KHK çıkarma yetkisi var iken, uzmanlık tasarısı unutulmasın!
2010 yılı içerisinde, Bakanlar Kurulunca Meclise sevk edilen ancak Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeyerek kadük kalan "uzman tasarısı", hala ilgili personel arasında büyük bir heyecanla beklenmektedir. 3 mayıs 2011 tarihli Resmi Gazetd yayımlanan 6223 sayılı yetki kanunu, Bakanlar Kuruluna 6 ay boyunca KHK çıkarma yetkisi tanımıştır. Buna göre KHK çıkarma yetkisi 3 Kasım 2011'de, sona erecektir. Kamu kurumlarında uzman olarak çalışanlar, denetim hizmetlerinin birleştirildiği Maliye Bakanlığında yapılan reform kadar etkili olacak bu düzenlemenin bir an önce çıkarılmasını istemektedir.Tasarının önemine dair, memurlar.net üyelerince hazırlanan bir açıklama için başlığa tıklayınız.
KAMUDA UZMAN MAAŞLARININ EŞİTLENMESİ SÜRECİ
2 Kasım 2009 tarihinde yapılan Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrası Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Cemil ÇİÇEK tarafından yapılan basın toplantısında, personel rejimi konusuyla ilgili olarak hayata geçirilmesi planlanan düzenlemeler kamuoyuyla paylaşmıştı. Yapılan açıklamada, çalışmanın üç önemli ayağından biri olduğu belirtilen ?uzman istihdamının yeniden düzenlenmesi? konusu, muhatabı olmamız hasebiyle biz Bakanlıkların Merkez teşkilatında görev yapan kariyer uzmanlarınca büyük bir memnuniyet ve heyecanla karşılanmıştı.
Söz konusu düzenleme kanun tasarısı haline getirilerek 2010 yılı Haziran ayı başında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna gönderilmiş, TBMM'nin tatile girmesi nedeniyle görüşülmesi yeni yasama dönemine kalmıştı. Yine bu süreç içinde hükümet temsilcilerinden Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Hayati YAZICI ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer DİNÇER, yapılması düşünülen düzenlemelerin gerekliliğini yazılı ve görsel basın aracılığıyla defalarca kamuoyuna açıklamış ve olumlu tepkiler almışlardır. Hükümet, yeni yasama döneminde yaklaşan seçim takvimini de dikkate alarak, söz konusu düzenlemeyi kamuoyunda torba kanun olarak bilinen ?Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı?na dahil ederek, bu konudaki kararlılığını bir kez daha ortaya koymuş ve tasarıyı 29 Kasım 2010 tarihinde TBMM'ye sevk etmiştir.
Kısaca özetlenen bu bir yılı aşkın süre çok kolay geçmemiştir. Zira bu düzenleme ile sadece Merkez teşkilatlarında çalışan uzmanlara ilişkin salt bir özlük iyileştirmesi yapılmamakta, bunu kapsayan ancak bunun da ötesinde kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması ve her iktidarın şikayet konusu ettiği bürokratik oligarşinin kırılmasına yönelik önemli bir adım atılmaktadır. Bu nedenle, mevzii kaybetmeye razı olmayan imtiyazlı sınıflar, sahip oldukları her türlü gücü kullanmış, kamuoyunu ve siyaseti etkilemeye çalışarak bahse konu düzenlemeyi engellemeye matuf her şeyi yapmışlardır. Bunu yaparken en önemli argümanları ise bu düzenlemeyle dengelerin altüst olacağı ve bürokratik yapının zarar göreceği savıdır. Oysa ki, mevcut haliyle sadece küçük bir imtiyazlı sınıfa tanınan bu ?tahsisli? hakların dengeleri bozmadığı, bu hakların genele yayılması halinde bürokratik düzenin bozacağı savı anlaşılabilir değildir. Bu sav, özünde bu sınıfların ayrıcalıklarının devamına yönelik bir araçtır.
Nitekim benzer tespitler 2003 yılında Başbakanlık bünyesinde hazırlanan ?Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma Raporu?nda da aşağıdaki şekilde yer almıştır :
?Yeniden yapılanma bir denge durumundan yeni bir denge durumuna sıçramayı, bu sıçrama yapılırken geçici olarak dengenin bozulmasını gerektiren bir değişim sürecini ifade etmektedir. Bütün değişim çabalarına benzer şekilde; sancılı boyutları olabilecek ve muhalefet üreten bu geçiş dönemi, uzun vadeli bir perspektifi, liderliği ve sürekli desteği gerektirmektedir. Dünyadaki uygulamalardan da gözlendiği üzere, kararlı olmayan bir siyasi iradenin ve toplumun, yeniden yapılanmayı başlatması mümkün olsa bile, sürdürmesi mümkün değildir. ?
