Memur maaş zammı ve enflasyon arasındaki ilişkiye dair Gazi Üniversitesi Maliye Bölümü öğrencisinden bir değerlendirme
Enflasyon, cari fiyat düzeyinde toplam talebin toplam arzdan fazla olmasıyla meydana gelen, kaynağında parasal gelirlerin önemli rol oynadığı, genel fiyat düzeyindeki devamlı ve önemli yükselme hareketleridir. Yani kısaca ifade edersek, satın alma gücünün sürekli olarak değer kaybetmesidir. Teoride anlattığımız bu durum varlığını Türkiye'nin gündeminde uzun yıllardan beri korumaktadır. Uygulamaya konan birçok ekonomik programlara ve her yeni gelen hükümetçe uygulanan planlara dayalı tedbirlere rağmen bir türlü istikrara kavuşulamamakta ve Türkiye'nin kanayan bir yarası olarak varlığını devam ettirmektedir. Ancak yıllardır enflasyondan dert yanan halkımız yaklaşık 25-30 yıldır enflasyonda görmediği (-)negatif değerleri son aylarda görmeye başlamıştır.
Peki uzun zamandan beri var olan enflasyon olgusu ekonomiyi niçin olumsuz etkilemekte ve ekonomimizin bugüne kadar ki kanayan yarası olarak algıladığımız enflasyonla neden mücadele etmemiz gerekmektedir? Enflasyonla bu kadar da yaşamaya alışmışken niçin ondan kurtulmak için türlü çabalar içine girmekteyiz?
Çünkü enflasyon, ekonomik istikrara kavuşulması için düzeltilmesi gereken temel problemlerden biridir. Enflasyonla mücadele etmek ekonomide toplam tasarruf hacmini artırmak, kaynakların rasyonel kullanımı sağlamak, ticaret ve ödemeler bilançolarını dengede tutmak, ekonomide istihdam hacmini yükseltmek, sosyal barışı yeniden kurmak ve korumak, ekonomik, sosyal, siyasi ve mali alanlarda kalkınmayı istikrar içinde gerçekleştirmek bakımından zorunludur. Eğer yüksek enflasyonla, bir istikrar programı çerçevesinde mücadele edilmezse ekonomide artan toplam para stoku, büyüyen bütçe, ödemeler dengesi açıkları ve güçlenen enflasyonist bekleyişler fiyat mekanizmasını işlemez hale getirebilir. Piyasa ekonomisini çökertebilir ve yüksek enflasyon hiperenflasyona dönüşebilir. Bu durum firmaların ve bireylerin mali aktiflerinin erimesi ve yok olması demektir. Bu anlamda sıkı maliye politikalarıyla enflasyonla mücadele şarttır!! Tüm bu teorilerin ışığında ülkemizde son zamanlarda ortaya çıkan tablo göstermektedir ki sıkı mali disiplin sayesinde umutsuz bir tablo çizen Türkiye'de dahi işler yoluna girebilmekte, siyasi istikrar ve güven sayesinde olumsuz tablo olumluya dönüşebilmektedir?
Popülist politikalar sayesinde geçmişte işçi ve memurlara verilen yüksek zamlar
aynı oranda vergi ve enflasyon sayesinde gün be gün reel manada değerini yitiren
ücret ve maaşları beraberinde getirmiştir. Tüm bunlar daha hatırlardayken memurların
yüksek zam beklentileri pek mantıklı gelmemektedir. Elbette insanca yaşamak
tüm bireylerin hakkıdır ve bu açıdan hayat standardının arttırılması gereği
tartışılmaz bir gerçektir. Ancak günü kurtarma telaşı geleceğimize mal olmamalıdır.
Zira Türkiye'de uzun yıllardır günü kurtarma siyaseti izlendiğinden bu durumlara
gelindiği unutulmamalıdır. Bu anlamda iyiye giden bir ekonomik tablo mevcutken
sırf bir takım egolar uğruna bu durum tersine çevrilmemelidir!!
Kaynak sıkıntısının yaşandığı ve sıkı maliye politikaları ile toplam talebin
kısılmaya çalışıldığı bir dönemde memur maaşlarına yüksek oranda zam yapılması
bunun emisyonla(para basımı) finansmanını gerektirmektedir. Emisyon, gelişmiş
ekonomilerde her an az veya çok miktarlarda atıl bir üretim kapasitesi ile birikmiş
mal stoku bulunması nedeniyle ekonomide olumsuzluğa neden olmamaktadır. Hatta
toplam talepteki artış kısa ve orta vadede yaratılan yeni üretim kapasitesi
ile iktisadi istikrarı bozmaksızın dengeyi sağlamaktadır. Oysa Türkiye gibi
gelişmekte olan ülkelerde yeterli derecede stok ve atıl kapasitenin bulunmaması,
kısa ve orta vadede de toplam arzın arttırılması imkanı olmaması nedeniyle emisyon
ekonomi üzerinde enflasyonist bir etki yaratacaktır. Zira artan talebi karşılayacak
arz bulunmadığından talep fazlası nedeniyle enflasyon tekrar artış yönünde harekete
geçecektir. Bu da belirtmektedir ki gerçekleşen yüksek maaş artışlarının kaynak
yetersizliği nedeniyle emisyonla karşılanması, ekonomi üzerinde enflasyonist
etki yaratarak nispi manada görünen artışlar, kısa bir süre sonra reel olarak
azalışa neden olacaktır. Bu durum ise ekonomi üzerindeki bekleyişlerin de artmasıyla
enflasyonun artışını hızlandıracaktır. Bu anlamda yıllardır kurtulmaya çalıştığımız
enflasyondan, siyasi ve sosyal mutabakat ile kurtulabileceğimizi unutmamalı
ve herkes üzerine düşen görevi fazlasıyla yapmalıdır?
Ömer Dönmez - Gazi Üniversitesi Maliye Bölümü