Bakan Çelik, Eğitimde 6 önceliği açıkladı
Milli Eğitim Bakanı Çelik, eğitimde öncelikleri sıraladı. Üniversite kapılarında yığılmaları en aza indirecek projeleri anlattı
Hedefler
Çelik, Milli Eğitim'in 6 önceliğini şöyle sıraladı:
1) Okullaşma oranının arttırılması,
2) Fizikmekânın yeterli hale getirilmesi
3) Müfredatın değiştirilmesi
4) Öğretmen kalitesinin yükseltilmesi
5) Eğitimde teknolojik altyapının sağlanması
6) Rehberliğin yeniden devreye girmesi
Okul öncesi eğitim
Bu 6 noktada da, gerekli adımların atıldığını belirten Milli Eğitim Bakanı,
şu bilgileri verdi: "Doğu'da çocuklar okula gidiyor, emsalleri 4 işlemi
öğrenirken, onlar Türkçe'yi sökmeye çalışıyorlar. Bu işi okul öncesi devrede
bitirmek zorundayız. Biz geldiğimizde, ilk öğretim öncesi okullaşma oranı %
11'di. Şimdi % 17'ye çıktı. 8'inci 5 yıllık Kalkınma Planı'na göre 2005 yılının
sonuna kadar % 25'e ulaşmalıyız. 48-72 aylıkken, yani 4 ilâ 6 yaş arasında çocukların
zekâ gelişim hızı azami seviyededir. Siirt'i pilot bölge ilân ettik. Şu anda
Siirt'te okul öncesi eğitimde % 63'e ulaşıldı."
Müfredat
"Müfredatı değiştirdik. 9 ilde 120 okulda pilot uygulamaya geçtik. Bilgi
yüklemeye yönelik papağan yetiştiren anlayıştan vazgeçtik; öğrenci merkezli,
onlara muhakeme, sentez ve analiz imkânı tanıyan bir sistemi benimsedik. Buna
inşacı eğitim diyoruz. Bu sistem 2005-2006 öğretim yılında tüm Türkiye'de uygulanacak.
Öğretmen öğrenciye yol gösterecek, öğrenci, bir birey olarak kendini yetiştirecek
ve geliştirecek"
İnternet ağı
Hüseyin Çelik, bilgi teknolojisi sorununu halletmek için hummalı bir faaliyetin
devam ettiğini ve 2005 yılının sonuna kadar okulların hemen hemen hepsinde internetin
olacağını söyledi. Toplam 60 bin okulun, 44 bininde talebelerin % 98'inin eğitim
gördüğünü belirten Çelik, "44 bin okulda okuyan ana kitle internet vasıtasıyla
2005 yılı sonunda bilgiye ulaşabilecek" şeklinde konuştu. Çelik, 2005 -
2006 öğretim yılında İstanbul'da bilgisayar laboratuvarı olmayan okulun kalmayacağı,
bu laboratuvarların aynı zamanda velilere de açılacağı haberini verdi.
Yeni derslikler
50 bin ilâve derslik yaparak, sınıflardaki öğrenci yoğunluğuyla mücadele ettiklerini
vurgulayan Çelik, "50 bin dersliğin 3'te birine yakın bir kısmı vatandaşlarımızın
katkısıyla ortaya çıktı. Eğitime yüzde yüz destek kampanyası çerçevesinde 12
bin derslik yapıldı" dedi. Çelik, İstanbul'da sınıf başına öğrenci sayısının
70-80'den 50'lerin altına düştüğünü, göç alan ve büyük bir nüfus patlaması yaşayan
İstanbul gibi bir şehirde, yeni dersliklerle, mevcudun sürekli takviye edildiğini
belirtti: "İstanbul'da 28 bin derslik vardı, 2005 yılı sonunda bu rakam
40 bine çıkacak"
Kariyer sistemi
Hüseyin Çelik, söz verdikleri gibi, öğretmenlerde kariyer sisteminin başladığını,
mesleğe stajyer olarak girenlerin belirli aşamalardan ve sınavlardan geçerek,
öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen olacağını, bu sistemin eğitimcileri kendilerini
daha iyi yetiştirmeleri için teşvik edeceğini söyledi. Çelik, bilgisayar sertifikası
olmayan öğretmen adayanın başvurusunun kabul edilmediğini de sözlerine ekledi.
Öğretmenleri donanımlı hale getirmek için bilgisayar kampanyası düzenlediklerini
hatırlatan Çelik, "1700 dolar olan dizüstü bilgisayarı, 1022 dolara 48
ay vadeli olarak verdik" dedi.
Meslek lisesi
Çelik, meslek liseliler için de, önemli açıklamalarda bulundu: "Bütün ülkeler,
üniversite önünde yığılmayı önlemek için meslek liselerini geliştiriyor. Bizde
öyle meslek liseleri var ki, 1955 - 60'da yazılan ders kitaplarını okutuyorlar.
Meselâ demir doğrama öğretiyorlar; artık alüminyum doğramaya geçilmiş. TİSK'le,
DİSK'le, Türk-İş'le, Hak-İş'le protokol imzaladık; meslek liselerinin müfredatını
birlikte belirliyoruz. İşadamlarına çağrıda bulundum. Dedim ki, yetiştirmek
istediğiniz elemanlarınızı bize teslim edin, onları liselerimizde ve kurslarda
eğitelim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle bir protokol imzaladık. Meslek
edindirme kurslarına devam eden bir kişi, sertifikasını aldıktan sonra herhangi
bir yerde çalışırsa, bir yıl boyunca, sigortasını, vergisini Büyükşehir karşılayacak.
Halk Eğitim merkezlerinde, Endüstri Meslek liselerinde, Kız Meslek liselerinde,
kuaförlükten, biçki/dikiş kurslarına, aşçılığa kadar 212 çeşit kurs veriyoruz.
İşadamlarının veya esnafın ihtiyaç duyduğu elemanları burada yetiştirebiliriz.
Turizmciler göndersinler, garsonları eğitelim; bu imkânımız var."
Askerlik
Hüseyin Çelik, askerlik süresini kısaltarak, meslekeğitime teşvik etmek istediklerini
de Tercüman'a açıkladı: "Lise mezunları 15 ay askerlik yapıyor. Meslek
Lisesi mezunları 12 ay yapsın derseniz, bu üç ay bile özendirici bir unsurdur.
Yüksek okul mezunları, liseden sonra 2 yıl okuyorlar, lisans için üniversiteye
gidenler ise 4 yıl okuyor. 4 yıllık bir tahsili tamamlayanlar 6 ay askerlik
yapıyor. 2 yıllık yüksekokul mezunlarının ise askerlik süresi 15 ay. 2 yıllık
yüksek okulu bitirenler, 6 ay olmasa bile hiç değilse 9 ay askere gitsin. Bunun
için çalışmaları başlattık. Bu uygulamaya İmam Hatiplileri dahil etmedik. Çünkü,
Anadolu Ticaret liseleri, Kız Meslek liseleri, Turizm Otelcilik liseleri hepsi
sektöre eleman yetiştiriyor. Hangi işadamını ziyaret etsek 'Yetişmiş elemana
ihtiyacımız var' diyor. Buna mukabil, İmam Hatip mezunlarının istihdam alanları
devlet daireleridir. Kamu istihdamını daha fazla teşvik etmeye gerek yok."
Kaliteli öğrenci
Hüseyin Çelik, 2 yıllık yüksek okulların, düşük seviyeleri yüzünden, eğitimin
kanayan bir yarası olduğunu söyledi. Çelik, eskiden merkezsınavla bu okullara
girilirken, merkezsınavın kalkmasından ve aynı branştaki meslek lisesinden yüksek
okula geçişin imtihansız yapılmasından sonra, kalitenin iyice düştüğünü, lise
öğretmenlerinin buralarda öğretim üyeliği yaptığını belirtti. Çelik sözlerini
şöyle sürdürdü: "Meslek okullarına daha kaliteli öğrenci getirmemiz lâzım.
Not ortalaması yüksek olmayan ve genel liselere gidip 4 yıllık yüksek eğitimi
sürdüremeyeceği düşünülen kimseler, daha ziyade fakir aile çocukları bu eğitimi
tercih ediyor. Bunu da değiştiriyoruz. 20 ilimizde bilişim teknolojileri adı
altında bölümler açtık. Çocuğun çok iyi matematik kafası var. 4 yıl okumadan
bilgisayar programcısı olabilir. Başarılı ve yetenekli çocukları meslek liselerine
ve meslek yüksek okullarına yönlendirmeliyiz. Meslekeğitime özendirmek için,
önemli bir yatırım da gerekli. Eskiden, kara tahta ve bir öğretmenle oluyordu.
Ama şimdi, meselâ Endüstri Meslek liselerini bilgisayarla donatmazsanız, oradan
mezun olanı piyasa çalıştırır mı?" Orta öğretimi tamamlayan gençlerden
ancak % 9'unun 4 yıllık lisans eğitimi veren üniversitelere gidebildiğini, geri
kalanının, Açık Öğretim'de veyahut 2 yıllık yüksek okullarda okuyabildiğini
hatırlatan Milli Eğitim Bakanı, Meslek Yüksek okullarının kalitesinin arttırılmasının
bu yüzden çok önemli olduğunu söyledi. Çelik, "Meslek Yüksek okullarında
370 bin öğrenci var. Eğitim kalitesi o kadar düşük ki, buraları mesleksizlik
yüksek okulu olarak bile nitelendirebiliriz" dedi. "Meslek yüksek
okullarını düzgün hale getirdiğimiz zaman, insanlar üniversiteye gitmek için
can atmayacak, böylece üniversite kapılarında da yığılma azalacak" diye
konuştu.
İlk öğretimde yönlendirme
Çelik, ilk öğretimde 4. ve 5. sınıfta rehber öğretmenler denetiminde gençlerin
eğilimlerine göre yönlendirme yapılacağını, böylece şu anda sadece öğrencilere
psikolojik yardım veren rehber öğretmenlerin gerçek işlevlerini yerine getirebileceğini
söyledi. Çelik, bu konuda da şu bilgileri verdi: "Öğrenci hâkim zekâsına
göre yönlendirilecek. Biz bilgisayar ve yabancı dil bilen insan yetiştirmeliyiz.
Çocuk, bilişime mi meraklı, yabancı dile mi eğilimli, rehberlik sistemi çerçevesinde
tercihini daha ilk öğretimde yapacak. Bizim şu anda nitelikli liselerimizin
hepsi 4 yıllıktır. Bütün Anadolu liseleri, Anadolu Endüstri Meslek liseleri,
Kadıköy Anadolu Lisesi, Galatasaray Lisesi... buralara giden çocuklar eğitimlerini
3 yıl içinde tamamlamıyor. Şimdi biz, hem genel liseleri, hem de meslek liselerinin
tümünü 4 yıla çıkarıyoruz. Birinci sınıf hepsinde ortak olacak; temel bir formasyon
alacak öğrenci. Birinci sınıftan sonra tercihini yapacak, ya üniversiteye gidecek
şekilde kendini hazırlayacak, ya da bir mesleğe yönelecek. Meslek lisesinde
okuyan öğrenci de, genel liseye geçebilecek, genel lisede okuyan da meslek lisesine
devam edebilecek. Aynı zamanda meslek lisesi mezunu olduktan sonra da, isteyen
fark derslerini vererek, genel lise mezunu olacak. Şu anda kanunbir engel yok
ama, uygulamada var."
d.b.tercüman