MEB Personel Genel Müdürü Remzi Kaya'nın Açıklamaları

Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü Remzi Kaya geçen hafta içerisinde NTV'ye Sorun programına katılmıştır. Sayın Kaya program içinde, 5 yılını dolduran okul müdürlerinin hangi kıstasa göre değiştirileceği, liselerin dört yıla çıkması halinde ortaya çıkacak yeni öğretmen ihtiyacı, branşı dışında çalışan 40 bin öğretmen hakkında ne düşünüldüğü, Ağustos ayındaki ilk defa atama tercihlerinde eş durumunun olup olmayacağı ve uzman öğretmenlik sınavının ne zaman yapılacağına dair önemli açıklamalarda bulunmuştur. Açıklamaların sitemizce seçilen bölümlerini görmek için başlığa tıklayın.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 17 Haziran 2005 10:37, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Konu: 4 Yıllık Lise Eğitimi
Konuklar: Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü Remzi Kaya ve Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Ziya Selçuk

Celal Pir: NTV'ye Sorun programından mutlu günler sayın seyirciler... Bugün NTV'ye Sorun'da 4 yıllık lise eğitimi ve öğretmen atamaları konularını ele alacağız. Dün masaya yatırdığımız milli eğitim sistemimizdeki değişikliklerle ilgili programımıza sizlerden birçok soru geldi. Bugün de lise eğitiminin 4 yıla çıkarılmasını konuşmaya devam edeceğiz. Bunun dışında öğretmen atamalarını da konuşacağız. Biliyorsunuz dün, öğretmenlerin zorunlu atamalarındaki yüzde 5 sınırlamasını kaldıran ve doğrudan eğitim kurumlarına atanma olanağı sağlayan tasarı meclis milli eğitim komisyonu'nda kabul edildi. Bu tasarı neleri değiştirecek, lise eğitiminin dört yıla çıkarılması eğitim sistemimizi nasıl etkileyecek, tüm bu sorulara birazdan yanıt arayacağız. Merak ettiğiniz tüm sorulara Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü Remzi Kaya ve Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Ziya Selçuk, canlı yayında yanıt verecek. Sayın Kaya ve Sayın Selçuk hoşgeldiniz. Çok soru var elimde.. Hemen bir eğitimcinin cümleleriyle başlayalım.

Beril Seslikent (Eğitimci): İki yıldır atanmayı bekleyen bir eğitimci olarak, Meclis Komisyonu'nda kabul edilen ve biz öğretmenlerin zorunlu atamalarındaki yüzde 5 sınırlamasını kaldıran yeni yasanın, meslek hayatımda neyi değiştireceğini öğrenmek istiyorum. Bu yasa, biz eğitimcilere ne getirecek?

Remzi Kaya: Bu yasa atamayı bekleyen öğretmenleri pek ilgilendirmiyor. Şu anda sistemde çalışan öğretmenlerimizin mazerete dayalı nakilleriyle, tayinleriyle ilgilidir. 2003 yılında çıkarılan 4855 sayılı yasaya göre zorunlu hizmete tabi kamu personeli için tahsis edilen yüzde 5'lik kadroyla ilgiliydi. Bu kadrolar dolduğu için bu yasayı kaldırmak zorunda kaldık. Bu personelimiz için yeni bir düzenleme yaptık. O yürürlüğe girecek. Yani, yeni atama bekleyen öğretmenlerimizle ilgili bir düzenleme değildir.

5 YILINI DOLDURAN TÜM OKUL MÜDÜRLERİNİN YERLERİ DEĞİŞMEYECEK

Celal Pir: Beş yılı doldurmuş öğretmenlerin ya da okul yöneticilerinin yerlerinin değiştirilmesiyle ilgili bir şey var mı?

