Sendikaların çelişkisi memuru ayağa kaldırdı

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 17 Ağustos 2010 08:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hükümet ile memurlar arasında önceki gün başlayan zam pazarlığına, sendikaların erken toplu sözleşme talebi damgasını vurdu.

KESK ve Kamu-Sen referanduma sunulan değişikliğin getireceği toplu sözleşme hakkından memurların bu yıl yaralanabilmesini istedi. Bu amaçla görüşmelerin, referandum sonrasına ertelenmesini talep ettiler. Ancak aynı sendikaların, referandumda 'hayır' oyu vereceğini ilan etmesi büyük bir çelişki oluşturdu. 'Evet' çıkmasıyla birlikte doğacak haktan bir an önce yararlanmak isteyen sendikaların 'hayır' kampanyasına destek vermesi en çok memurların tepkisini çekti: "Bizim üzerimizden siyaset yapmayın."

KESK, toplu görüşmelerin referandum sonrasına ertelenmesi ve toplu sözleşme şeklinde yapılmasına yönelik talepte başı çekti. Ancak referandumda 'hayır' diyor. Kamu-Sen de toplu sözleşmenin uygulanmasını isterken referandumda hayır diyeceğini açıkladı. Bu iki konfederasyonun 600 bin üyesi bulunuyor. En büyük memur konfederasyonu olan Memur-Sen ise referandumda evet kampanyası yürütüyor.

Sendikaların bu büyük çelişkisini değerlendiren Çalışma Hayatı Uzmanı Tarkan Zengin, "KESK, bu önemli değişikliklere 'hayır' diyeceğini açıkladı. Şimdi 'evet' demeyecekleri düzenlemenin getireceği 'toplu sözleşme' hakkından yararlanmak için toplu görüşmelerin ertelenmesini istiyorlar. Üstelik KESK referandum açıklamasında "Değişiklikle kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkına yer verilmiş gibi görünse de bu gerçekliği yansıtmamaktadır." demişti. Oysa memurların artık toplu görüşmeden kurtulması için referandum önemli bir fırsat. Bir taraftan toplu görüşme masasını gayri meşru ilan edip ardından talepte bulunmak, diğer taraftan anayasa değişikliklerinde 'memura toplu sözleşme hakkı verilmiyor' dedikten sonra toplu sözleşme yapalım demek büyük çelişki. KESK bu durumu nasıl izah edecek bilemiyorum." dedi.

Öte yandan sendikaların siyasi sebeplerle 'hayır' diyecek olmaları, tabanlarında ciddi şekilde tepkiye yol açıyor. Her iki konfederasyon son bir yılda üye kaybetti. Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre son bir yılda Kamu-Sen'in 6 bin, KESK'in ise 5 bin üyesi başka sendikalara geçti. Büyüyen tek konfederasyon olan Memur-Sen ise 15 bin yeni üye kaydetti. Uzmanlar, sendikaların üye kaybında temel sorunlar konusunda yaşadıkları çelişkilerin etkili olduğunu ifade ediyor. Bu çelişkinin son örneğinin referandum konusunda yaşandığını aktaran uzmanlar, "Sendikalar büyük bir çıkmaz içinde. Bir yandan anayasa değişikliğinin memura getirdiği toplu sözleşmeden yararlanmak istiyorlar. Ancak aynı sendikalar ideolojik nedenlerle ve siyasi angajmanları sebebiyle kendilerini 'hayır' demek zorunda hissediyorlar. Yakın oldukları siyasi parti 'hayır' diyeceği için 'hayır' diyorlar. Bu durum, politize olmamış üyeleri arasında tepkiye yol açıyor. Kan kaybının asıl sebebi bu. Bu çelişki, sendikaların ideolojik bakıştan kurtulamadığını gösteriyor." şeklinde değerlendirme yapıyor.

Sendikaların toplu görüşmelerin ertelenmesine ilişkin önerisiyle ilgili tartışma sürerken hükümet, konuyu inceletiyor. Ancak Çalışma Hayatı Uzmanı Tarkan Zengin, ertelenmenin mümkün olmayacağı görüşünde. Zengin, "Toplu görüşmelerin ertelenmesi yasal olarak mümkün değil. Zira 4688 sayılı yasa, toplu görüşmelerin yapılacağı zaman aralığını belirlemiştir. Bunun değişmesi için kanun değişikliği gerekir. KESK referandum sürecinde yoğun eleştiriler alınca bu teklifi getirdi. Sonunda 'bakın ben teklif getirdim ama hükümet kabul etmedi' diyerek bir çıkış arıyor." ifadelerini kullanıyor.

Toplu görüşme ile toplu sözleşmenin farkı

Sendikaların toplu sözleşme ısrarının arkasında toplu görüşme ile toplu sözleşme arasındaki önemli farklar yatıyor. Toplu görüşmelerin bağlayıcılığı yok. Anlaşma sağlanamaması halinde hükümet tek taraflı olarak zam oranını belirliyor. Toplu sözleşmede ise masada alınan karar bağlayıcı olacak. Anlaşma olmaması halinde Uzlaştırma Kurulu devreye girecek. Kurulun vereceği karar hem hükümeti hem de memur sendikalarını bağlayacak. Zamda son sözü Uzlaştırma Kurulu'nun söyleyecek olması, memurun alacağı zammı yükseltecek. Zira Uzlaştırma Kurulu'nun geçmiş yıllardaki kararlarına bakıldığında sürekli olarak hükümetten daha yüksek zam önerdiği görülüyor. Ancak bugüne kadar verdiği kararlar bağlayıcı olmadığı için zam oranları memura yansımadı. Memur-Sen'in hesaplamalarına göre geçmişte Uzlaştırma Kurulu kararları bağlayıcı olsaydı memur son 6 yılda ortalama yüzde 17 daha fazla zam alacaktı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber