En büyük hediye 'çocuklarının sağlığına kavuşması' olacak
Hediyelerle birlikte anılan Anneler Günü'nde, kendilerine verilecek en büyük hediyenin çocuklarının sağlığı olacağını söyleyen anneler yürek burkuyor.
Ömürlerini adadıkları hasta çocukları için yardım edilmesinden başka bir dilekleri olmayan Bitlisli 3 anne hayırseverlere yardım çağrısı var.
Bitlis'te yaşayan Perihan Eryılmaz(50), Hülya Eker (45 ) ve Necla Yılmaz'ın(40) evlatlarından yana aynı kaderi paylaşıyor. Eşini 5 yıl önce kaybeden, kendisi de yürümekte zorluk çeken Perihan Eryılmaz, kendisi gibi yürüyemeyen çocukları için hayata sıkı sıkıya sarılmış. Komşularının ve akrabalarının yardımlarıyla geçimini kıt kanaat sağlayan Eryılmaz'ın en büyük beklentisi, beş çocuğunun okuduğunu görecek kadar ömre sahip olmak. Bunun dışında hiçbir beklentisinin olmadığını söyleyen Eryılmaz'ın "Anne demeleri bana yetiyor." ifadeleri fedakarlığını yansıtıyor.
Tatvan'ın Bahçelievler Mahallesi'nde yaşayan Hülya Eker ise nefes darlığı, yüksek tansiyon, sinir-damar ezikliği tedavisi gören eşinin yaklaşık 3 yıldır yatalak olduğunu söyledi. En büyük çocuğunun zihinsel engelli olduğunu, küçük kızının ise kalbindeki delik nedeniyle tedavi gördüğünü söyleyen Eker, 7 kişilik ailenin bütün yükünü tek başına çektiğiri söylüyor. Anneler Günü öncesi tek isteğinin eşinin ve çocuklarının sağlığına kavuşması olduğunu anlatan Eker, "İyiki varsın anne demeleri herşeye bedel." diyor.
Necla Yılmaz da cam kemik hastalığıyla mücadele eden kızı için mücadele eden annelerden biri Kızının her geçen gün gözlerinin önünde eridiğini ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle ellerinden hiçbir şey gelmediğini belirten anne Yılmaz, çocuğunun durumunu anlatırken gözyaşlarına hakim olamıyor. En ufak çarpma sonrasında kızının bir yerinin kırıldığını, bu yüzden çok acı çektiğini anlatan Yılmaz, "Kızım 13 yıldır bu şekilde acı çekiyor. Her gün bana ne zaman iyileşeceğini soruyor. Kızıma ne cevap vereceğimi bilemiyorum. Kızım okula gitmek istiyor. Ama hem sağlığı açısından hem de hastalığı nedeniyle gönderemiyoruz. Okula gidemediği için çok üzülüyor. Arkadaşları gibi ne zaman yürüyeceğini, ne zaman koşabileceğini soruyor. Yakında deyip geçiştiriyoruz. Kızım günden güne gözlerimin önünde eriyor." ifadeleriyle içinde bulunduğu zor durumu dile getiriyor. Yılmaz'ın tek isteği ise yavrusunun iyileşerek 'nasılsın anneciğim?' diyeceği günü görmek.