Sezer: Memurlar hükümetin değil devletin memurlarıdır
Cumhurbaşkanlığı Dışişleri Danışmanı ve Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Sermet
Atacanlı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, vekaleten atamaların sakıncaları
ve uygulamalara son verilmesi konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mart
ayında bir yazı gönderdiğini bildirdi. Sezer yazısında, "Devlet memuru
hükümeti değil, devleti temsil etmektedir. Çünkü, hükümetler geçici devlet kalıcıdır.
Devlet politikası olabilecek konu ve alanlar hükümetten hükümete değişirse
devletin sürekliliği sağlanamaz" dedi.
Atacanlı, yaklaşık 7 ay aradan sonra Cumhurbaşkanlığı'nda basını bilgilendirme
toplantısı düzenledi. Toplantıda, kamu kurum ve kuruluşlarında üst düzey kadrolara
yapılacak atamaların mevcut sistemde Cumhurbaşkanı'nın onayıyla kesinleştiğini,
usulün bu olduğunu vurgulayan Atacanlı, "Son dönemlerde Sayın Cumhurbaşkanımız
tarafından atanması uygun görülmeyen kişilerin ya da Sayın Cumhurbaşkanımızın
atanmasını uygun görmeyeceği varsayılan kişilerin vekalet müessesesi kullanılmak
suretiyle bu görevlerde istihdam edilmesi olgusu mevcuttur. Bu olgunun son zamanlarda
bir süreklilik eğiliminde mevcut olduğunu görmekteyiz. Sayıların artmakta olduğunu
da keza" dedi. Atacanlı, Sezer'in bu konunun sakıncalarına dikkat çeken
bir yazıyı Başbakan'a gönderdiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Sezer, 7 Mart 2005 tarihli ve üç sayfalık yazısında, kamu kurum
ve kuruluşlarındaki üst düzey yöneticilik görevlerinden kimilerinin atanmaları
uygun görülmeyen kişilerce vekaleten yürütüldüğü, yine atamasının onaylanmayacağı
düşünülen kimi kişilerin de, kararname düzenlenemesine gerek görülmeden üst
düzeyde yöneticilik görevine vekaleten getirildikleri ve bu durumun süreklilik
kazandığının gözlemlendiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı'na 59'uncu Hükümet döneminde 28 Şubat 2005 tarihine kadar
toplam 2 bin 340 atama kararnamesi geldiğini bildiren Sezer, bu kararnamelerden
306'sının imzalanmayarak geri gönderdiğini söyledi. Sezer, geri gönderdiği kararnamelerin
17'sinde atanmak istenen kişilerin yasa ya da yönetmelikte yazılı koşulu taşımadığını,
58'inin yöneticilik ya da bakanlığın görev alanıyla ilgili konularda yeterli
bilgisi ve deneyimi bulunmadığını, 13'ünün de yargı kararlarına uygun olmadığını
ve 163'ünün de diğer nedenlere dayandığını kaydetti.
"HÜKÜMETLER GEÇİCİ DEVLETLER KALICIDIR"
Devletin belli ilkeler doğrultusunda varlığını sürdürdüğünü belirten ve devletin
varlığını ilkeli bir biçimde sürdürebilmesinin "ehil devlet memurlarıyla"
olanaklı olduğunu vurgulayan Sezer, şöyle devam etti:
"Devlet memuru hükümeti değil, devleti temsil etmektedir. Çünkü, hükümetler
geçici devlet kalıcıdır.
Devlet politikası, olabilecek konu ve alanlar hükümetten hükümete değişirse
devletin sürekliliği sağlanamaz. Ayrıca bu durum, anayasal ve yasal kurallara,
kamu yararına ve kamu hizmetinin gerekçelerine uygun düşmemektedir. Kamu görevlerinin
sürekli olarak vekaleten yürütülmesi uygulamasına son verilmesinde, devlete
ve hukuka olan güvenin ve saygının yitirilmemesi yönünden zorunluluk görülmektedir."
"VEKALET STATÜSÜ İSTİHDAM MODELİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ"
Üst düzey yöneticilik görevine atanmak istenilenlerin kimilerinin kamu yararı
ve kamu hizmetinin gereği olarak bu görevlerde bulunmaması gereken kişiler olduğuna
da dikkat çeken Sezer, yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Oysa, uygulamada bu kişilerin atanmak istenilen görevlerde vekaleten
çalıştırıldığı anlaşılmaktadır. Böylece vekaleten görevlendirmede kalıcılık
sağlandığı ve hizmetin aksamaması için istisnai bir yöntem olan vekalet statüsünün
bir istihdam modeline dönüştürüldüğü saptanmıştır." Anayasal ve yasal düzenlemeler
uyarınca, bir kamu görevinin göreve ilişkin kadroya asaleten memurlar eliyle
yürütülmesinin zorunlu olduğunu belirten Sezer, yasaya göre bir görevin vekaleten
yürütülmesinin, memurun geçici olarak görevden ayrılması ya da kadronun boş
olması durumlarına özgü ve kamu görevinin aksatılmadan sürdürülmesinin gereği
olarak "geçici bir önlem" niteliğinde öngörüldüğünü anımsattı.