İddianameden: Haberal'ın raporu geçiştirilmiş

Ergenekon sanığı Mehmet Haberal'ın hastanede yattığı sırada taburcu olabileceğini gösteren raporun adli makamlardan gizlendiği ve bu raporun geçiştirildiği belirtildi.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 14 Haziran 2012 13:27, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Haberal'a refakat eden kişilerin ziyaretçilerle gizlice görüştürdüğü, bu kişilerin doktorları etkileyerek Haberal'ın taburcu olmasını engellemeye çalıştıkları kaydedildi.

İddianamede, Mehmet Haberal'ın tutuklandığı 17 Nisan 2009'da rahatsızlanarak önce Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne sevk edildiği, burada yapılan ön muayeneden sonra ise İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsüne nakledildiği ve yatarak tedavisine başlandığı anlatıldı. Haberal'ın 11 Mart 2011 tarihine kadar yaklaşık 2 yıl yatarak tedavi olduğu belirtilen iddianamede, Haberal'ın tedavi görmeye başlamasından bir süre sonra taburcu edilmesine yönelik heyet raporu düzenlendiği, ancak bu raporun işleme konulmadığı gibi yargılamanın devam ettiği İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne de gönderilmediği kaydedildi.

Adli mercilerden saklandığı ifade edilen bu rapordan sonra farklı tarihlerde şüphelinin yatarak tedavisinin hayati önemde olduğunu gösterir raporlar düzenlendiği anlatılan iddianamede, sanık hakkında düzenlenen raporların bir kısmının sanık müdafileri aracılığı ile mahkemeye ulaştırıldığı belirtildi.

Bu süreçte Haberal hakkındaki tutuklama kararı veren ve tutukluluğa itirazları reddeden 9 hakimin tazminata mahkum edildiği hatırlatılan iddianamede, Haberal'ın yatarak tedavisinin zorunlu olmadığını gösterir raporun Yargıtay'ın inceleme tarihinden önceki tarihli olmasına rağmen dosyada olmadığı ve dosyada sadece şüphelinin yatarak tedavisinin zorunlu olduğunu belirtir raporların bulunduğu anlatıldı.

Haberal'ın sağlık durumu ile ilgili 16 Ekim 2009 tarihli raporu mahkemeye ve Adil Tıp Kurumu'na göndermeyen sorumlu ve yetkililer hakkındaki suç duyurusu yapıldığının kaydedildiği iddianamede, ?Yapılan inceleme neticesinde sanık Mehmet Haberal'ın tedavisinde görev alan bazı doktorların sanığın taburcu olmasına yönelik düzenlenen 16 Ekim 2009 tarihli raporu gizlediği, 16 Ekim 2009 tarihinde verilen taburcu edilme kararını geçiştirerek yerine getirmediği, raporun kamuoyunda duyulmasından sonra bu raporun geçersiz olduğu yönünde yeni raporlar ile sanığın Adli Tıp Kurumu'na sevkini engellemeye çalışır raporlar düzenlediği, hazırlanan raporların sanık avukatlarının başvuruları sonrasında hazırlandığı anlaşılmıştır.? denildi.

Soruşturma devam ederken Mehmet Haberal'ın refakatçisi olan şüpheli Muhammet Lütfullah Hüsrev'in, ziyarete gelenleri savcılığın izni olmadan gizli bir şekilde Haberal ile görüştürdüğü ifade edildi. Hüsrev'in, Haberal'ın tedavisini yapan görevliler ile samimi ilişkiler kurarak taburcu edilmesi ve cezaevine gönderilmesini engellemek için kanaat bildirme ve karar vermeye yetkili kişiler olan İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Zerrin Yiğit, Enstitü Müdürü Erhan Kansız, Prof. Dr. Cengiz Çeliker, Prof. Dr. Hatice Sezer Karcıer (Münipoğlu) Doç.Dr. Emir Özgür Barış Ökçün ile servis doktorları Emine Küçükateş ve Nuh Nazmi Gültekin ile yakınlaşmaya çalıştığı kaydedildi.

Şüpheli Erkan Özhun'un da Muhammet Lütfullah Hüsrev'in kontrolünde ve onunla birlikte hareket ettiği, bu şüphelilerin Haberal'ın tedavi gördüğü hastanenin, odasının giriş çıkışını kontrol altına aldıkları belirtildi. Hastane dışında da bu amaçla örtülü bir şeklide korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerine başvurdukları yine hastane çevresinde ayrıca kendilerini koruma görevlisi olarak tanıtan bazı şüphelilerin de bulunduğu anlatıldı.

Haber Arama Sonuçları

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber