Öldürülen polisin eşi için AİHM Türkiye'ye ceza verdi
Malatya'da 9 yıl önce öldürülen polis memurunun açtığı tazminat davası sonucunda verilen kararın gerekli yüksek miktardaki harçlar ödenemediği için tebliğe verilememesi üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) açılan davada, Türkiye 7 bin 200 Euro tazminat ödemeye mahkum edildi.
Malatya Stad Polis Karakolu'nda görevli polis memuru Yavuz Selim Altıparmak (29), 2 Mayıs 2003 günü evinden ayrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamamış ve 3 gün sonra Malatya-Sivas yolu Dilek mevkiinde yol kenarında cesedi bulunmuştu. Polisin birlikte alkol aldığı arkadaşlarıyla bulunduğu araç içerisinde tabanca ile ateş açarken kurşunun başına isabet ettiği ve arkadaşlarınca yol kenarına atıldığı ortaya çıkmıştı. Olayda yargılanan 4 kişiden 1 kişi dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme
sebep vermek suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Öldürülen polis memuru Yavuz Selim Altıparmak'ın ailesi adına Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan tazminat davası sonucunda verilen kararın gerekli yüksek miktardaki harçlar ödenemediği için tebliğe verilememesi ve bunun sonucunda sorumlular hakkında icra işlemlerinin başlatılamaması üzerine Av. Bayram Özcan ile Av. Erkan Özcan tarafından AİHMY'ye dava açıldı. Dava sonucunda verilen karar ile yakınlarını kaybeden kişilerin haklarını dava yoluyla aramalarının harç ödenmesi gerekçesiyle
engellenmesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Adil Yargılama başlıklı maddesine aykırı bulundu. Kararda, Türkiye toplam 7 bin 200 Euro tazminat ödemeye mahkum edildi.
YASA ARTIK ESKİSİ GİBİ DEĞİL
Bu arada, AİHM'deki dava devam ederken ilgili Harçlar Kanunu'nun ilgili maddesi anayasaya aykırı bulunarak Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Yeni düzenlenen harçlar kanununun 28. maddesindeki yeni düzenlemeye göre ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında artık peşin alınan harç tutarı eskisinin yaklaşık beşte birine düşürüldü. Bunun haricinde geriye kalan harcın ödenmemesi halinde de verilen kararların tebliğe çıkartılamaması, icraya verilememesi ve kanun
yollarına başvurulamayacağı kuralı da davacılar yararına ortadan kaldırıldı.
Av. Erkan Özcan, AİHM'in bu kararının iç hukuk kurallarının Avrupa standartlarına uyum sağlamasını sağladığı gibi zaten mağdur durumdaki insanların haklarını artık belirli bir maddi güce sahip olmasalar dahi kolaylıkla arayabilmelerini sağlaması bakımından da önemli olduğunu belirtti.