?Siyaset kurumu, değişime liderlik yaptığı ölçüde bugünkü neslin ve gelecek nesillerin ortak çıkarlarını koruyacaktır. Kısa dönemli ve dar çıkarları olan bazı kesimlerin muhalefetine karşın, gerekli riskleri ve maliyetleri üstlenen siyasetçiler, insani ve gerekli bir kurum olan siyasete de hak ettiği saygınlığı kazandıracaklardır. ?
Nitekim hükümetimizin sayın üyeleri, bu doğrultuda başta Çalışma Bakanımız Sayın Ömer DİNÇER ve Devlet Bakanımız Sayın Hayati YAZICI olmak üzere düzenlemeyi her platformda savunmuş ve sahiplenmişlerdir.
Söz konusu düzenlemenin yasalaşma süreci beklenenden uzun sürse de bizler Kamu Uzmanları Platformu üyeleri olarak bu tespitleri yapan Hükümetimizin, imtiyazlı kesimlerin tazyikine ve kafa bulandırmalarına aldırış etmeyeceğine, iradesinin zaafa uğratılmasına izin vermeyeceğine ve bu adaletsizliği gidereceğine olan inancımızı sürdürdük.
Ancak, 07 Aralık 2010 tarihinde Plan ve Bütçe Alt Komisyonunda Maliye Müsteşarınca yapılan açıklamada; yaptıkları değerlendirme sonucunda yaklaşık 2000 uzman personelin bir yıldır heyecanla beklediği uzmanlara ilişkin maddelerin tasarıdan çıkarılmasının uygun olacağının düşünüldüğü belirtilmiştir.
Hükümetimizin, kamu yönetiminde reform niteliği taşıyan ve üzerinde büyük bir titizlikle çalışarak hazırlamış olduğu bu düzenlemelerin herhangi bir gerekçe gösterilmeden, bürokratların isteği doğrultusunda tasarıdan çıkarılmasını anlamak mümkün değildir. Sayın Bakanlarımızın açıklamalarına, uzmanların bütün beklentilerine ve Hükümetin kararlılığına rağmen, bu oligarşik bürokrasi nasıl bir güce sahiptir ki, siyasi irade bir kez daha fesada uğratılmıştır.
Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen, Hükümetimizin oligarşik yapıları ve imtiyazlı sınıfları tasfiye etmekteki kararlılığı ve mahareti, adalet duygusu incinmiş biz merkez teşkilatı uzmanlarının sesine duyarsız kalmayacağınıza olan inancımız, bahse konu tasarının halen alt komisyonda görüşülüyor olması, konunun bir kez daha değerlendirilerek bu haksızlığın giderileceği hususundaki beklentimizi muhafaza etmemizi sağlamaktadır.
Bilgilerinize
arz ederiz.
Kamu Uzmanları
Platformu
MALİYE BAKANLIĞI MERKEZ UZMANLARI (Tasada Maliye Uzmanları)
MERKEZ UZMANLARI Maliye Bakanlığının merkez teşkilatındaki Devlet Bütçe Uzmanlığı, Devlet Muhasebe Uzmanlığı, Devlet Gelir Uzmanlığı, Devlet Malları Uzmanlığı, Maliye Uzmanlığı ve Mali Suçları Araştırma Uzmanlığı kadrolarını ifade eder. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A?11 maddesinde sayılan kariyer uzmanlıklardandır. 178 sayılı Maliye Bakanlığın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki KHK'nın 43 üncü maddesinde bu meslek gruplarına ilişkin çalışma usul ve esasları da belirlenmiştir.
Kamu çalışanlarının maaş, ücret ve özlük hakları temel kanun olan 657 sayılı yasada belirlenmiştir. Çalışanlar, kariyer ve liyakat ilkeleri bağlamında ve hiyerarşik yapıya göre unvanlar bazında sınıflandırılarak meslek grupları oluşturulmuştur. Bağlayıcı hukuksal metinlerden açıkça anlaşılacağı üzere, idarenin yapısı (merkez ve taşra) ve kadrolar temelinde, devlet memurlarının sınıflandırıldığı görülmektedir.
