Sendikaların rekabeti açlık grevine de yansıdı
Hükümet ile memur konfederasyonları arasında 15 Ağustos 2003'ten bu yana sürdürülen toplu görüşme müzakereleri memur konfederasyonları arasındaki gizli rekabeti ortaya çıkardı. Konfederasyonlar arasındaki ilk uyuşmazlık, hükümet ile toplu pazarlık masasına oturan Türkiye Kamu-Sen ile KESK arasında yaşanırken, Türkiye Kamu-Sen'in açlık grevi başlatmasıyla tartışmalara toplu pazarlık masasının dışında kalan Memur-Sen ve Bask da katıldı.
Türkiye Kamu-Sen'in başlattığı açlık grevine siyasi partiler ve odalar destek verirken, 48 sendikacının rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı eyleme memur sendikalarının destek vermemesi dikkat çekti.
İlk uyuşmazlık 15 Ağustos'ta hükümet ile toplu görüşme masasına oturan Türkiye Kamu-Sen ile KESK arasında yaşandı. Memurların haklarını aramak için kurulan iki konfederasyon toplu pazarlık masasına ortak bir öneriyle gelemediler. Türkiye Kamu-Sen, memurların 2003 yılı kayıpları için 265 milyon lira isterken, KESK ise 420 milyon lira maaş artışı teklif etti. Hükümetin teklifleri reddetmesi karşısında KESK önce görüşmelerden çekildiğini açıkladı, ancak daha sonra tekrar görüşmelere katıldı. KESK'in bu tavrı başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere memur konfederasyonlarından eleştiri aldı. Toplu görüşmelerden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin ise, iki konfederasyonun rekabeti yüzünden uzlaşma sağlanamadığını belirtti.
Toplu görüşmelerde Türkiye Kamu-Sen ile KESK arasındaki rekabet 2004 yılı toplu görüşmeleri için de sürdü. Hükümet 2004 yılı için birinci altı ay yüzde 6 artı ikinci altı ay için yüzde 6 ve yüzde 1 refah payı teklif ederken, KESK birinci altı ay yüzde 20, ikinci altı ay yüzde 20 önerisini getirirken, Türkiye Kamu-Sen, yıllık yüzde 15'lik bir artış istedi. Hükümet ile memur konfederasyonları toplu görüşmelerin son günü olan 30 Ağustos'a kadar uzlaşma sağlayamayınca toplu görüşmeler yasa gereği Uzlaştırma Kurulu'na intikal etti. Türkiye Kamu-Sen ve KESK birer dilekçe vererek Uzlaştırma Kurulu'nu toplantıya çağırdılar. İki konfederasyon arasındaki rekabet buraya da yansıdı. KESK Genel Başkanı Sami Evren, hükümetin önerdiği 160 milyon liranın, memur maaşlarına seyyanen 25 milyon lira yansıtılması halinde kabul edebileceklerini söylerken, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, 160 milyon liranın memur maaşlarına seyyanen 70 milyon lira olarak yansıtılmasını istedi. Bu arada Türkiye Kamu-Sen memur maaşları belirleninceye kadar açlık grevi başlattı.
Bugüne kadar sosyalist sivil toplum kuruluşlarının ve terör örgütlerinin açlık grevlerine aşina olan kamuoyu milliyetçi-muhafazakar bir sivil toplum kuruluşunun açlık grevini yadırgadı. Türkiye Kamu-Sen'in açlık grevi kamuoyunu ikiye böldü. Siyasi partilerden CHP, MHP, BBP bizzat Türkiye Kamu-Sen'in Abdi İpekçi Parkı'ndaki açlık grevi çadırına gelip destek verirken, üyeleri işadamları olan Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün de açlık grevi çadırına gelerek memurlara destek verdi. Aygün, memurların ticaret adamlarının doğal müşterileri olduğunu söyledi. Memurlarla IMF karşıtlığında buluşan Aygün, hükümetin IMF yerine memur konfederasyonlarını dinlemesi tavsiyesinde bulundu.
Buna karşılık aynı sınıftan gelen memur sendikaları Türkiye Kamu-Sen'in açlık grevine destek vermezken, zamanlamasının yanlış olduğunu ve eylemin samimi olmadığı konusunda eleştilirer yönelttiler. Türkiye Kamu-Sen'in başlattığı açlık grevine saygı duymakla birlikte karşı çıkan Memur Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, Türkiye Kamu-Sen yöneticilerini açlık grevinin anlamını bilmemekle suçladı. Açlık grevinin en son çare olduğunu vurgulayan Dr. Ahmet Aksu, ?Memur sendikaları açlık grevi yapamaz. Açlık grevi hükümetlere karşı yapılmaz, açlık grevi devlete karşı yapılır.? şeklinde konuştu. Türkiye Kamu-Sen'in açlık grevine en sert eleştiriyi yönelten Bask Genel Başkanı Resul Akay ise, ?Açlık grevi bıçağın kemiğe dayandığı zaman yapılır. Açlık grevi yaşamın yok olmasıyla ilgilidir.? dedi. Akay, yapılan açlık grevinin altyapısının hazırlanmadığını, şova dönük olduğunu ileri sürdü.
zaman