Sendikalar, Üyeleri Adına Dava Açabilmeli...

Daha yayınlamış olduğumuz bir haberde, sendikaların, üye memurları mahkemelerde temsil etme yetkisine sahip olduğunu belirtmiştik. Zira, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 19/f maddesi, üyelerin idare ile ihtilaflarında ortaya çıkan sorunları çözmede sendikalara yetki vermiştir. Ancak, Kanunun bu maddesi, hem idare mahkemeleri hem de Danıştay'ın 2, 5 ve 12. daireleri tarafından farklı yorumlaya başlanmıştır. Ayrıntılar için başlığa tıklayın.

Haber Giriş : 28 Şubat 2005 00:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun 19. maddesinin f bendinde;"Üyelerin idare ile ilgili doğacak ihtilaflarında, ortak hak ve menfaatlerinin izlenmesinde veya hukukî yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini veya mirasçılarını, her düzeyde ve derecedeki yönetim ve yargı organları önünde temsil etmek veya ettirmek, dava açmak ve bu nedenle acılan davalarda taraf olmak." hükmüne yer verilmiştir.

Bazı mahkemeler, yukarıda anılan hükmün, sendika üyelerinin bireysel hakları için sendikalara dava açabilme hak ve yetkisi verdiğini kabul ederken, bazı mahkemeler aksi yönde kararlar vermiştir. Örneğin, Adana İdare Mahkemeleri, sendika üyelerinin bireysel nitelikli davalarında da, sendikanın üyesini temsil edebileceğini kabul ederken, Mersin İdare Mahkemesi, sendikanın sadece "üyelerin ortak hak ve menfaatlerinin izlenmesinde" üyelerini temsil edebileceğine karar vermiştir.

Bu tartışma Danıştay'a taşınmış, Danıştay'ın 2 ve 5. Daireleri, 19. maddenin f bendini sendika üyelerinin bireysel davalarında sendikaların, üyelerini temsil edebileceği yönünde karar vermiş; 12. Dairesi ise aksi yönde karar vererek, sendikaların sadece "üyelerin ortak hak ve menfaatlerini ilgilendiren konularda" üyelerini temsil edebileceği yönünde karar vermişin. Danıştay 12. Dairesi'nin bu yöndeki kararına karşı Türk Eğitim-Sen "KARAR DÜZELTME" yoluna başvurmuştur. Bu nedenle Danıştay 12. Dairesinin bu yöndeki kararı henüz kesinleşmiş değildir. Ancak aksi yönde bir karar verilmediği sürece geçerliliğini koruyacaktır. Danıştay 12. Dairesinin yukarıda anılan kararından sonra Adana İdare Mahkemeleri de görüş değiştirmek suretiyle "Sendika üyesinin bireysel davalarında, sendikanın üyesini temsil edemeyeceği yönünde" kararlar vermeye başlamıştır. Bu kararların bir gereği olarak, bu zamana kadar açılan ve sonuçlanmayan davalarda kullanılan sendika vekâletnameleri yerine, sendika üyelerinin bizzat kendileri tarafından vermiş olduğu vekâletnameleri kullanmak zorunda kalınmaktadır.

Bu sorun da ancak, 19. maddenin f bendinin yoruma meydan bırakmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi ile mümkün görünmektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber