Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda kısmi iptal

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 17 Mart 2012 12:15, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01

Anayasa Mahkemesi, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun, ''Kanunun sinema eseri sahipliğiyle ilgili hükümlerinin, 4110 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 12 Haziran 1995 tarihinden sonra yapımına başlanan sinema eserlerine uygulanacağına'' ilişkin hükmü oybirliğiyle iptal etti.

İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, bir televizyon kuruluşunca yayınlanan bazı sinema eserlerinin sahibi olduğu iddiasıyla açılan eser sahipliğinin tespiti, mali ve manevi haklara tecavüzün önlenmesi ve ref'i ile telif ücreti ve tazminat davasında, sinema eseri sahipliğine ilişkin hükümlerin zaman bakımından uygulanmasını düzenleyen kuralın Anayasa'ya aykırılığı iddiasını ciddi bularak, Anayasa Mahkemesi'ne söz konusu hükümlerin ''diyalog yazarı ve animatörler'' yönünden iptali istemiyle başvurmuştu.

İstemi esastan görüşen Yüksek Mahkeme, söz konusu yasa maddesinin ''Bu Kanunun sinema eseri sahipliği ile ilgili hükümleri, 4110 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 12 Haziran 1995 tarihinden sonra yapımına başlanan sinema eserlerine uygulanır'' hükmünü ''diyalog yazarı ve animatörler'' yönünden, oybirliğiyle Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti. İptal ile ilgili karar, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.

İptal gerekçesinde, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 8. maddesinin ilk hali uyarınca ''imal ettiren (yapımcı)'' sinema eseri sahibi olarak anıldığına işaret edildi. Anılan maddede 4110 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle ''yönetmen'', ''özgün müzik bestecisi'' ve ''senaryo yazarı''nın da sinema eseri sahibi olarak kabul edildiği belirtilerek, 4630 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle ise bu eser sahiplerine ''diyalog yazarı'' ve canlandırma (animasyon) tekniğiyle yapılmış sinema eserlerinde ''animatör''ün eklendiği vurgulandı.

Diyalog yazarı ve animatörlerin, 3 Mart 2001 gününde yürürlüğe giren 4630 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle sinema eseri sahipleri arasına eklendiğine işaret edilerek, kuralla bunlar yönünden de sinema eseri sahipliğine ilişkin hükümlerin 4110 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 12 Haziran 1995 gününden sonra yapımına başlanan sinema eserlerine uygulanacağının düzenlendiği belirtildi.

İptal gerekçesinde şunlar kaydedildi:

''Buna göre kural, 12 Haziran 1995 gününden sonra yapımına başlanıp 3 Mart 2001 gününe kadar meydana getirilerek eser sahipliği ortaya çıkmış olan sinema eserlerinde, 'diyalog yazarı' ve 'animatör' yönünden eser sahipliğine ilişkin hükümleri geriye yürütmektedir. Diğer taraftan, eser sahipliği sadece bir hukuki statüden ibaret değildir. Eser sahipliği ile birlikte ve ona bağlı olarak eser üzerindeki fikri haklar da kendiliğinden kazanılır. 5846 sayılı Kanun'un 8. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca sinema eseri sahipleri birlikte eser sahibi olduklarından, eser üzerindeki haklara da birlikte sahip olurlar. Anılan Kanun'un 10. maddesinin ikinci fıkrasının atfıyla uygulanması gereken adi şirkete ilişkin hükümler uyarınca ise sinema eseri sahipleri, eser üzerindeki haklardan elde edilen bütün kazançları aralarında eşit olarak paylaşmak ve bunlara ilişkin kararları oybirliğiyle almakla yükümlüdürler.

Buna göre, kuralla diyalog yazarı ve animatör yönünden eser sahipliğine ilişkin hükümler geriye yürütülerek 12 Haziran 1995 gününden sonra yapımına başlanıp 3 Mart 2001 gününe kadar meydana getirilmiş olan sinema eserlerinin üç kişiden oluşan eser sahipleri beş kişiye çıkarılmakta ve daha önce sinema eseri sahibi olan yönetmen, özgün müzik bestecisi ve senaryo yazarının eserin meydana getirilmesiyle birlikte kazanmış oldukları mülkiyet hakkı kapsamında yer alan fikrî hakları üzerindeki kullanma, ürünlerinden yararlanma ve tasarruf yetkileri azaltılmaktadır.

Dolayısıyla kural, diyalog yazarı ve animatörler yönünden sinema eseri sahipliğine ilişkin hükümleri geriye yürütüp, eser sahipliği statüsünden doğan, kesinleşmiş ve kişisel niteliğe dönüşmüş olan fikri haklar üzerindeki yetkileri azaltmak suretiyle kazanılmış hak ve hukuk güvenliği ilkelerini ihlal etmekte ve mülkiyet hakkını zedelemektedir.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber