yıllarının bütçe hedeflerinin Mali Kural ile uyumlu olacağını söyledi.

"Mali Kural Kanun Tasarısı"nın Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeleri sırasında söz alan CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, tasarının kamunun maliye politikasına öngörülebilirlik kazandırılması açısından önemli olduğunu söyledi.

"Mali Kural"ın iyi işlemesi için getiren hükümetlerin güvenirliğinin çok önemli olduğunu belirten Öztrak, bu konuda ciddi sıkıntı olduğunu iddia etti. Öztrak, Hükümetin, dönemindeki küresel olumlu ekonomik iklimi yeterince değerlendiremediğini öne sürdü. Mali Kural'a uyulup uyulmadığının denetlenmesinin önemine değinen Öztrak, TBMM bünyesinde Kesin Hesap Komisyonu kurularak, başkanlığının ana muhalefet partisine verilmesinin bu açıdan büyük önem taşıdığını dile getirdi. Öztrak, Mali Kural'ın anayasa kapsamına alınmamasını da eleştirdi.

MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, "Madem bu kadar önemliydi, niye anayasaya koymadınız" diye konuştu. Ayhan, Mali Kural'ın uygulanıp uygulanmadığının izlenmesine yönelik bir mekanizmanın oluşturulmamasının eksiklik olduğunu kaydetti.

CHP İzmir Milletvekili Harun Öztürk, düzenlemede denetim mekanizmasının olmadığını, orta vadeli programın henüz ortada bulunmadığını, ilgili mevzuatın son anda çıkarıldığını söyledi. Öztürk, "Mali Kural'ı ilke olarak benimsiyoruz. Ancak AKP'nin samimi olarak uyacağından emin değilim" diye konuştu.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, ((Mali Kural'a uyulmaması durumunda ne olacağı sorusunun askıda olduğunu" ifade etti. MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata da Mali Kural'ın 7-8 yıldır neden getirilmediğini sordu. Kutluata, "Gelecek iktidarın elini kolunu bağlamak için mi?" sorusunu yöneltti.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal ise belediyelerin borçları ve sosyal güvenlik açıkları halledilmeden Mali Kural'ın uygulanmasının zor olduğunu kaydetti.

CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, Mali Kural'ın işleyebilmesi için üzerine oturduğu verilerin doğru olması gerektiğini vurgulayarak, belediyeler ile ilgili verilerin doğru olduğunun söylenemeyeceğini kaydetti. Özyürek, "Önce bunları halletmek lazım" dedi. TOKİ'nin Mali Kural kapsamında olmadığını anlatan Özyürek, TOKİ hesaplarının önemli bir meblağ tuttuğunu kaydetti. Özyürek, "Mali Kural'dan verim almak istiyorsak veri tabanını güvenilir hale getirmek gerekir" diye konuştu.

CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, belediyelere verilen yardımlarda adaletsizlikler yaşandığını ifade etti.

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da belediyeler üzerinde hükümetin vesayeti olduğunu öne sürerek, hükümetin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin 14 büyük projesinden 7'sine onay vermediğini söyledi.

Eleştiri ve soruları yanıtlayan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, milletvekillerinin Mali Kural'ın uygulanmasının taşıdığı öneme dönük sözlerine katıldığını belirtti. Babacan, "Uygulama, bu işin kilidi, anahtarı... Uygulanmayınca yaptırım ne olabilir? En önemlisi kredibilite kaybı. Böyle bir düzenleme çıkardıktan sonra buna uymamak, mali disiplin konusunda, makro ekonomik politikalar konusunda bir bakıma ciddiyeti, disiplini bozmak olarak algılanacaktır. Bunun hem bozanlar için ciddi siyasi maliyeti olacaktır hem de piyasaların, kamuoyunun da ciddi ölçüde tepkisiyle karşı karşıya kalınacak" diye konuştu.

Şeffaflığı, sık raporlamayı sağlayarak önemli ölçüde uygulamanın sağlanabileceğini düşündüklerini belirten Babacan, sözlerine şöyle devam etti:

"Dünya uygulamalarına baktık, kim ne yapıyor nasıl çalışıyor, inceledik. İşin sonunda dönüyor, dolaşıyor; bunun sahiplenilmesi önem kazanıyor. Toplum sahiplenmiş mi; kamuoyu, iş dünyası, piyasalar, siyaset kurumu sahiplenmiş mi? Eğer herkes tarafından sahipleniliyorsa zaten uygulamayla ilgili sorun çıkmıyor. Kaldı ki Türkiye'nin uzun vadeli istikrarı için bu kadar önemli bir konuda da bugün itibariyle iyi bir sahiplenme olduğunu görüyorum. Çok geniş çevrelerden destek var. Komisyon aşamasındaki çalışmalarda da işin özüyle ilgili bir itiraz yok. Bu iyi bir şeydir.

Bu yola çıktıktan sonra biraz da kendi rüzgarını oluşturacaktır diye düşünüyorum. Bir, iki, üç yıl uygulandıktan sonra daha kendine yer bulacak; hele hele Türkiye'nin faizler, uzun vadeli kaynaklar noktasında çok daha iyi bir noktaya getireceği de az çok belli olduktan sonra geri dönüşünün güç olacağını düşünüyorum."

Babacan, "Mali Kural'ın AB'nin Türkiye'den istediği bir şey olmadığını" belirterek. "Tamamen biz kendi inisiyatifimizle yapıyoruz" dedi.

Hazinenin belediyelerden alacaklarınını belli yasal çerçevede tahsil edildiğini belirten Babacan, şöyle konuştu:

"Belediye gelirlerinden, borcu olan belediyeler için yüzde 40'lık kesinti var. Son bir düzenlemeyle günlük ödemelerini yapan; elektrik, sosyal güvenlik borcunu, çalışanlar için gelir vergisini, stopajını düzgün ödeyen belediyeler için yüzde 25'e indirdik bunu. O da bir teşvik oldu. Günlük ödemelerini düzgün yapanların eski borçlarından sadece yüzde 25 kesiyoruz. Yüzde 40'larla bazı belediyelerin borcu 100 sene de bile bitmiyor ama borç, borçtur; o orada bir kenarda yazılır. Devlet kurumlarında devamlılık esastır. Şimdiye kadar da hiç kimsenin borcunu silmedik. Belediyelerde borç silme operasyonu kesinlikle yapılmadı. KİT'lerde de olmayacak."

Orta Vadeli Program ve Orta Vadeli Mali Plan'ın, Mali Kural çerçevesinde hazırlanacağını ilan ettiklerini anımsatan Babacan, şöyle konuştu:

"Mali Kural, 15 Hazirandan önce Meclis'ten geçseydi, en geç 15 Haziranda yeni orta vadeli program ve orta vadeli mali planı açıklamış olacaktık. Takvimde kayma olunca, benzer bir kayma da bizim orta vadeli program ve orta vadeli mali plan takvimimizde olacak. Şu andaki düşüncemiz, tasarının yasalaşıp yürürlüğe girmesinden sonra orta vadeli program ve orta vadeli mali programın güncellenip yayınlanması. Orada yepyeni bir şey ortaya koymayacağız. Tabii ki projeksiyonlarımızı güncelleyeceğiz. Ancak maliye politikası açısından yeni orta vadeli programda ne bir gevşetmeye gideceğiz ne de şu andaki bakışımızdan bir sıkılaştırmaya gideceğiz. Geçen sene ortaya koyduğumuz trendi, kamu açıkları ve borç stokunu düşürme trendini koruyan bir orta vadeli program olacak."

2011, 2012 ve 2013 yıllarının bütçe hedeflerinin Mali Kural ile uyumlu olacağını bildiren Babacan, "Yani mali Kuralın formülasyonu ne diyorsa gelecek senenin bütçe hedefleri bu yeni formülasyon çerçevesinde ortaya konulmuş olacak" dedi.

Yerel yönetimlerin mali açıdan merkezden kontrol edilmesine ilişkin eleştirileri de yanıtlayan Babacan, AB'de de merkezi düzenlemelerin yerel yönetimler üzerinde oldukça etkin olduğunu kaydetti. Bazı AB ülkelerinin uygulamalarından örnekler veren Babacan, "Merkezden bu işin koordine edilmesi çok önemli. Aksi halde sırf yerel yönetimlerin açıkları yüzünden ülke genelinde kriz yaşamış ülkeler var" diye konuştu. Babacan, Mali Kural'ın önemli bir düzenleme olduğunu da belirtti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber