Başesgioğlu: Sosyal Güvenlik'e aktarılan para kara delik değil
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, "Türkiye şu andaki
parametreleriyle sosyal güvenlik reformu yapma zaruriyeti ile karşı karşıyadır"
dedi.
Başesgioğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Doğu Karadeniz Bölge Toplantısı'nda
yaptığı konuşmada, yeni bir sosyal güvenlik reformu hazırlıkları içerisinde
olduklarını söyledi. Şu andaki sosyal güvenlik sisteminin kapsam itibariyle
bütün nüfusu kapsamadığını belirten Başesgioğlu, "Ancak nüfusumuzun yüzde
86'sını kapsayabiliyoruz, geri kalanı kapsam dışında kalmaktadır. Emeklilik
sigortaları konusunda da aynı şeyler söz konusudur" diye konuştu.
"Artık ekonomik zorlukları, sıkıntıları bizim geleneksel yardımlaşma müessesemizle
karşılamaktan uzağız" diyen Başesgioğlu, şunları söyledi:
"Eskiden mahallemizde bir fakir, dul, yetim varsa mahalleli bunları kimseye
muhtaç etmeden ihtiyaçlarını görürdü. Ama bugün gelinen noktada artık bırakın
komşuyu, bazen aile fertlerine yardım edemiyorsunuz. Bu bizzat devletin görevidir.
Zaten sosyal güvenliğin anlamı, kulu kula muhtaç etmemektir. Eğer vatandaşımız
muhtaç olacaksa devletine muhtaç olacaktır. Onun için Türkiye sürdürülebilir
bir sosyal güvenlik sistemi hazırlamak durumundadır." Nüfusun yaşlı olduğu
toplumlarda sosyal güvenlik sisteminin sıkıntıda olduğunu vurgulayan Başesgioğlu,
şunları kaydetti:
"Çünkü bu emeklinizin çok, çalışanınızın az olduğu bir sistemdir.
Dünyadaki belirlenmiş standartlara göre 4 çalışan bir emekli olarak gözükmektedir.
Yani 4 çalışanın tasarruflarından, bir emeklinin maaşı finanse edilir. Dünyadaki
standart budur. Bizim aktüel dengemiz 1.6'ya karşılık birdir. Yakında birebir
olacaktır. Bu da sosyal güvenlik sisteminin sürdürülemez olması demektir. Çalışabilir
nüfusumuza bakıyoruz. Bu çalışabilir nüfus içerisinde genç yaşlı kıyaslaması
yapıyoruz. Çok büyük bir fırsatımız var. 7'ye bir. Yani çok ideal bir tablo."
SOSYAL GÜVENLİK AÇIKLARI
Başesgioğlu, sosyal güvenlik açıklarının Türkiye'de çok tartışıldığını ifade
ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Benim de kabul etmediğim bazı yönler var. Fakat, özellikle meseleye sadece
parasal yönden bakan, sosyal devletin görevlerini hiç kale almayan bazı görüşler,
bu sosyal güvenlik kuruluşlarının açıklarını 'kara delik' olarak niteliyorlar.
Ben bu tabire itiraz ediyorum. Diyorum ki sosyal devlet nasıl başka yerlere
transfer yapıyorsa, sosyal güvenlik alanına da yapmak zorundadır. Onun için
sosyal güvenlik alanına aktarılan bu parayı kara delik olarak nitelemek doğru
değildir." Sosyal güvenlik sisteminin yoksulluğu gidermek konusunda yeterli
olmadığına işaret eden Başesgioğlu, mevcut sosyal güvenlik sisteminin başarılı
olmadığını ifade etti.
Başesgioğlu, yapılan istatistiklerde Türkiye'de yoksulluk sıralamasında mevsimlik
işçilerin birinci, kırsaldaki ücretsiz aile işçilerinin ikinci, 15 yaşından
küçüklerin üçüncü, uzun süreli işsizlerin de dördüncü sırada olduğunu belirterek,
şunları kaydetti:
"Bu yıl sosyal güvenlik kuruluşlarımızın hazineden alacağı transfer parası
22.5 katrilyon lira olarak öngörülüyor. Peki bu para kime gidiyor diye baktığınız
zaman ilk üç sırayı teşkil eden vatandaşlara tek kuruş gitmiyor. Ancak sistem
içerisindeki vatandaşlara gidiyor. Dolayısıyla vatandaşlardan toplanan parayı
adaletli bir şekilde dağıtmanız gerekir."
"SOSYAL GÜVENLİK REFORMU ÇALIŞMALARI...
Başesgioğlu, yapmayı planladıkları sosyal güvenlik reformu kapsamında üç kuruluşun
birleşeceği bir yapı oluşturacaklarına dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani ayrı ayrı kuruluşlar değil tek çatı altında birleşmiş sosyal güvenlik
hizmetlerini verecek kuruluşlar olacaktır. Bizim niyetimiz bu üç kurumdan hiçbir
personeli dışarıya bırakmamaktır. Ama çalışanların kendilerini bu yeni konsepte
ayarlaması gerekecek. Artık illerimizde ayrı ayrı kurumlar olmayacak. Tek bir
ofisimiz olacak.
Modern ofislerimiz olacak. Vatandaş bütün işlemlerini oradan görebilecek."
Başesgioğlu, özellikle emeklilik sigortaları ve yaş ile ilgili bir değişiklik
düşünmediklerini, kısa vadede emeklilik sigortalarında da bir yaş artışını öngörmediklerini
kaydetti.
"SÖYLENTİLER PRİM TAHSİLATLARINI ETKİLİYOR..."
SSK ve Bağkur prim borçlarının affına yönelik söylentilerinin prim tahsilatlarında
düşüşlere neden olduğunu anlatan Başesgioğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Onun için bu konuyu bir an önce kestirmemiz gerekir. İki gün önce bütçe
komisyonunda bu konuyla ilgili bir madde ilave edildi.
Bağkur ve SSK'nın birikmiş prim alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin
bir düzenleme Bütçe Komisyonu'nda ilave edildi. Bu genel kurulda görüşülecek.
Burada primin aslını affetmemiz mümkün değil, ancak gecikme zammı, faizlerle
ilgili bir ödeme kolaylığı söz konusu. Prim asıllarının ne kadarından vazgeçileceği
ve prim alacağının güncelleştirilmesinin hangi enstrümanlarla yapılacağı genel
kuruldaki görüşmeler neticesinde belli olacak. Ama şu anda bizim de hükümetin
de genel iradesi, bu konudaki tartışmaları bir an önce sona erdirmek, SSK ve
Bağkur'a borçlu olan vatandaşlarımıza bir imkan daha tanımak amacıyla bir borç
yapılandırma programı yapmak."