Remzi Kaya: Beş yılı dolduran okul müdürlerimizle ilgili 2 Aralık 2004 tarihinde atama yönetmeliğimizde bir değişiklik yapılmıştı. Beş yılını dolduran okul müdürleri bu müdürlükleri sürecindeki performanslarına göre değerlendirilecekler ve gerekli görülmeleri halinde aynı tip veya bir üst tip kuruma yerleri değiştirilecektir. Kamuoyunda şu yanlış algılanıyor. Tamamının yeri değiştirilecektir, şeklinde... Kesinlikle bu doğru değil. Gerekli görülenlerin... Bunun bir takım kriterleri var. Yine Sayın Bakanımızın imzasıla 10 Aralık tarihinde çıkan bir genelgemiz var. Bu genelgelerde, o kriterler belirtilmiştir. Bir komisyon bunların performansını analiz edecek, sicilleri nedir, çevreyle ilişkileridir, okullarının başarı durumlarıdır vs bu şekilde. Bu değerlendirmelerden sonra bu arkadaşlarımız eğer gerekli görülmüşse, performansı düşmüşse, aynı tipte belki kapasitesi daha küçük bir okulla yeri değiştirilecektir. Çok başarılı bir müdürse daha üst bir kuruma kendisinin de tercihi alınmak suretiyle yeri değiştirilecektir. Anadolu lisesi, fen lisesi ve yatılı bölge okullarının müdürlerini doğrudan bakanlık atadığı için bunların değişikliklerini biz yapıyoruz. Şu anda çalışmalarımızı hazırladık, son noktaya geldik. İlgili dairelerimizden, valiliklerden görüşler alındı. Analizler geldi. Muhtemelen bu ay içerisinde bunların yeri değiştirilecektir, bakanlık olarak. Ama valiliklerin yaptığı atamalarda ise ilk defa Eskişehir uyguladı, daha sonra Adana ve çeşitli illerimiz de yaptı. İstanbul da şu anda hazırlıklarını tamamlamak üzere. İstanbul'da da değişiklik olacak. Ama işin tamamı olacak diye bir kural yok...

Ender Şahin (Satış uzmanı): Hala öğretmen eksikliğinden dolayı eğitim kalitesini artıramadığımız bir kurumda 4 yıla geçiş sonunda daha fazla öğretmen ihtiyacını artıracağı ve bu ihtiyacın kapatılamayacak gerçeği varken bu sisteme geçiş ne kadar dogru olacak? Eğer cevap AB için ise AB aynı zamanda öğretmen yeterliliği konusunda da rakamları var öncelikle o asıl sorun halledilseydi daha sağlıklı olmaz mıydı?

Ziya Selçuk: Esasen 4 yıllık lise kararı 2002 yılında alınmıştı. Ancak o zaman bakanlığımız bir analiz yaptı. Finansman sorunumuz ne olabilir, derslik açığımız nedir? Öğretmen açığımız nedir? Önümüze çıkan tablo, bu işi o dönemde yapamayacağımızı gösterdi. Ve biz iki yıl bekledik. Bu işin tedrici olarak gerçekleştirileceğini düşünürseniz, dört yıl sonrası için açık ne kadar olur, finansman sorunumuz ne kadar olur diye baktığımızda, bunun kotarılabilir olduğunu gördük. Gerekçesi nedir, bu Avrupa Birliği midir, ya da başka bir şey midir? Aslında çok fazla gerekçe var. Öncelikli olarak kendi içimize baktıımızda, 25 ilimizde Anadolu liseleri ya da önünde hazırlık sınıfı olan bütün okullarımızda bakanlık olarak bir araştırma yaptık. Bu araştırma bize şunu gösterdi. Beşinci sınıftan sonra, ilkokul, yani zorunlu eğitim beş yılken, altıncı sınıftaki hazırlık sınıfının çok başarılı olduğu, o dönemde çocukların yaşı daha küçük olduğu yabancı dili kolay öğrenebildiklerini.. Ama bu sekiz yılın sonuna taşındığında çok işlevsel olmadığını gösterdi. Enteresan olan şey şuydu... Buradaki mutabakat, hem veliler, hem öğrenciler hem de öğretmenler arasında oluşan bir mutabakat. Ayrıca hazırlık sınıfı, çocuklar bir yıl okuduğu halde, uluslararası standartlarda okul yılından sayılmıyor, yani üç yıl okumuş sayılıyorlar. Bunun dışında daha bir çok gerekçe var.

LİSELERİN DÖRT YILA ÇIKMASI İLE ÖĞRETMEN İHTİYACI ARTACAK MI?

Ela Sayım (Eğitimci): Edebiyat bölümü kadrosu 100 kişi açıklanmıştı, liselerin 4 seneye çıkması ile birlikte bu sayıda değişiklik olacak mı? Ara atamalar hakkında bilgi alabilir miyim?

Celal Pir: 4 yıl geçiş, ek bir öğretmen ihtiyacını ortaya çıkartıyor mu? Çıkartıyorsa nasıl telafi edilecek?

Remzi Kaya: Açıklanan kadrolarımız, tahmini kadrolarımızdı. Şu anda sistemimizde bakacağız, ağustos ayı geldiğinde 2 ve 3 Temmuz'da sınav yapılacak. Ondan sonra da bize sonuçlar geldiğinde, o gün yapacağız, ihtiyacımız nedir diye. O oranda yeniden bir belirleme yapacağız. Muhtemelen bu sayı değişmeyecek. Yani, liselerin dört yıla çıkarılmasıyla da bu sayı şu anda değişmeyecek. Tabi liselerin dört yıla çıkarılmasından öğretmen ihtiyacı doğmasından sözettiniz. Şu anda bütün çalışmalarımız bir bütün olarak yürütülüyor. Öğretmen planlaması da ona göre yapılmaktadır. Şu anda bir ihtiyaç söz konusu değildir. Yani, bir sıkıntıya sebep olacak şekilde. Tabi zaman içerisinde ona göre de planlama yapılıp, öğretmen alımı gerçekleştirilecek. Şu anda bir sıkıntı olmayacak. Önümüzdeki yıllarda da olmayacak.

Mustafa Ali Sapmaz (Serbest meslek): İlk öğretimin sekiz yıla çıkarıldığı gibi alt yapı hazırlanmadan (derslikler vb) orta öğretimde dört yıla çıkarıldı. Şu anda bile yetmeyen dersliklere bakanlık tarafından ek derslik yapılmasi düşünülüyor mu? Bu olay ülkeye ne kazandıracak?

Ziya Selçuk: Buradaki tüm konular öğretmen ihtiyacı, derslik ihtiyacı, öğrenci sayısı, öğretmen yeterlilikleri... Bunlar bizim senkronize olarak yürüttüğümüz projeler, bakanlık olarak. Yani, dört yıla çıktığında diğer değişkenler nasıl bir konfigirasyon oluşturuyor. Bunların çalışması yapıldığı için biz iki yıl önce buna başlamadık. Elbette altyapı sorunu Türkiye'nin genel sorunlarına paralel olarak söz konusu ama arızi durumlardan hareket ederek bir ülkenin eğitim sistemine genel kaideler konulamaz. Eğer eğitime yüzde 100 destek yasasından dolayı 50 bin dersliğin yapıldığını düşünürseniz, yaklaşık olarak bu yılın sonuna kadar, derslik açığımızla ilgili önümüzdeki yıllarda sorunun tümüyle ortadan kalkabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Celal Pir: Bilgisayarlı eğitimle ilgili kampanya da bunların içinde var mı?

Ziya Selçuk: Tabi... Bakanlığımızın Türksat'la yaptığı bir proje. Sayın Başbakan ve Sayın Bakanımızın birlikte harekete geçirdikleri bir poje... Oradan da çok yüksek sayıda bilgisayar bağışı ve katkısı desteği bekliyoruz. Şu anda zaten yüzde 50 civarında bilgisayar laboratuvarların oranı var. Bu yılın sonuna kadar Adsl bağlantısının da ülke ölçeğinde gerçekleşeceğini düşünürsek bilişim altyapısının ne kadar önemli olduğu açığa çıkar.

KİM HANGİ ALANDAN MEZUN OLMUŞSA O ALANA ATANACAK

İbrahim Dikkaya (Eğitimci): Öğretmen tayinlerinin atandıkları alana göre yapılacağını öğrendik. Ancak bazen bu alana göre değil de ikinci alana göre yapılabiliyor. Örneğin türk dili ve edebiyatı öğretmeni türkçe öğretmeni olarak veya bunun tersi olarak da atanabiliyor. Bu atamalarda öncelik hangisidir? Diğer alana göre atama yapılabilir mi? Bu işlem ilden ile göre değişebilir mi?

Remzi Kaya: Şunu açıklamak istiyorum. Geçmiş yıllarda öğretmenlerimiz örneğin beden eğitimi öğretmeni sınıf öğretmeni olarak atanmış. Biyoloji öğretmeni yine aynı şekilde. Veya fen bilgisi öğretmeni olarak atanmış. Sistemde çokça var bundan. 2003 yılı kayıtlarımıza göre 60 bin civarındaydı. Biz, zaman içerisinde arkadaşlarımız kendi alanlarına geçmek istediler. Tabi norm kadro çerçevesi içerisinde derslerin de boş geçmemesini hedefleyerek, bu şekilde bir geçirme yaptık. Şu anda yaklaşık 40 bin civarında halen sistemimizde böyle olan arkadaşlarımız var. Ama son iki yıldır, herkes kendi alanında öğretmen olarak atanıyor. Dolayısıyla da kim hangi alandan mezun olmuşsa, o alana atanacaktır. Yalnız burada Türk dili ve edebiyatından mezun olanların da Türkçe öğretmenliğine mi, edebiyat öğretmenliğine mi diye soruluyordu. Sayın Başkana da sordum, zaten bu gündemimizde, talim terbiyeden karar da çıktı. Bu öncelik kalktı. Yani, türk dili edebiyatı mezunu arkadaşlarımız edebiyat öğretmeni olabilecekleri gibi türkçe öğretmeni de olabiliyorlar. Bunlardan yalnız birini tercih edecekler. Çift öğretmenlikle atama yok. Birisini tercih edecekler, bunlardan birisinde atanabilecekler.

Tahir Eroğlu (Öğrenci): Şu an hazırlık öğrencisiyim. Seneye lise 1 oluyorum. Gelecek yıl liseler 4 yıla çıkartılıyorsa, ilerki yıllarda herhangi bir sınıfta tekrar yapma durumunda kalırsak eski sistemde mi yoksa yeni sistemde mi devam edecegiz? Örneğin lise 2'de tekrar yapma durumunda kaldığımızda, bir sonraki yılda lise 2 mi olacağız yeni sisteme göre lise 3 mü? Bir de bu yıl sınıf tekrarı yapacak olan arkadaşlarımız gelecek sene ne olacak?

Ziya Selçuk: Çok net olarak şunu söylemek lazım. Mevcut öğrenciler, kesinlikle müktesep hakları olduğu için mevcut kurallar çerçevesinde işlem görecekler. Hazırlık okuyan, bir, iki, üç okuyacak. Onlar için hiçbir değişiklik yok. Kalsa da eski sisteme göre... Onlar, çünkü başladıklarında kural bu olduğu için ortada kural değiştirmek istemiyoruz. Diğer arkadaşlarımız için de eğer kalırlarsa, yeni sistemdeyse, yeni sisteme göre, eski sistemdeyse, eski sisteme göre.

Özgür Büyük (Eğitimci): Dicle üniversitesi beden eğitimi spor yüksek okulu antrenörlük bölümü'nden 2003 yılında mezun oldum. Bizlere öğretmen olabilmemiz için tezsiz yüksek lisans yapmamız gerektiği bildirildi. İstenileni yaptım fakat bu yıl açıklanan kontenjanlarda bizlere yer verilmediğini gördük. Madem ki alınmayacaktık, tezsiz yüksek lisansa neden yönlendirildik? Yüksek lisansla beraber 6 yıl okumamıza rağmen halen açıktayız, bu durumumuz ne zamana kadar devam edecek? (memurlar.net)

Remzi Kaya: Beden eğitimi spor yüksek okullarının antrenörlük bölümü mezunlarının öğretmen olacağına dair bugüne kadar alınmış bir kararımız yok. Yani talim ve terbiye kurulumuzun kararları... Yasa gereği kurul kimlerin öğretmen olabileceğine karar verir.. Karar oradan çıkar. Gerek 340 sayılı kararda, gerekse 119 sayılı kararda bu arkadaşlarımızın öğretmen olacağına dair bir karar elimizde yok. Artı bakanlık olarak da böyle bir taahhüdümüz yok. Yani, tezsiz yüksek lisans yapın, biz sizi öğretmen yapacağız diye bir taahhüdümüz yok. Üniversiteler yapmış olabilirler. Şu anda da elimizdeki şablonda böyle öğretmen olacak diye bir kural yok. Onun için de alamıyoruz.

Merter Alanyalı (Öğrenci): Liseler 4 yıla çıkarıldığında anadolu ve süper liselerde hazırlık sınıfının kalkacağı söyleniyor. Acaba hazırlık sınıflarındaki ingilizce ders saati kademeli olarak 4 yıla mı ayrılacak yoksa eski sistem devam mı edecek? Bir de, bu senenin hazırlık sınıfları seneye lise 2 olarak mı başlayacak?

Ziya Selçuk: Tabi ki onlar lise 2 olarak başlamayacaklar. Onlar hazırlığı bitirdiklerinde lise 1'e devam edecekler ve 3 yıl okuyacaklar. Onlar için değişen hiçbir şey yok. Sorunun diğer kısmı hazırlık sınıfının kalkacağı söyleniyordu. Evet hazırlık sınıfları kalkıyor. Hazırlık sınıfında şu anda 20 ya da 24 saat yabancı dil dersi var. Eğer ikinci yabancı dil zorunluysa, bir okulda, anadolu liselerinde öyle, 20 saat yabancı dil var, zorunlu değilse 24 saat. Hiçbir şekilde, bu arkadaşlarımızın toplamdaki ders saati sayısı, yabancı dilde değişmeyecek. Lisenin ileriki yıllarına yayılacak. Ancak dört yıl sonra, lisedeki yabancı dil dersleri kısmen azalıp, ilköğretime bir kısmı taşınacak. Ama toplamda öğrencilerin aldığı yabancı dil ders saati sayısında bir değişme olmayacak.

İNGİLİZCE ÖĞRETMEN AÇIĞI AZALACAK MI?

Çiğdem Yol (Eğitimci): Hazırlık sınıflarının kalkmasıyla ingilizce öğretmen açığı azalmayacak mı? Bu atamalardan sonra yeni mezunlar boşta mı kalacak?

Ziya Selçuk: Aslında yine toplamda baktığımızda öğretmen ihtiyacımız çok fazla. Çünkü biz lisenin içindeki toplam ders saati sayısını farklılaştırmıyoruz. Hatta ilköğretimde ki biliyorsunuz hazırlık sınıfı olan okullarımızın oranı yüzde 27'ye yakın. Bütün ilköğretime yaygın bir şekilde yabancı dil ders saatlerinin arttırılması söz konusu olduğunda, öğretmen ihtiyacı için dünküne nazaran çok daha artacak.

..

İLK ATAMADA EŞ DURUMU TAYİNLERİ NASIL OLACAK?

Sibel Çakır (Öğrenci): Merhaba ben bu yıl anadolu üniversitesi açıköğretim fakültesi okulöncesi öğretmenliği bölümünden mezun oluyorum. Bu yıl KPSS'ye giriyorum. Evliyim eşim emniyet mensubu ilk atamalarımızda eş durumundan yararlanabiliyor muyuz? Oluyorsa en erken nasıl yararlanıyoruz ?

Remzi Kaya: İnşallah kazanır ve müracaat eder, biz de ağustos ayında atamasını yaparız. Yalnız biz iki yıldır norm kadroya göre atama yapıyoruz, yani boş bulunan yerlere atama yapıyoruz. Ve tercihleri de ona göre alıyoruz. Bu yıl ilk defa uygulanacak olan nokta atama sistemine geçilecek. Yani, bu arkadaşımız sınavı kazanır, öğretmen adayı olursa, atanacağı okulu kendisi tercih edecek. Eşinin bulunduğu ili de tercih edebilir, eğer ilanımızda varsa. Ve puan üstünlüğüne göre de atama yapılacağı için, o ile çıkma şansı olabilir. Ama bu eş durumu mazeretinden dolayı değil, puan üstünlüğüne göre. Eş durumundan dolayı bir öncelik yok. Norm kadroya göre atama yaptığımız için biz mazeret tayinlerini dikkate almıyoruz. Mazeretleri dikkate almıyoruz. Mevcut şu andaki yönetmeliğimize göre hazırlık eğitimi ve temel eğitimi aldıktan sonra yarıyıl tatilinde veya yaz tatilinde bu arkadaşlarımızın eş durumundan tayinlerini yapıyoruz. Ama hazırladığımız ve muhtemelen ağustosta yürürlüğe girecek olan yönetmeliğimizde de 650 sayılı devlet memurları kanununa paralellik olma sebebiyle adaylık süreci sonunda eş durumundan tayinini yapabileceğiz. Arkadaşımız inşallah iyi bir puan alabilir. Eşinin bulunduğu ildeki bir okulu tercih eder, inşallah oraya atanır.

Ahmet Kuranel (Öğrenci): Fen edebiyat fakültesi matematik bölümü öğrencisiyim. Öğretmen atamalarıyla ilgili olarak, formasyonsuz fen-edebiyat mezunu adayları kamu personel seçme sınavına girebiliyor. Peki bu adaylar atanıyor mu? Geçen yıl atanan var mı, bu atamalar hangi koşulla yapılıyor? Atanan yoksa niye bizleri sınava alıyorsunuz?

Remzi Kaya: Atanan var. Geçen yıl 56 arkadaşımızı atadık. Bu arkadaşlarımız hala sistemde çalışıyorlar. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın kararı var bu şekilde. Adaylık süresi içerisinde formasyon eğitimini alırlar diyor. Şu anda arkadaşlarımız eğitimi almış durumdalar ama bu arada adaylık süresi içerisinde de görevlerine devam ediyorlar. Bu sene de girsinler istiyorlar. Onların da yine belirledik, orada 119 sayılı talim ve terbiye kurulu kararımızda açıklaması da var. İkinci öncelikli olarak 75 ve üstü puan arkadaşlarımızın atamaları yapılacak. Yalnız sanıyorum bu yıl bir değişiklik olacak. Çünkü formasyonu olup da atananla atanamayan arasında bir farklılık olması sebebiyle, atama hakkını elde edecek. Formasyon eğitimini bakanlığımız verdikten sonra atamasını yapacağız bu sene.

Eyyüp Burunca (Eğitimci): Meslek liselerine yeni açılan bölümler için halen çalışmakta olan teknik öğretmenler istekte bulunabiliyor. Fakat bunlar için 40 yaş sınırının getirilme sebebi nedir? Konusunda kendisini yetiştirmiş teknik öğretmenlerden niçin daha fazla yararlanılmıyor?

Remzi Kaya: Meslek liselerinde yeni açılan bölümler için halen çalışmalar var. Yani, biz öğretmen alımıyla ilgili mevcut yönetmeliğimizde yine bu 657 sayılı devlet memurları kanunu paralelinde hazırlanmıştır. Bir öğretmen ilk defa mesleğe atandığında 40 yaşından küçük olacak. Çünkü onun emeklilik süresi hesap edilmiş, sanıyorum. Onun dışında yeni açılan bölümlere aktarma yapılırken, mevcut sistemden geçen öğretmenlerin o tarafa geçirilmesi...

Celal Pir: Orada bir 40 yaş sınırı var mı?

Remzi Kaya: Yok öyle bir düzenleme... Bu ilk atamada söz konusu. Ama mevcut sistemdeki öğretmenimizin yan branşıdır veya o alanda kendisini yetiştirmişse başka bir şekilde, sanıyorum soruda bir yanlışlık var.

Recep Çelebi (Öğrenci): 2005-2006 eğitim öğretim yılı için sözleşmeli öğretmen alımı hangi kriterlere göre yapılacak, kaş kişi alınacak?

Remzi Kaya: 2004-2005 yılı öğretim yılında 5000 dil öğreticisi, 4000 bilgisayar öğreticisi, yine 4000 vekil öğretmeni sözleşmeli olarak aldık. Bunlar 657 sayılı devlet memurlarının kanunu kapsamında alındılar. 14 bin kadro kullanıldı. Dil öğreticilerinin kendi alanlarında belli kriterleri vardır. İngilizce bölümü mezunu olmak, bunlar yoksa, üniversitelerin, ingilizce eğitim yapan fakültelerinden mezun olmak gibi bir takım kriterler. Bilgisayar öğreticilerini yine aynı şekilde bilgisayar öğretmenliği mezunu. Bunlar yoksa, bilgisayar mühendisliğinden, elektrik, elektronik bölümü mezunlarından hatta iki yıllıklara kadar indik, adaylara göre alalım diye. Aday bulunamazsa 2 yıllıklara kadar da indi. Yine sınıf öğretmenliğinde de, vekil öğretmen alımında da, sınıf öğretmeni alımında da, sınıf öğretmeni olma kriteri vardı. Bu yıl 30 bin kadro istedik. Yalnız bu defa kadroların isimlerini belirtmedik. Yani, dil öğreticisi, bilgisayar öğreticisi veya sınıf öğretmeni şeklinde belirtmedik. Buradaki amacımız şu... Gerek yabancı dil öğretiminde gerekse bilgisayarda, zaten kaynak bulunmuyor. Yani, kadrolu atamak istesek bile... Kaynak yok, aday yok. Dolayısıyla başka alanlarda da ücretle çalışan öğretmenlerimiz var. Bu kamuoyunda sürekli tartışılıyor. Yani, sözleşmeli öğretmen? Milli Eğitim Bakanlığı zaten kadrolu öğretmen alıyor. Ama bunun yanında ücretle derse giren öğretmenler var. Ay boyu girdiğinde en fazla 200-250 milyon parasını kazanıyor. Biz dedik ki, bunları da 657 sayılı devlet memurları kanununun şemsiyesi altına alalım, 4 C kapsamına alalım. Ve bugünkü rakamla da tam giren 620 milyon maaş alsın. Ondan yararlarsın istedik ve 30 bin kadro istedik. Şu anda Maliye Bakanlığıyla bunun üzerinde çalışıyoruz. Bize kaç kadro tahsil edilir bilemiyorum. Tahsil edildiğinde biz sistemimize bakarız. Çünkü bütün öğretmenlerimizin kayıtları sistemde var, okullarımızın ders yükü var. Artı milli eğitim müdürlüklerimizle görüşürüz. Hangi ilde, hangi branşta açık ne kadardır? Ona göre illere kadro tahsisi yapılır. Bu sadece dil öğreticisi, bilgisayar öğreticisi şeklinde olmaz. Belki bu yıl rehber öğretmende de olur. Okul öncesi öğretmende de olabilir, matematik öğretmeninde de olabilir. Onların her branşında kendi bir takım kriterler var.

UZMAN ÖĞRETMENLİK SINAVI NE ZAMAN YAPILACAK?

Edip Kır (Öğrenci): Öğrencilere sürekli yapılıyor peki daha nitelikli eğitim adına öğretmenlerimize de her yıl yeterlik sınavları yapmayı düşünüyor musunuz?

Ziya Selçuk: Sınavla ilgili, öğretmenlik kariyeri sistemiyle ilgili bir çalışmamız var. Onu Remzi Bey, aktarsın.

Celal Pir: Her sene onlar da mı sınava girecekler?

Remzi Kaya: Şimdi zaten bu öğretmen kademelendirmesiyle ilgili bir yasa çıktı. Başöğretmen... Bununla ilgili çalışmamız son aşamasında. Muhtemelen bu hafta uygun bir zamanda talim ve terbiye kurulunda son rötuşları yapıldı. Ondan sonra ÖSYM'yle de sürekli görüşüyoruz. Yönetmelik çıktıktan sonra ÖSYM'yle zamanını belirleyip, sınavını yapacağız. İlk hedefimiz temmuz ayında yapmaktı ama yönetmelik biraz geciktiği için ve ÖSYM de temmuzda ağustosta sınav yapmayı pek uygun görmediği için belki ileriki aylarda olacak. Ama bu yıl olacak. Tabi, yasa gereği her yıl sınav öngörülüyor.

Celal Pir: Her yıl sınav var ama o biraz isteğe bağlı. Kendi geliştirip, daha üst kademeye geçmek isteyen öğretmenlere bağlı, değil mi?

Remzi Kaya: Tabi zorunlu değil, o isteğe bağlı. Zaten orada şu var. En az 8 yıl çalışma mecburiyeti var, uzmanlık öğretmenlik işinde. O aşamaya gelmemiş giremiyor. Şuna geleceğim. Biz müdür yardımcılığı sınavı yapıyoruz. Müdür yardımcılarına sınav getirdiğimiz için... Gerçekten bu çok büyük bir katkı sağladı. Öğretmenlerimiz kendilerini hazırlıyorlar. Ama bu müdür yardımcılığı sınavı, daha çok yönetim kademesiyle ilgili, yöneticilik formasyonuyla ilgili. Yani mesleki formasyonla ilgili değil. Şimdi bu kademelendirmeyle ilgili sınavı uyguladığımızda da geri bildirimlere bakarız, eğer çok yararlı oluyorsa, aynı şekilde, başkanlığımızla gerekli şeyleri belirleriz. Öğretmenlerimize belki her yıl olur, veya iki yılda bir olur.

Celal Pir: Uzman öğretmen ve başöğretmen kadrosu kaçtır?

Remzi Kaya: Mevcut bizim 619 bin 943 kadromuz var. Bunun yüzdeleri var. Yüzde 10 başöğretmen, yüzde 20'si de uzman öğretmenlik için kullanılırlar. Yasada bir hüküm daha var.

Celal Pir: Yani, başarılı olsa da olamayacak insanlar var, demektir.

Ziya Selçuk: Potansiyel olarak öyle.

Remzi Kaya: Var.

Celal Pir: Yani 80 bin kişi başöğretmenlik için girerse, 60 bin imkan varsa, herhalde 20 bin kişi kazansa dahi başarılı olamayacak.

Remzi Kaya: Yasada bir hüküm var. Bakanlar Kurulu, kararıyla bu rakam ikiye katlanabiliyor. Başarılı bir şekilde olursa, temennimiz odur, onu o zaman bakarız...

Celal Pir: Daha önceki sınavlardaki başarı oranı ne?

Remzi Kaya: Kamuoyunda bu yanlış anlaşıldı. Öğretmenler, hatta bazı sivil toplum örgütleri, öğretmen sınıfta kaldı, başarısız oldu şeklinde yorumlandı. Öğretmen alanıyla ilgili sorun vardı, müdür yardımcılık sınavını değerlendiriyordum. Daha çok yönetim mevzuatı.. Dolayısıyla da öğretmen buna yatkın değil. İlk sınavda düşüktü, ikinci sınavda başarı çok daha arttı. Kolay da bir sınav değil. Arkadaşlarımız yine de bayağı başarılılar bu konuda.

Emine Dağcı (Öğrenci): Milli eğitim bakanlığına bağlı kurslardan alınan yeterlik belgesiyle usta öğretici olarak okullarda sözleşmeli olarak çalışabilir miyiz?

Remzi Kaya: Usta öğretici dediğiniz zaman bizde çeşitli sözleşmeler var. Okul öncesinde var, halk eğitimde var. Tabi ki milli eğitim bakanlığından alınan kurslardan alınan yeterlilik sertifikalarıyla okul öncesi öğretmenlerimiz... Sadece sertifika yeterli değil. Orada kız meslek lisesinin okul öncesi çocuk gelişimi mezun olması lazım. Bu kriterlere de uygunsa, tabi ki onlara dayalı olarak okullarımızda öğreticisi olarak çalıştırılabiliyorlar.

Burak Güven (Avukat): Yıllardır ilköğretimlerde görev yapan branş öğretmenlerine kendi branşlarında tercih yapmalarını istemeniz bugüne kadar ilköğretimde yaptıkları görevi hiçe saymak olmuyor mu? En azından tercihleri alıp önceliği asıl branşa verip açık olması halinde ise bu öğretmenlerin yine ilköğretim okullarına atamaları yapılamaz mı? 15 yıldır ilköretimde sosyal bilgiler dersine giren bir öğretmeni tarih branşlı olması sebebiyle liseye atamasını yapmak istemek sizce ne kadar anlamlı?

Serdar Ay (Öğretmen): Yenilenen müfredat programı ile ilgili yıllık planlar ne zaman açıklanacak?

Ziya Selçuk: Bu sene biliyorsunuz, 1-5 arasındaki sınıflarımızda bir yıl boyunca pilot uygulanan çalışmaların ülke ölçeğinde genel uygulamasına geçilecek. Aslında bu genel uygulama bir çok yeniliği de beraberinde getiriyor. Örneğin artık ders kitapları, eskisi gibi sunulmayacak öğrencilerimize... Öğretmen kılavuz kitapları, öğrenci çalışma kitapları ve öğrenci ders kitapları set halinde olacak. Buradan yola çıktığımızda öğretmenlerimiz kılavuz kitaplarda, ihtiyaç duydukları her türlü içeriği bulabilecekler. Ve zaman içerisinde bu tür yıllık, günlük planlar vs gibi konularla bireysel olarak uğraşmasını istemeyeceğiz. Ve bir takım şeyler hazır olacak, bir kısım şeyler de bölgesel özelliklere göre okulun ihtiyacına, çevrenin gereksinmesine göre öğretmen tarafından yapılacak. Bunlar eylülün başında okullar açıldığında kılavuzlarla birlikte herkesin önünde olacak.

AĞUSTOS AYINDAKİ KADROLARDA İSTİFA SONRASI DÖNÜŞLER İÇİN KONTENJAN OLACAK

Ahmet Mertoğlu (Serbest meslek): Öğretmenlikten istifa ettim. Geri dönüş için koşullar nedir? Eşim de öğretmen, tayini başka bir ile çıktı. Benim geri dönüşüm nasıl gerçekleşir?

Celal Pir: İstifa edenlerin geri dönüş şansı var mıdır?

Remzi Kaya: Elbette. Yasada hükümler var. Kendi isteğiyle istifa eder ve istifa onayının kendisine gelmesini beklerse, altı ay sonra geri dönebiliyor.. Yok beklemez, çeker giderse bir yıl sonra geri göreve dönebiliyor. Ama tabi şartları var. Bir kadro var, bu kadronun yüzde 2'sini bu şekilde dönen açıktan atama dediğimiz öğretmenler için kullanıyoruz. Orada yine her yıl kriterler yayınlanıyor. Bu yıl da Ağustos ayında açıklayacağız. Arkadaşımızın branşını bilemiyorum. İhtiyaç göstermişsek ve durumu kriterlere uygunsa, müracaatını yapar, inşallah istediği yere ataması da yapılır.

Celal Pir: Sayın Kaya ve Sayın Selçuk, çok teşekkür ediyorum.

 

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber