Urfa'ya Oxford gelmiş, haberimiz yok!

"Urfa'da Oxford vardı da gitmedik mi" sözü, geçerliliğini yitirmiş gibi!

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 17 Mayıs 2012 20:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ses sanatçısı İbrahim Tatlıses'in, bir zamanlar Türkiye'deki eğitim sisteminin yeterince gelişmiş ve yaygın olmadığına vurgu yapmak için söylediği, "Urfa'da Oxford vardı da gitmedik mi" sözü, şehirdeki son gelişmelere bakıldığında sanki geçerliliğini yitirmiş gibi. Urfalı kadınlar ÇATOM kurslarında en çok bilgisayar programcılığı ve yazılıma ilgi duyuyor...

Şanlıurfa merkezden ayrılıp, Parmaksızlar Mahallesi'ne doğru yola çıktığımızda, ilk göze çarpan dar sokaklar ve yoksulluk oluyor. Değil vitrin, tezgahsız dükkanlarda, yığınlar halinde yerlere serilmiş giysiler, kendilerini karıştıracak elleri bekliyor?

Parmaksız'ın çarşısındaki bu şaşırtıcı sessizliği, tarihi bir Şanlıurfa evinin avlusundan gelen genç kadın sesi bölüyor: ?Caddelerde rüzgar, aklımda aşk var? şarkısına bir gitar, çok sayıda da çocuk sesi eşlik ediyor? Büyük bir coşku ve mutlulukla dökülüyor sözcükler dudaklardan, ?Gece yarısında şarkı söylüyorlar, eski yağmurlarda özlediğim şimdi hep uzaklarda?.?

Burası, Çok Amaçlı Toplum Merkezi kısaca ÇATOM'lardan sadece biri. GAP İdaresi Başkanlığı'nın 1995 yılından itibaren açmaya başladığı 9 ildeki 44 merkezden Parmaksız ÇATOM. Okula gönderilmeyen, küçük yaşta evlendirilen, evden çıkmasına izin verilmeyen küçük kadınların da büyük kadınların da ?nefes alma' yeri. Çocuklar için oyun ve eğlence mekanı? Erkekler için önceleri ?acaba her gün niye gidiyor, nasıl bir yer' dediği; sonrasında ise kadın erkek eşitliği, kadın hakları eğitimi için çağrılıp kafasının karıştığı bir yer.

BİLGİSAYAR ÖĞRENİYOR

Kadınlar ÇATOM'lara çocuklarını da alıp gidiyor. 5 çocuğu varsa beşiyle birlikte gidebiliyor. Kendisi kuaförlük, bilgisayar, nakış dikiş ya da keçe eğitimi alırken; çocukları ana sınıfında öğretmenler eşliğinde oyunlar oynuyor, eğitici faaliyetlerde bulunuyor, şarkılar söylüyor. Kafası rahat? Hem kendisi hayatın sıkıntılarına 4-5 saat ara veriyor hem de biliyor ki çocukları emin ellerde eğleniyor öğreniyor.

En çok ilgi duydukları kursun başında bilgisayar kullanma, program ve yazılım kursu geliyor. Evinde bilgisayarı, interneti olmayan, okulu bitirmesine izin verilmeyen bu kadınlara öylesine güven geliyor ki; kursu bitiren iş aramaya koşuyor. Elindeki sertifika en büyük gücü oluyor. Kursla birlikte açık lise programına kaydoluyorlar. ?Çalışacağım? diyor Ayşe. ?Okutmadılar ama bilgisayarı öğrenip hemen işe gireceğim? diyor. Parmağındaki nişan yüzüğü dikkatimi çekiyor. Bakışımdan anlıyor, aklımdan geçen soruyu: ?Konuştum kendisiyle, çalışmama itiraz etmeyecek? diyor gurur ve mutlulukla?

İKİ KIZIYLA GELİYOR

Bilgisayar sınıfından ayrılıp dikiş nakış sınıfına yöneldiğimde bir çift gözle karşılaşıyorum; yaşını anlamak mümkün değil. ?Aç şu ağzını da sohbet edelim? diyorum. Açıyor itiraz etmeden ve başlıyor anlatmaya. İki kızını getiriyor ÇATOM'a. Büyük kızı okutmamışlar, 20 yaşında. Kuaförlük, bilgisayar, şimdi de dikiş nakış kursuna geliyormuş. Babası izin vermiyormuş çalışmasına; evde hırçınlaşan genç kadın kursta kuzu gibi oluyormuş. ?Halası ile babası karşı çıktılar okumasına; beş çocuğumun en büyüğü. Ben de çok üzülüyorum ama babasını aşamıyorum? diye anlatıyor sıkıntısını. ?Yakında kurs bitecek, diye bunalımda? cümlesi düğümleniyor boğazına?

60 BİN KİŞİYE ULAŞIYOR

ÇATOM'lar sosyal dışlanmışlık ve yoksulluk riskinin en fazla olduğu kadın nüfusuna ulaşmayı hedefliyor. Burada sadece mesleki eğitimler verilmiyor. Okuma-yazma, medeni hukuk ve yasal haklar, şiddete karşı çıkma yolları, ev ekonomisi ve beslenme, anne eğitimi, hijyen, çevre temizliği, anne-çocuk sağlığı, kamu hizmetlerine erişim gibi onlarca alanda eğitim veriliyor.

Her yıl ortalama 15 bin kadının yararlandığı ÇATOM'ların yaptığı etkinlik ve hizmetlerden yararlanan sayısı ise 60 bine ulaşıyor. Bugüne kadar doğrudan ÇATOM'lardan yararlanan kadın sayısı 205 bin oluyor.

Kadınların bir yıl boyunca ürettikleri çantalar, takılar, çeyizler, abiyeler ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle sergilenerek satılıyor. Bu yılki ürünler Haziran ayında Sultanahmet Meydanı'nda hem yerli hem de yabancı turistlerin beğenisine sunulacak.

PATRON DA OLUYORLAR

ÇATOM'larda eğitim gören kadınlardan girişimcilik potansiyeli olanlara ayrı bir eğitim

veriliyor. Mikro kredi desteği de sağlanarak kendi işlerini kurmaları sağlanıyor.

5 MİLYON EUROLUK HİBE

Avrupa Birliği'nin, Türkiye'nin az gelişmiş bölgelerindeki kadın ve kadın sivil toplum kuruluşlarının güçlendirilmesi projesinin toplam tutarı 5 milyon euro. Bunun 3 milyon avrosu 36 projeye dağıtıldı. Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesinin yanı sıra ilk kez Doğu Karadeniz de proje kapsamına alındı.

30 ili kapsayan ve 31 ay sürecek olan proje, ülke coğrafyasının dörtte birini, nüfusunun ise üçte birini kapsıyor. Bir başka ifadeyle ise Türkiye'de yoksulluğun üçte ikisini bünyesinde barındıran bölgeyi içine alıyor. Bu üç bölgede her 4 kadından biri okuryazar değil; ücretli iş gücüne katılım oranı yüzde 4'ün altında.

Gümüşhane'de Sosyal ve Ekonomik Yaşamda Kadının Rolünün Geliştirilmesi, Trabzon Belini Doğrultuyor, Hizan'ın 20 Köyünde Kadınlar Güçleniyor, Gercüş Eşitlik Merkezi gibi adlarla hibe almaya hak kazanan projelerle, kadınların kamu hizmetlerine erişimlerinin kolaylaştırılması, kadın haklarına yönelik ihlallere son verilmesi, şiddet, cinsel şiddet, cinsiyet ayrımcılığına karşı farkındalığın artırılması, yeni kadın sivil toplum kuruluşlarının kurulması amaçlanıyor.

23 BİN KİŞİYE ULAŞILACAK

GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, projenin hedef kitlesinin kamu kurumları, belediyeler ve STK'ler olduğunu belirtirken, kadınlar kadar erkeklerin de eğitimine odaklandığını vurguluyor. Kadına yönelik şiddet konusunda erkeklerin bilinçlendirilmesi ve farkındalık yaratılması amacıyla muhtarlara, ortaokul ve lise çağındaki erkeklere eğitim verileceğini söylüyor. 3 milyonluk hibeden yararlanacak 36 proje ile 23 bin kişiye ulaşılacağının altını çiziyor.

ŞİDDET İLK SIRADA

Nisan ayında yapılan eğitim toplantıları içinde en fazla katılımı şiddet başlığı gördü. Öyle ki 45 kadının gelmesi öngörülen bu programa 103 kadın ilgi gösterdi. Yine koçluk eğitimi için 20 kadın öngörülürken, 94 sivil toplum kuruluşu temsilcisi bu eğitimde yer aldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber