Ortak Denetim Komisyonu, Başbakan'dan SPK'nın denetimi altındaki kuruluşlardan borç almaması için uyarılmasını istedi.

Haber Giriş : 28 Temmuz 2003 09:29, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Ortak Denetim Komisyonu, Başbakan'dan SPK'nın denetimi altındaki kuruluşlardan borç almaması için uyarılmasını istedi.

Kamu adına denetim görevi yapan özerk kurulların, denetiminden sorumlu oldukları kuruluşlardan borç almaları 'etik' tartışmasına neden oldu. Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) 2002 yılı harcamalarını inceleyen Başbakanlık Teftiş Kurulu, Maliye Bakanlığı ve Yüksek Denetleme Kurulu üyelerinden oluşan Ortak Denetim Komisyonu, SPK'nın İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'ndan (İMKB), bütçesinin yarıdan fazlası kadar borç aldığını belirledi. Bu durumu 'etik' bulmayan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a rapor sunan Denetim Komisyonu, SPK'nın bu konuda uyarılmasını istedi.


Süzer'deki büroyu borçla aldı
Ortak komisyonun haziran ayında hazırlanan denetim raporunda, SPK'nın İMKB'den 2002 yılında 17.5 trilyon lira borç aldığı ve bu parayla İstanbul'da iki katlı bir hizmet binası satın alındığı ifade edildi. Bilindiği gibi SPK, 2002 yılında 17 trilyon lira ödeyerek
İstanbul'da Süzer Plaza'da 4 bin metrekarelik bir büro satın almıştı. BDDK'dan satın alınan bu büro, fona devredilen Kentbank'a aitti.


Çift imza uyarısı
Bu miktarın SPK bütçesinin yarıdan fazlasını oluşturduğu vurgulanan raporda, "İMKB'den alınan bu borç, bütçeye ek ödenek kaydedilmiştir. Kurulun gelir ve kaynakları kanun ve yönetmelikte açıkça belirtilmişken denetimi altındaki İMKB'den borçlanmaya gidilmesi uygun değildir" denildi. Raporda ayrıca SPK'nın bankalardan yapılan ödemelerde çift imza uygulamasına geçmesi gerektiği de belirtildi. Denetim komisyonu, Başbakan Erdoğan'dan SPK'ya yönelik şu önlemlerin alınmasını istedi:
"Personel ücretleri adil ve hakkaniyet ölçülerine göre düzenlenmeli, kurum içi muhasebe uygulamaları gözden geçirilmeli, 2002 Bütçe Kanunu ile öngörülen kamu haznedarlığı ilkesine uygun davranılmalı, kurul kaynaklarının nemalandırılmasında daha hassas davranılmalı ve 2002 yılı için nemalandırılmayan kaynaklar konusunda ilgili banka nezdinde girişimde bulunulmalı. Kurula naklen ve açıktan atamalarda kurum içi mevzuatına bağlı kalınmalı. Kurulun mali bağımsızlığının korunabilmesi için 5 yıllık gelir gider projeksiyonları yapılmalı ve fon yönetimine önem verilmeli. Kurul gelirlerinin artırılması için, sermaye piyasasının arz yönünde gelişmesi sağlanmalı, yeni ürünler piyasaya sunulmalı."


AKP'den 'acil' denetim
4743 sayılı Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması Kanunu'nun 7'nci maddesinde, üst kurulların yıllık hesaplarının Başbakanlık, Maliye ve Yüksek Denetleme Kurulu müfettişlerince ortak denetleneceği hükme bağlandı. Ancak, yasanın bu maddesi Sayıştay'ın yetki alanına girdiği gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edildi. Daha sonra DYP'nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi, 2001 yılında söz konusu maddeyi iptal etti. Kasım 2002'de işbaşına gelen Abdullah Gül hükümeti, Anayasa Mahkemesi kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasını beklemeden aralarında SPK'nın da bulunduğu 8 üst kurulda denetim başlattı.

radikal

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber