SSK'lıya devlet hastanesinde tedavi olma imkanı sağlanması yeni problemleri beraberinde getirdi.
SSK'lıya devlet hastanesinde tedavi olma imkanı sağlanması yeni problemleri
beraberinde getirdi.
Yine sabahın alacakaranlığında kuyruklar, yine randevu sancıları, yine bir türlü anlaşılamayan gel gitler ve bitmeyen imzalar... Çilenin adı SSK ve Devlet hastaneleri. Yeniden ve yeni bir düzene geçildi. Ancak uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle hastalar yine mağdur.
Maraton şafakla başlıyor
Yeni bir hükümet ve yeni bir uygulama, yeniden yeni bir umut... SSK'lı hastalar
artık Devlet hastanelerinin imkanlarından faydalanabiliyor. Ancak bu fayda arayışı;
sonu gelmeyen bürokrasi ve uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yine hastaları
memnun etmeye yetmedi. SSK hastanelerinde muayene olabilmek için telefonla randevu
alınması neredeyse imkansız. Bu nedenle hastalar Devlet hastanelerinde sabahın
4'ünde sıraya girmek durumunda kalıyor.
Nihayet doktor göründü
Böyle olmakla birlikte hasta ile hekimin bir araya gelmesi ise o günün akşamına
denk geliyor. Zamansız kavuşma nedeniyle de daralan vakit hastanın aleyhine
çalışıyor. Artık bu saatten sonra doktorların genel bir kontrol ve iyi bir muayene
yapma şansı kalmıyor. Doktor, hastalara şöyle bir göz atıp reçete yazdıktan
sonra işlem tamamlanıyor. Alacakaranlıkta başlayan hastane macerası, mesai bitimine
yakın muayene dahi edilmeden ellerine sıkıştırılan bir reçete ile son buluyor.
Kaç evrak gerekiyor?
Her ne yaparsanız yapın mutlaka bir yerde bir eksik karşınıza çıkıyor. Sağlık
ocağından sevkli gelen hastalar, uygulamayı iyi bilmedikleri çin hastaneye başvuruda
bulunduğu zaman ?evraklarınız eksik? cümlesiyle karlışayıyor. Hiçbir şey olmasa
da görevli sizi kimlik numarası için geri çeviriyor. Daha neyin ne oluğunu ve
nereden alınması gerektiğini anlamadan kapı dışarı ediliyorsunuz. Hastası, doktoru,
yazıcısı, imzacısı... Bütün hastane çalışanları yeni uygulamayı anlamaya çalışıyor.
Bir dokun bin ah işit
Yeni uygulamanın üçüncü haftası. Osmaniye'de bulunan SSK İstanbul Eğitim Hastanesi'nin
polikliniğindeyiz. Şikayetlerin bitmese de azalmasını umut ediyoruz. Bu düşünceyle
hastalarla konuştuk. ancak bir dokun bin ah işit.. Herkes uygulamadan dertli.
Rastgele bir hastaya yeni uygulamadan memnun olup olmadığını sorduk. 10 kişi
etrafımızı sardı. Biranda şikayet yumağı oluştu. Hastalar, ?Yığılmalar devam
ediyor, randevu alamıyoruz, yine hizmet kalitesi yok, doktorlardan hâlâ yeterli
ilgi göremiyoruz? diye dert yandılar.
Doktora güvenemezsen...
Hastaların ortak şikayetini ise randevu konusu oluşturuyor. Bir hasta, bir hafta
telefonun başında randevu alabilmek için uğraş vermesine rağmen sonuç alamadığından
yakınıyor ve bunun bilinçli yapıldığını söylüyor.
Daha sonra Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeyiz. Burada, yaşlı bir
hastanın sabahtan akşama kadar acil kapısının önünde sedyede bekletildiğine
şahit oluyoruz. Hüseyin Bozok amca sedyede şikayetini dile getiriyor: ?Öncelikle
prostat teşhisi koyan doktor, kapsamlı muayene için beni özel muayenehanesine
çağırdı. 70 milyon vererek özel muayenehanesine gittiğim doktor, üç tane ilaç
yazarak beni gönderdi. Ama şikayetlerim devam ettiği için bir kez daha geldim.
Buradaki doktor yine beni özel muayenehanesine cağırdı. ?Ama benim zaten param
olsa özele giderdim' diye epey tartıştıktan sonra, beni muayene etti ve röntgen
çekimi yapıldı. Böbreklerimde taş olduğunu söyleyen doktor, hemen ameliyat olmam
gerektiğini anlattı. Evraklarımda eksik olduğunu söylediler, ben de tedavi olabilmek
için burada bekliyorum? dedi.
Bu kadar dayanamam
Bozok amcanın eşi ise personelin kendilerine çok kötü davrandığını, bağırdığını
ve hiç ilgilenmediğini söylüyor.
Yeşil kart sahibi Nurgül Asi ise böbreklerinden şikayetçi. Böbrek taşını aldırmak
için kendilerine 2004 mart ayında randevu verildiğini söyleyen gözü yaşlı genç
kız, ?Acılardan yerimde bile duramazken 2004'ü nasıl bekleyebilirim? diyor.
Bir şans daha...
Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim yardımcısı Vakap
Sever, yaz aylarının kış mevsimine göre daha az hasta olduğunu belirterek, ?Şu
aşamada bu bizim için bir şans. Daha düşük şikayetler yaşanıyor. Hekimlerimiz
kendilerini yeni uygulamaya hazırlıyor. Kış aylarında bu düşük şikayetlerin
de tamamen ortadan kalkacağını umuyoruz. Eğer kış döneminde bu uygulama başlasaydı
çok daha büyük sıkıntı yaşanırdı. Günde 2 bin hastaya bakıyoruz. Bunun 600'ü
SSK'lı? diye konuştu.
Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) İstanbul Sağlık İşleri İl Müdürü Akif Feyizoğlu
ise 1 Temmuz'da başlayan uygulamadan sonra SSK hastanelerinin yüzde 35 oranında
rahatladığını bildirdi.
türkiye