Sorumluluk ve iş yükü açısından Maliye Bakanlığı merkez teşkilatında çalışan uzmanların ön planda olduğu, ancak başlangıçta hukuksal eşiti olan Hazine ve Dış Ticaret Uzmanları ile aynı özlük haklarına sahip olan Maliye Merkez Uzmanlarının, zaman içinde mali haklar yönünden çok gerilerde bırakıldığı görülmektedir.
Anayasa'nın
"Kanun Önünde Eşitlik" başlıklı
10 uncu maddesinin anlamı ve kapsamı
Anayasa Mahkemesinin birçok kararında vurgulanmıştır. Anayasa Mahkemesine
göre, Anayasa'nın 10 uncu maddesi, aynı
hukuksal durumda bulunan kişiler arasında haklı
bir nedene dayanmayan ayrımı önlemeyi amaçlamaktadır. Bu madde,
eylemli eşitliği değil, hukuksal eşitliği
öngörmekte, aynı durumda olanların ayrı
kurallara bağlı tutulmasını sakıncalı
bulmaktadır. Eşitlik ile güdülen esas amaç, aynı
koşullar içinde özdeş nitelikli olanların yasalarca aynı
işleme tabi tutulması, başka bir deyişle eşitler arasında eşitliğin
sağlanmasıdır. Görüldüğü üzere, Anayasa Mahkemesi aynı
hukuksal durumda bulunan kişiler arasında hukuken geçerli, haklı
bir nedene dayanmayan ayrımların Anayasa'nın 10 uncu maddesinde
öngörülen ve Anayasa'da yer alan en
önemli kavramlardan biri olan kanun
önünde eşitlik ilkesine aykırı düşeceğini kabul etmektedir.
Örneğin atama,
görev, yetki ve sorumluluk açısından aralarında fark bulunmayan bir Hazine
Uzmanı ile Başbakanlık Uzmanı ve Maliye Bakanlığı
merkezinde çalışan uzman, hukuksal olarak eşittirler.
Hukuksal olarak eşit olmamaları için bu sayılan kıstaslarda haklı
bir nedene dayanan ciddi bir farklılık olması
gerekmektedir.
Diğer
yandan, eşdeğer kadrolarda çalışan personelin
özlük hakları arasında da bir fark olmamalıdır. Maalesef uzmanlar
için hukuksal eşitlik gözetilmemiş, maaş
ve ücret dengesizliği oluşturulmuştur.
657 sayılı kanuna zaman içinde hukuksal olarak eşit olan meslek
gruplarının arasında KHK'lar ile bazı
meslek gruplarının lehine bazılarının da aleyhine olacak
şekilde düzenlemeler yapılarak, mali haklar kısmında farklılık
oluşturulmuştur. Bu farklılığın en
çarpıcı örneği Maliye Bakanlığı
Merkez Uzmanlarının durumudur.
Başlangıçta
hukuksal
eşiti olan Hazine ve Dış Ticaret Uzmanları ile aynı özlük
haklarına sahip olan Maliye Merkez Uzmanları, zaman içinde
mali haklar yönünden çok gerilerde kalmıştır. Bu
süreçte ek gösterge ve özel hizmet tazminatı yönünden oluşturulan farklılıklara
neden olan yasal düzenlemelere sırasıyla bakacak olursak;
TABLO?1
Tarih | Mevzuat | Ek Gösterge | Özel Hizmet Tazminatı |
30.06.1989 | 375 s. KHK | ||
Devlet Personel Uzmanları | 2200 | % 22 | |
Devlet Bütçe Uzmanları | 2200 | % 22 | |
Bakanlık ve bağlı kuruluşların A.T. Uzmanları, | 2200 | % 22 | |
Hazine ve Dış Ticaret Uzmanları | 2200 | % 22 |
TABLO?2
Tarih | Mevzuat | Ek Gösterge | Özel Hizmet Tazminatı |
11.04.1990 | 418 s. KHK | ||
Devlet Personel Uzmanları | 2200 | % 22 | |
Devlet Bütçe Uzmanları, | 2200 | % 22 | |
Bakanlık ve bağlı kuruluşların A.T. Uzmanları, | 2200 | % 22 | |
Hazine ve Dış Ticaret Uzmanları | 2200 | % 22 |
Tablo-1 ve Tablo-2'den de görüleceği üzere, 375 ve 418 sayılı KHK'larla kariyer meslek grupları arasında ?Ek Gösterge? ve ?Özel Hizmet Tazminatı? bakımından herhangi bir farklılaştırma yapılmayarak var olan hukuksal eşitlik bu kalemler açısından korunmuştur.
TABLO?3
Tarih | Mevzuat | Ek Gösterge | Özel Hizmet Tazminatı |
20.05.1994 | 527 s. KHK | ||
Devlet Personel Uzmanları | 2200 | % 22 | |
Devlet Bütçe Uzmanları, Devlet Gelir Uzmanları, Devlet Malları Uzmanları, Devlet Muhasebe Uzmanları? | 2200 | % 22 | |
Bakanlık ve bağlı kuruluşların A.T. Uzmanları, | 2200 | % 22 | |
Hazine ve Dış Ticaret Uzmanları | 3600 | % 22 |
1994 yılından yürürlüğe konan 527 sayılı KHK ile bozulmaya başlayan eşitlik ilk olarak ek gösterge rakamında ortaya çıkmıştır. Tablo-3'de de görüleceği üzere bu KHK ile Hazine ve Dış Ticaret Uzmanların lehine 1400 puanlık artış sağlanarak farklılaştırma yapılmıştır.
TABLO?4
Tarih | Mevzuat | Ek Gösterge | Özel Hizmet Tazminatı |
09.03.1995 | 547 s. KHK | ||
Devlet Personel Uzmanları | 2200 | % 80 | |
Devlet Bütçe Uzmanları, Devlet Gelir Uzmanları, Devlet Malları Uzmanları, Devlet Muhasebe Uzmanları | 2200 | % 80 | |
Bakanlık ve bağlı kuruluşların A.T. Uzmanları, | 2200 | % 80 | |
Hazine ve Dış Ticaret Uzmanları | 3600 | % 80 |
1994 yılında ek göstergede yaratılan
eşitsizliğe rağmen, 1995 yılında 547 sayılı KHK ile Özel Hizmet Tazminatı oranlarındaki
iyileştirmede hukuksal eşitlik gözetilerek kariyer meslek grupları arasında
özel hizmet tazminatı açısından bir farklılaştırma yapılmamıştır.
TABLO?5
Tarih | Mevzuat | Ek Gösterge | Özel Hizmet Tazminatı | Makam Tazminatı |
03.04.1997 | 570 s. KHK | |||
Devlet Personel Uzmanları | 2200 | % 130 | --- | |
Devlet Bütçe Uzmanları, | 2200 | % 130 | --- | |
Devlet Gelir Uzmanları, Devlet Malları Uzmanları, Devlet Muhasebe Uzmanları | 2200 | % 120 | --- | |
Bakanlık ve bağlı kuruluşların A.T. Uzmanları, | 2200 | % 120 | --- | |
Hazine ve Dış Ticaret Uzmanları | 3600 | % 130 | 2000 |
1997 yılında yürürlüğe giren 570 sayılı
KHK ile Ek Gösterge rakamlarındaki eşitsizlik devam etmiştir. Tablo
5'ten de anlaşılacağı üzere, bu son düzenleme ile hem daha
önce Özel Hizmet Tazminatında dikkate alınan eşitlik bozulmuş
hem de bazı uzman kadrolara Makam Tazminatı
verilmiştir.
Sonuç
olarak, hukuksal açıdan eşit olan kariyer uzmanlıklar arasında,
başlangıçta özlük hakları yönünden de mevcut olan eşitlik,
zaman içinde yürürlüğe konan bir dizi KHK ile
çok açık bir şekilde bozulmuştur.
Özel
yarışma sınavları ile seçilip, uzun ve zorlu bir yetişme sürecinden
geçerek kurumlarında önemli görevler ifa eden bu uzman personelin,
sadece ve sadece özlük haklarındaki farklılıklar nedeniyle,
çalıştıkları kurumlardan ayrılmak istemeleri veya ayrılmaları
pek çok açıdan üzerinde düşünülmesi gereken bir sorun haline
gelmiştir.
Bu
itibarla, mesleğe alınmada, yetişmede ve uzmanlığa atanmada aynı
veya benzer kriterlerin uygulandığı
kadroların, ihdas edildiği zamanlarda eşit veya aynı
olan özlük haklarının, zaman içerisinde
çeşitli yasal düzenlemelerle değiştirilerek var edilmiş
mevcut dengesizliklerin bu çalışma ile düzeltilmesini doğru bir
karar olarak değerlendiriyor ve birçok açıdan
önemsiyoruz.
Kamunun
sahip olunan kıt kaynaklar dikkate alındığında, idari yapının
her alanında ihtiyaç duyulan beşeri sermayenin
önemi tartışılmazdır. Dolayısıyla, bozulan yapısıyla mevcut
durumun devam etmesi halinde hem söz konusu personelin kurumlarında
edindiği bilgi ve tecrübelerden idarenin beklediği fayda ve verim
tam anlamıyla sağlanamamış olacak, hem de
çalışanların iş tatmininin ve işe konsantrasyonunun azalmasının
önüne geçilemeyeceğinden, bu grupta yer alan personelin arzulanan
nicelik ve niteliğe ulaşmaları mümkün olmayacaktır. Bu personele
kurumlarında geçirdikleri zaman zarfında harcanan emek ve mali kaynağın
yükü ise üzerinde ayrıca düşünülmesi gereken bir başka konudur.
Yukarıdaki
tablolardan da açıkça görüleceği
üzere, sıkıntının en çok yaşandığı
kurumların başında gelen Maliye Bakanlığı
ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan kariyer meslek
mensuplarının özlük haklarının, idari yapımıza uygun
şekilde, adalet ve hakkaniyet ölçüleri
çerçevesinde, kalıcı bir şekilde yeniden tasarlamaya yönelik bir
iradenin ortaya konulmuş olmasından duyulan heyecan ve memnuniyeti
tekrar ifade ederiz.
MALİYE MERKEZ UZMANI | BAŞBAKANLIK UZMANI | |
Giriş sınavı | ||
- KPSS Barajı | + | + |
- Dil Barajı | - | - |
- Yazılı sınav | + | - |
- Sözlü sınav | + | + |
Eğitim | ||
- Süresi | 6 ay | 4 ay |
- Staj | + | - |
- Eğitim Sınavları Başarı sınırı | + (70 Puan) | - |
Yardımcılık / Yetişme | ||
- Süresi | 3 yıl | 3 yıl |
- Uzmanlık Tezi | + | + |
Yeterlik Yazılı Sınavı | + | - |
Sicil Amiri | Daire Başkanı | Daire Başkanı |
Maaş | 2.300 TL. | 3.300 TL. |
Emekli İkramiyesi | 40.500 TL. | 52.500 TL. |
Emekli Maaşı | 1.120 TL. | 1.450 TL. |
KARİYER MESLEK UZMANLARI MAAŞLARI | |||||
UNVANI | MAAŞ (1/4'ü) | EK AÇIKLAMA | |||
SPK Uzmanı | 5.000,00 | ||||
BDDK Uzmanı | 4.980,00 | ||||
Bilgi Teknolojileri Kurumu Uzmanı | 4.850,00 | ||||
TBMM Uzmanı | 4.400,00 | Yılda 4 İkramiye ve 2 Teşvik ile Ortalama | |||
TAPDK Uzmanı | 3.850,00 | ||||
EPDK Uzmanı | 3.800,00 | ||||
Başbakanlık Uzmanı | 3.300,00 | Yılda 4 İkramiye ve 2 Teşvik ile Ortalama | |||
Hazine Uzmanı | 3.300,00 | Yılda 4 İkramiye ve 2 Teşvik ile Ortalama | |||
DPT Uzmanı | 3.300,00 | Yılda 4 İkramiye ve 2 Teşvik ile Ortalama | |||
Dış Ticaret Uzmanı | 3.300,00 | Yılda 4 İkramiye ve 2 Teşvik ile Ortalama | |||
Devlet Personel Uzmanı | 3.300,00 | Yılda 4 İkramiye ve 2 Teşvik ile Ortalama | |||
Dernek Denetçisi | 2.745,00 | ||||
Devlet Bütçe Uzmanı | 2.428,00 | Maliye Bakanlığı Merkez Uzmanları | |||
Devlet Malları Uzmanı | 2.375,00 | ||||
Devlet Muhasebe Uzmanı | 2.375,00 | ||||
Devlet Gelir Uzmanı | 2.375,00 |
---
2006 - 2007 - 2008 Yıllarında Maliye Bakanlığından Ayrılanların Atananlara Oranı | ||||
BİRİMLER | Atanan | Ayrılan | % | |
Devlet Muhasebe Uzmanı / MUH | 30 | 32 | 107 | AYRILMA ORANI |
Devlet Bütçe Uzmanı / BÜMKO | 57 | 19 | 33 | 52% |
Devlet Malları Uzmanı / MİLE | 45 | 17 | 38 | |
Devlet Gelir Uzmanı / GİB (*) | 280 | 154 | 55 | |
Mali Suçları Araştırma Uzm./MASAK | 19 | 9 | 47 | |
Maliye Uzmanı / SGB | 27 | 7 | 26 | |
TOPLAM | 458 | 238 | 52 |