Kayseri Şeker Fabrikası'ndaki yolsuzluk davası

Kayseri Şeker Fabrikası'ndaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili davanın sanıklarından, fabrikanın eski Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Ali Özışık, adli soruşturma başlamasının ardından hakkında asılsız birçok yayın yapıldığını öne sürerek, 'Ferrarim yok, ama gazetelerde manşet oldu' dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 25 Nisan 2012 22:32, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kayseri Şeker Fabrikası'ndaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili 156 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ve avukatları ile şikayetçi avukatları katıldı.

Duruşmada savunmasını yapan Vedat Ali Özışık, göreve geldiğinde çiftçilerin fabrikaya ''küskün'' olduğunu söyledi. Görev yaptığı 2001-2010 arasındaki çalışmalarıyla fabrikanın büyük gelişme kaydettiğini anlatan Özışık, ancak ''iddianamede fabrikanın batmış vaziyette gösterildiğini'' söyledi. Özışık, fabrikaya atanan kayyum heyetinin, ''fabrikayı kurtardıkları havasında olduğunu'' ifade etti.

Fabrikanın üretimini ve cirosunu artırdıklarını, fabrikayı yenilediklerini belirten Özışık, ''16 ayda dünyanın en büyük fabrikasını yaptım. Ama 17 aydır tutukluyum. Benim gibi biri F Tipi'nde, etrafında teröristlerle kalıyor'' diye konuştu.

Adli soruşturmanın başlamasının ardından basında, hakkında asılsız haberlerin yer aldığını savunan Özışık, ''Tutuklandıktan 3 ay sonra, Kayseri'den asılsız ve imzasız bir ihbar mektubu özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ne gönderiliyor. Bu nedenle Sincan Savcılığı'nda ifadem alındı. Savcı bana, 'Bir oğlun varmış, 1992'de öldürmüşsün, bir yere gömmüşsün' diye sordu. 1992'de 7 yaşında olan oğlumu trafik kazasında kaybettim. 'Evlat katili' diye ismimi çıkardılar'' ifadesini kullandı.

-''Ferrarim yok''-

Özışık, 3 bankayla kredi sözleşmesi imzalamalarının arefesinde basında hakkında asılsız haberler çıktığını öne sürerek, şunları kaydetti:

''Ferrarim yok, ama gazetelerde manşet oldu. 3 bankayla sözleşme imzalayacağımız gün haberler çıktı. Bankalar, o gün akşam üstü toplantı yaptı. 10 kişilik bir ekip oluşturdular, Kayseri Şeker Fabrikası'ndaki iddialarla ilgili araştırmalar yaptılar. Sonrasında imzayı attık ve 33 milyon lira aldık. Bankaların teftiş kurulu da bize inandı.''

Özışık, Rıfat Herdem adlı kişinin iddialarına savcılığın önem verdiğini ifade etti. Herdem'in 2006'da Kayseri Şeker Fabrikası'ndan ''uzaklaştırıldığını'' bildiren Özışık, ''Bizden ayrılınca Adapazarı Şeker Fabrikası'na gitti. Fabrikanın Genel Müdürü Ayhan Teke benimle görüştü. Ona dedim ki, 'Kaç, başın belaya girer'. 2 ay sonra Adapazarı'nda büyük bir operasyon yapıldı ve Rıfat Herdem tutuklandı'' diye konuştu.

Herdem'in, bir gazeteciye kendisi aleyhine haberler yaptırdığını iddia eden Özışık, şunları söyledi:

''Benimle görüştüğünde, aleyhimde haberleri yaptırdığından bahsetti. 'Bir savcı şema verdi. Bu şemada seni suç örgütü kurucusu, kardeşlerini yönetici, diğerlerini örgüt üyesi olarak gösterdim. Bu işi 3 trilyon lira verirseniz, bitiririm' dedi. Bunu reddedince, bana muhalif grupla hareket etmeye başladı ve gazetelerde yanlış haberler çıkarttı. Fabrika, İç Anadolu'da çok büyük bir güç olmuştu. Bu markayı dağıtmak için 'Burası bizim olacak' diye harekete geçtiler. Biz, yönetim kurulu tutuklandık. Fabrika kayyuma geçti.''

-''7 başlı ejderha olsan, bir kuruş para yiyemezsin''-

Fabrikada yolsuzluk yapmadığını savunan Özışık, görev süresince toplam 128 müfettişin inceleme yaptığını, kayıtların didik didik edildiğini, ancak hiçbir boşluk bulunamadığını söyledi ve ''7 başlı ejderha olsan, fabrikada bir kuruş para yiyemezsin'' ifadesini kullandı.

Özışık, tutuklu sanıklardan Kayseri Ticaret Odası Başkanı Hasan Ali Kilci'yi ''ağabey'' olarak gördüğünü bildirerek, ''Onun, örgüt başkanı olmak bana züldür'' dedi. Özışık'ın bu sözü, salonda gülüşmelere neden oldu.

''Fabrikayı almak için Vedat Ali Özışık ve ailesine yapılanları anlatmak istemiyorum'' diyen Özışık, ''Son genel kurulda bana karşı bütün muhalifler birleşti, başarılı olamayınca böyle bir şey yaptılar'' iddiasında bulundu.

Fabrikaya ait arazileri değerlendirmek istediklerini ifade eden Özışık, bunun üzerine herkesin düşman olduğunu, kardeşlerine ve kendisine baskı yapıldığını öne sürdü, ancak bunları anlatmak istemediğini dile getirdi.

Mahkeme Başkanı Dündar Örsdemir'in, kapalı oturumda bunları anlatabileceğini belirtmesi üzerine Özışık, ''Kapalı oturumda her şeyi anlatırım'' diye konuştu.

Özışık, bir müşteki avukatının, ''Bir davada 4 avukata 2,8 milyon lira vermişsiniz. Neden bu kadar para verildi-'' sorusunu ise ''67 milyon liralık şeker kotasıyla ilgili davaydı. Çok önemliydi ve bu davayı kazandık'' diye yanıtladı.

Vedat Ali Özışık'ın ardından savunmasını yapan kardeşleri Savaş ve Cengiz Özışık da suçlamaları reddederek, Orhan Özdemir ve Hasan Ali Kilci gibi sanıklara ''değil talimat vermek, yanlarına dahi yaklaşamayacaklarını'' savundular.

Sanık Mehmet Akdeniz de suç örgütü içinde yer almadığını belirterek, suçlamaların tamamını reddetti.

Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber