Bakan Unakıtan: Bu sene, bir tane bile taşıt almadık! İsrafların önlenmesiyle günlük 1 trilyon lira kazancımız var
Haber Giriş : 16 Eylül 2003 23:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bakan Unakıtan: Bu sene, bir tane bile taşıt almadık! İsrafların önlenmesiyle
günlük 1 trilyon lira kazancımız var
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, tasarruf amacıyla bu sene bir tane bile taşıt almadıklarını belirterek, ''yalnız ambulans ve itfaiye aracı aldık. Başbakan'ın korumalarının aracı eskimişti, onları bile almadık. İsrafların önlenmesiyle günlük 1 trilyon lira kazancımız var'' dedi.
Unakıtan, Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin (EMD) basınla sohbet toplantısındaki konuşmasında, Maliye Bakanlığı'nın bundan sonraki en önemli işinin kayıtdışı ekonomiyi kayıt içine almak olduğunu söyledi.
Kayıtdışılıkla uğraşmanın her kişinin görevi olduğunu vurgulayan Unakıtan, şöyle konuştu:''Biri vergi ödüyor, diğeri yan gelip yatıyor veya ödemesi gereken vergiyi ödemiyor. Öyle kazançlar beyan ediliyor ki asgari ücretliden az, hatta yarısı kadar. Hayatın akışı içinde bu mümkün değil. 50 milyon, 100 milyon lira beyan edenler var. Bu para taksi parasına bile yetmez.'' Bakanlık olarak en büyük uğraşlarının mali disipline tam anlamıyla riayet etmek ve kayıtdışı ekonomiyi kayıt altına almak olduğunu dile getiren Unakıtan, ''artık, Türkiye'nin kendi vergileriyle geçinmesi, sağa sola el açmaması lazım'' dedi.
Unakıtan, kayıtdışı ekonomiyi kayıt altına alırken ekonominin önünü kapatacak, yatırımları ve istihdamı azaltacak, Türkiye'yi krizlere, sıkıntılara sokacak bir mali politika tatbik etmek istemedikleri söyledi.
Kemal Unakıtan, bir gazetecinin ''ben bir ürün satın aldığımda yüzde 18'lik KDV ödemek yerine fiş almadığımda indirim yapılacağı teklif edilirse bunu kabul edebilirim. Bu noktada sizce Maliye Bakanlığı'nın çuvaldızı kendisine batırması gerekmez mi?'' sorusuna, şu yanıtı verdi:''Tabii, çok batırması lazım. Türkiye'nin aldığı vergi, diğer ülkelere göre oldukça fazla. Ancak beyana dayalı vergileri maalesef alamıyoruz. Gelir vergisini 17 katrilyon lira olarak düşünüyoruz. Bunun 1,5 katrilyon lirası beyana dayalı, gerisi tevkifat suretiyle aldığımız vergiler. Vergi yükünü azaltabilmek için kayıtdışını kayıt içine almalıyız. Başka türlü bu gemi gitmez.''
Bakan Unakıtan, bir gazetecinin serbest bölgelere ilişkin sorusu üzerine vergi muafiyeti olan serbest bölgelere vergi getirmenin söz konusu olmadığını belirterek, ''düşüncemiz, buraları disipline etmektir. (Acaba vergi mi gelecek?) diye kimse çekinmesin ve yatırımını yapsın'' diye konuştu.
Türkiye'nin dış yatırımlardan nasibini alamamış bir ülke olduğunu kaydeden Unakıtan, ''Biz yabancı sermaye bir kenara, kendi sermayemizi kaçırır hale gelmişiz. Yatırımcıyı asla ürkütmemeliyiz. Yatırımcılar kuş gibi, (kışt) yaptın mı kaçıyor. Gidin bakın Eminönü'ne, orada kuşlar kaçmıyor. Çünkü besleniyorlar'' şeklinde konuştu.Kemal Unakıtan, makroekonomik iyileşmelerin bireylere ne zaman yansıyacağının sorulması üzerine, enflasyondaki düşüşün vatandaşlara değişik yansıdığını, ancak vatandaşın haklı olarak cebindekinin artmasını beklediğini kaydetti.
Ekonomideki iyileşmenin ceplerde artışlardan ziyade, harcamalarda eksik ödeme veya aynı parayla daha fazla satın alma şeklinde yansıyacağını anlatan Unakıtan, mali disiplinin vatandaşa reel artışlar olarak yansıyacağını ve bunun da fiyat istikrarı şeklinde olacağını söyledi.
Kemal Unakıtan, vergi barışına ilişkin bir soru üzerine de, bundan sonra vergi barışını kesinlikle düşünmediklerini belirterek, ''Bunlarla ilgili tedbirler gelecek. Bundan dolayı bazılarının canı acırsa bundan ben mesul değilim'' dedi.
Maliye Bakanı Unakıtan, ek vergilerle ilgili bir soru üzerine, şu anda birşey söyleyemeyeceğini, 2004 bütçesiyle ilgili buna dair hesapların yapıldığını kaydederek, ''Traşımız önümüze düşecek. O zaman söyleyeceğiz'' diye konuştu.
Bu yılki 15 katrilyon liralık tasarruf ve 1.8 katrilyon liralık ek vergi gelirine değinen Unakıtan, ''Bu sene bir tane bile taşıt almadık. Yalnız ambulans ve itfaiye aracı aldık. Onun dışında bütçeden, Başbakan'ın korumalarının aracı eskimişti, onları bile almadık. İsrafların önlenmesiyle günlük 1 trilyon lira kazancımız var'' şeklinde konuştu.
Unakıtan, özelleştirmede TÜPRAŞ, TEKEL gibi büyük şirketlerin henüz satılamadığının hatırlatılması üzerine, özelleştirme için belirlenen 4 milyar dolarlık hedefden geri adım atmayacaklarını ifade etti.
Maliye Bakanı Unakıtan, ''2003 içinde 4'lük özelleştirme rakamını unutmadık. O lafı söyledik, geri adım atacak değiliz. Yani erkeklik devam ediyor. Bilhassa TÜPRAŞ ve TEKEL'le yabancı yatırımcılar çok ilgililer'' diye konuştu.
Kemal Unakıtan, başka bir soru üzerine de, memur alımını 35 bin rakamıyla sınırlandırdıklarını belirterek, sadece Ankara civarında derse girmeyen 17 bin civarında öğretmen bulunduğunu kaydetti.
İhtiyaç olan yerlerdeki personel açığını kapatmak için sözleşmeli personele geçileceğini belirten Unakıtan, ''Doğudakine fazla para vereceğiz. Ama orası için alacaklar. Parasını fazla verdiğimiz için de birçok memur sözleşmeliye geçecek'' diye konuştu. ''DEHAP kararından dolayı erken seçim kararı alınır mı?'' sorusuna Unakıtan, ''Benim gündemimde böyle birşey yok. Herhalde böyle birşey olmaz'' yanıtını verdi.
Memur maaş zamlarıyla ilgili olarak da Unakıtan, bunun bir hükümet politikası olduğunu, dolayısıyla birşey söyleyemeyeceğini ifade ederek, hükümet olarak memuru enflasyona ezdirmeme düşüncesinde olduklarını söyledi.
Unakıtan, Halk Bankası'nın satılması halinde KOBİ'lere düşük faizli kredi verilemeyeceği yönünde bir tedirginlik olduğunun hatırlatılması üzerine, Halk Bankası'nın özelleştirilmesine hiçbir gerekçenin karşı gelemeyeceğini ifade ederek, ''KOBİ'ler çok istiyorlarsa biraraya gelip bir kısmını satın alır. Halk Bankası devlet bankası olarak kalmayacak. Devlet, bankacı olamaz'' dedi.
Kemal Unakıtan, Beykoz'daki kendisine ait arsayla ilgili iddialara ilişkin bir soru üzerine ise, ''Yasadışı yolla elde etmedik. Verdik parayı aldık. Zilliyetlikle tapu... Ne tek bende, binlerce kişide var. 2B ile ilgili kanun çıkar, bana da derlerse şunu ödeyeceksin ben de öderim'' dedi.
Bir gazetecinin ''Türkiye'de üretilen mısırlar çürümeye yüz tutarken size ait bir şirketin mısır ithal ettiği söyleniyor'' demesi üzerine Bakan Unakıtan, şahsına ait bir şirketi bulunmadığını, ancak oğluna ait yumurta ve tavukçuluk şirketi olduğunu belirterek, şöyle dedi:''Tavuklar mısır yiyor. Türkiye'de falan kişi mısır ithal etmiş, falan ihraç etmiş, bunlar önemli değil. Söylenildiği gibi Türkiye'de mısır üretiminde fazla yok.''
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, tasarruf amacıyla bu sene bir tane bile taşıt almadıklarını belirterek, ''yalnız ambulans ve itfaiye aracı aldık. Başbakan'ın korumalarının aracı eskimişti, onları bile almadık. İsrafların önlenmesiyle günlük 1 trilyon lira kazancımız var'' dedi.
Unakıtan, Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin (EMD) basınla sohbet toplantısındaki konuşmasında, Maliye Bakanlığı'nın bundan sonraki en önemli işinin kayıtdışı ekonomiyi kayıt içine almak olduğunu söyledi.
Kayıtdışılıkla uğraşmanın her kişinin görevi olduğunu vurgulayan Unakıtan, şöyle konuştu:''Biri vergi ödüyor, diğeri yan gelip yatıyor veya ödemesi gereken vergiyi ödemiyor. Öyle kazançlar beyan ediliyor ki asgari ücretliden az, hatta yarısı kadar. Hayatın akışı içinde bu mümkün değil. 50 milyon, 100 milyon lira beyan edenler var. Bu para taksi parasına bile yetmez.'' Bakanlık olarak en büyük uğraşlarının mali disipline tam anlamıyla riayet etmek ve kayıtdışı ekonomiyi kayıt altına almak olduğunu dile getiren Unakıtan, ''artık, Türkiye'nin kendi vergileriyle geçinmesi, sağa sola el açmaması lazım'' dedi.
Unakıtan, kayıtdışı ekonomiyi kayıt altına alırken ekonominin önünü kapatacak, yatırımları ve istihdamı azaltacak, Türkiye'yi krizlere, sıkıntılara sokacak bir mali politika tatbik etmek istemedikleri söyledi.
Kemal Unakıtan, bir gazetecinin ''ben bir ürün satın aldığımda yüzde 18'lik KDV ödemek yerine fiş almadığımda indirim yapılacağı teklif edilirse bunu kabul edebilirim. Bu noktada sizce Maliye Bakanlığı'nın çuvaldızı kendisine batırması gerekmez mi?'' sorusuna, şu yanıtı verdi:''Tabii, çok batırması lazım. Türkiye'nin aldığı vergi, diğer ülkelere göre oldukça fazla. Ancak beyana dayalı vergileri maalesef alamıyoruz. Gelir vergisini 17 katrilyon lira olarak düşünüyoruz. Bunun 1,5 katrilyon lirası beyana dayalı, gerisi tevkifat suretiyle aldığımız vergiler. Vergi yükünü azaltabilmek için kayıtdışını kayıt içine almalıyız. Başka türlü bu gemi gitmez.''
Bakan Unakıtan, bir gazetecinin serbest bölgelere ilişkin sorusu üzerine vergi muafiyeti olan serbest bölgelere vergi getirmenin söz konusu olmadığını belirterek, ''düşüncemiz, buraları disipline etmektir. (Acaba vergi mi gelecek?) diye kimse çekinmesin ve yatırımını yapsın'' diye konuştu.
Türkiye'nin dış yatırımlardan nasibini alamamış bir ülke olduğunu kaydeden Unakıtan, ''Biz yabancı sermaye bir kenara, kendi sermayemizi kaçırır hale gelmişiz. Yatırımcıyı asla ürkütmemeliyiz. Yatırımcılar kuş gibi, (kışt) yaptın mı kaçıyor. Gidin bakın Eminönü'ne, orada kuşlar kaçmıyor. Çünkü besleniyorlar'' şeklinde konuştu.Kemal Unakıtan, makroekonomik iyileşmelerin bireylere ne zaman yansıyacağının sorulması üzerine, enflasyondaki düşüşün vatandaşlara değişik yansıdığını, ancak vatandaşın haklı olarak cebindekinin artmasını beklediğini kaydetti.
Ekonomideki iyileşmenin ceplerde artışlardan ziyade, harcamalarda eksik ödeme veya aynı parayla daha fazla satın alma şeklinde yansıyacağını anlatan Unakıtan, mali disiplinin vatandaşa reel artışlar olarak yansıyacağını ve bunun da fiyat istikrarı şeklinde olacağını söyledi.
Kemal Unakıtan, vergi barışına ilişkin bir soru üzerine de, bundan sonra vergi barışını kesinlikle düşünmediklerini belirterek, ''Bunlarla ilgili tedbirler gelecek. Bundan dolayı bazılarının canı acırsa bundan ben mesul değilim'' dedi.
Maliye Bakanı Unakıtan, ek vergilerle ilgili bir soru üzerine, şu anda birşey söyleyemeyeceğini, 2004 bütçesiyle ilgili buna dair hesapların yapıldığını kaydederek, ''Traşımız önümüze düşecek. O zaman söyleyeceğiz'' diye konuştu.
Bu yılki 15 katrilyon liralık tasarruf ve 1.8 katrilyon liralık ek vergi gelirine değinen Unakıtan, ''Bu sene bir tane bile taşıt almadık. Yalnız ambulans ve itfaiye aracı aldık. Onun dışında bütçeden, Başbakan'ın korumalarının aracı eskimişti, onları bile almadık. İsrafların önlenmesiyle günlük 1 trilyon lira kazancımız var'' şeklinde konuştu.
Unakıtan, özelleştirmede TÜPRAŞ, TEKEL gibi büyük şirketlerin henüz satılamadığının hatırlatılması üzerine, özelleştirme için belirlenen 4 milyar dolarlık hedefden geri adım atmayacaklarını ifade etti.
Maliye Bakanı Unakıtan, ''2003 içinde 4'lük özelleştirme rakamını unutmadık. O lafı söyledik, geri adım atacak değiliz. Yani erkeklik devam ediyor. Bilhassa TÜPRAŞ ve TEKEL'le yabancı yatırımcılar çok ilgililer'' diye konuştu.
Kemal Unakıtan, başka bir soru üzerine de, memur alımını 35 bin rakamıyla sınırlandırdıklarını belirterek, sadece Ankara civarında derse girmeyen 17 bin civarında öğretmen bulunduğunu kaydetti.
İhtiyaç olan yerlerdeki personel açığını kapatmak için sözleşmeli personele geçileceğini belirten Unakıtan, ''Doğudakine fazla para vereceğiz. Ama orası için alacaklar. Parasını fazla verdiğimiz için de birçok memur sözleşmeliye geçecek'' diye konuştu. ''DEHAP kararından dolayı erken seçim kararı alınır mı?'' sorusuna Unakıtan, ''Benim gündemimde böyle birşey yok. Herhalde böyle birşey olmaz'' yanıtını verdi.
Memur maaş zamlarıyla ilgili olarak da Unakıtan, bunun bir hükümet politikası olduğunu, dolayısıyla birşey söyleyemeyeceğini ifade ederek, hükümet olarak memuru enflasyona ezdirmeme düşüncesinde olduklarını söyledi.
Unakıtan, Halk Bankası'nın satılması halinde KOBİ'lere düşük faizli kredi verilemeyeceği yönünde bir tedirginlik olduğunun hatırlatılması üzerine, Halk Bankası'nın özelleştirilmesine hiçbir gerekçenin karşı gelemeyeceğini ifade ederek, ''KOBİ'ler çok istiyorlarsa biraraya gelip bir kısmını satın alır. Halk Bankası devlet bankası olarak kalmayacak. Devlet, bankacı olamaz'' dedi.
Kemal Unakıtan, Beykoz'daki kendisine ait arsayla ilgili iddialara ilişkin bir soru üzerine ise, ''Yasadışı yolla elde etmedik. Verdik parayı aldık. Zilliyetlikle tapu... Ne tek bende, binlerce kişide var. 2B ile ilgili kanun çıkar, bana da derlerse şunu ödeyeceksin ben de öderim'' dedi.
Bir gazetecinin ''Türkiye'de üretilen mısırlar çürümeye yüz tutarken size ait bir şirketin mısır ithal ettiği söyleniyor'' demesi üzerine Bakan Unakıtan, şahsına ait bir şirketi bulunmadığını, ancak oğluna ait yumurta ve tavukçuluk şirketi olduğunu belirterek, şöyle dedi:''Tavuklar mısır yiyor. Türkiye'de falan kişi mısır ithal etmiş, falan ihraç etmiş, bunlar önemli değil. Söylenildiği gibi Türkiye'de mısır üretiminde fazla yok.''