Türk Büro Sen'in 2010 yılı toplu görüşme talepleri
Anayasamızın 55. maddesi gereğince benzer ve eşit şartlarda çalışanların eşit ücret almaları öngörülmesine rağmen kamuda hatta, kurum içinde dahi, çarpık ücret politikaları nedeniyle bir çok sayıda farklı ücret uygulaması bulunmaktadır. Bu önemli sorunun çözümünde öncelikle yapılması gereken, hangi işin hangi işe eşit olduğunun tespitidir. Yani yapılan işin; yoğunluğu, sorumluluğu ve Devlete katkısı gibi kriterlerle ?görevin tanımlaması? yapılmalıdır ve daha sonrada eşit işler, eşit görevler arasındaki ücretler eşitlenmelidir.
5510 sayılı Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortasıyla getirilen Tedavi Katılım Payları kaldırılmalıdır.
2010 yılında yayımlanan SUT'la ?Tedavi Yollukları? hak gaspına uğratılmıştır. Bu mağduriyetin yeni bir düzenlemeyle giderilmesi gerekmektedir.
Ek gösterge uygulamasının 8. dereceden başlaması, 1. derece ek gösterge rakamı 2200 ve aşağısında olan hizmet sınıflarının 1. derece ek gösterge rakamının 3000'e yükseltilerek hiyerarşik düzene göre yeniden belirlenmeli, yardımcı hizmetler sınıfında bulunan personelinde ek göstergeden faydalanması sağlanmalı ve aynı eğitim düzeyinde olup aynı işi yapan kamu görevlileri arasındaki ek gösterge farklılığı da giderilmelidir.
Günümüzde Kamu kurum ve kuruluşları otomasyon sistemine geçmiş olup, hemen hemen bütün kamu çalışanları bilgisayar kullanmaktadır. Memurların sınavsız olarak veri hazırlama kontrol işletmeni kadrosuna atanması yapılmalıdır.
Memurlara 1. dereceye kadar ilerleme hakkı tanınmalıdır.
Memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye ve diğer ödemeler de emekli keseneğine dahil edilmelidir.
Emeklilik yaşının dikkate alındığında, kurumlarca memurların görevde yükselmelerinde ve unvan değişikliklerinde yaş sınırının konması anlamsız olmakla beraberinde Anayasamıza da aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenle Görevde yükselmede ya da Unvan değişikliklerinde kurumlarca konan yaş sınırı kaldırılmalıdır.
Halen TBMM' de bulunan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunda değişiklik yapılmasına Dair Kanun Tasarısında; Kurumların merkez kadrolarında kariyer Uzmanı olarak görev yapan personelin özlük hakları iyileştirilirken, taşra kadrolarında görev yapan diğer Kariyer Uzmanı personel ise ayrıma tabi tutularak mağdur edilmektedir. Oysa ki, taşra kadrolarında görev yapan uzmanlarla bahse konu merkez kadrolarda görev yapan uzmanlar, yürürlükte ki 657 sayılı DMK' da aynı sınıf ve kategoride yer almakla birlikte eşit ölçeklerdeki sınavlardan başarı göstererek bu kadrolarla göreve başlayanlardır. Kurumların taşra teşkilatlarında görev yapan Kariyer Uzmanlarının kanun tasarısında yer almamaları, tasarının amacındaki ? Uzmanlar arasındaki ayrımın kaldırılması? şeklindeki ifadeye ters düşmektedir ve tam tersi esas ayrımcılığı kanun tasarısının kendisi yaratmaktadır. Bu nedenle TBMM' de bulunan kanun tasarına, Kurumların taşra teşkilatında görev yapan Kariyer Uzmanlarının da dahil edilmesi gerekmektedir.
657 sayılı kanunun 4/b ve 4/c maddeleri kapsamında çalışan personelin kadroya geçirilmesini ve söz konusu personel kadroya geçirilinceye kadar bunların sosyal ve ekonomik haklarının, 657 sayılı yasaya tabi olarak çalışan emsal unvanlar seviyesine getirilmelidir. Bu talebimiz gerçekleşinceye kadar ivedilikli çözümlenmesi gereken;
?2009 yılı Bakanlar Kurulu Kararında yer alan ?Geçici personele bu kararda belirtilen ücretler dışında her hangi bir ad altında bir ücret ödenemez ve sözleşmelerine bu yolda hüküm konulamaz? ifadesinin Danıştay tarafından bozulmasına rağmen 2010 yılında yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararında da yine bu içerikte bir hükmün konulması hukuka aykırılık teşkil etmektedir.
Bu hüküm gereğince kurumlarda çalışan 4/C li personel fazla çalıştığı halde hak ettiği fazla çalışma ücretini ve kurumda çalışan diğer personelin almış oldukları ?ek? ve sair ücretleri alamamaktadır. Bu nedenle, geriye dönük olarak söz konusu ücretler 4/C li çalışanlara verilmeli ve bundan sonrada bu türden bir problem yaşanmaması için gerekli düzenlemelerde yapılmalıdır.
Düşük Ücret almalarına rağmen dairelinde verilen yemeklere ödemiş oldukları yemek katkı payları oldukça yüksektir. 4/C'li personelin yemek ücretlerinde yaşadığı bu mağduriyet biran evvel giderilmelidir.
Sözleşme yenilenmelerinde personelden kesilen Damga Vergisi kesintileri kaldırılmalıdır.
Engelli personele özürlülük durumlarını artıracak görevlerin verilmemesi yönünde kurumlar uyarılmalı ve bu personelden yardımcı hizmetli sınıfında bulunanların, özür durumuna, eğitim düzeyine, mesleklerine ve yeteneklerine göre bir üst kadrolara geçişi sağlanmalıdır. Ayrıca, Toplu Konut Fonundan şehit ailelerine, Maluller ile Dul ve yetimlere verilen faizsiz konut kredisi kamuda çalışan engelli personele de verilmelidir.
sendika üyesi olan kamu görevlileri ile üye olmayanlar arasında fark oluşturmak adına sendika üyesi kamu görevlilerine ödenen Toplu Görüşme Primi yeniden hayata geçirilmelidir.
Ayrıca;
Bugüne kadar Uzlaştırma Kurulu kararlarının uygulanmaması nedeniyle kamu görevlilerinin 262 TL ile 284 TL arasında kaybı olmuştur.
Refah payı uygulamasından vazgeçilmesi nedeniyle 182 TL ile 239 TL arasında kaybı vardır.
Dolayısı ile mali talebimiz öncelikli olarak bu kayıpların karşılanması, 2011 yılı için uygulanacak maaş artışlarının da bu rakama eklenmesi şeklindedir.
Buna göre; geçmiş dönem kayıplarının karşılanması için seyyanen 200 TL, 2011 yılı için ise enflasyon hedefinin üzerine %2 refah payı eklenmesi suretiyle ulaşılan %10 maaş zammı talep ediyoruz.
Ek ödemeler ile ilgili talebimiz Sayın Başbakanın 2008 yılında verdiği söze dayanmaktadır. Sayın Başbakan 16 Ağustos 2008'de ek ödemelerle ilgili olarak yaptığı açıklamada, kaynağın ayrıldığını ve 2012 yılına kadar bu ödemelerin sürdürüleceğini belirtmiştir.
Bugün gelinen noktada ek ödemelerin artırılmaması; mali değil etik bir sorundur.
Bu talepler ışığında Türk Büro-Sen'in 2011 yılında kamu görevlilerine uygulanacak zam ve tazminatlar konusundaki mali talebi, en düşük dereceli memur için 310 TL'dir.