Bakan Yıldırım: Eleştirme değil, artık e-leştirme yapalım

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, ?Eskiden eleştirme yapıyorduk, artık e-leştirme yapalım. e-uygulama, e-ticaret, e-ulaştırma yapalım.? diye konuştu.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 15 Haziran 2012 14:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, ?Eskiden eleştirme yapıyorduk, artık e-leştirme yapalım. e-uygulama, e-ticaret, e-ulaştırma yapalım.? diye konuştu. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu Başkanı Tayfun Acarer ise belediyelerin hiçbir kanuni ve bilimsel dayanak olmaksızın baz istasyonlarının kaldırılmasına yönelik kararlarını eleştirerek, karar vericilerin bu tavrının anlaşılamaz olduğunu söyledi. Türkiye İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren de birçok ülkenin bilişim teknolojileri konusundaki gelişmeler bakımından Türkiye kadar şanslı olmadığını ifade etti.

Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsü'nde düzenlenen e-APP 7. Uluslararası Forumu'nun (Elektronik Apostil Programı) "Türkiye Projesi Hakkında Değerlendirmeler" bölümüne katılan Bakan Yıldırım, İzmir'in son dönemde birçok uluslararası etkinliğe evsahipliği yaptığını ifade etti. Yıldırım, ?İzmir, birçok konuda içine kapanıkken nihayet artık bu süreci değiştirmeye başladı. Bu kentte yaşayan 4 milyon gencimiz, üniversitelerimiz, kamu kuruluşlarımız hepsi daha fazlasını hedef koymaya başladı. 40 ülkeden temsilci var. E-apostile neden ihtiyaç var, aslında onun üzerinde durmak gerek. ?Dertsiz, güzel bir hayat yaşıyorduk, ne gerek vardı?' denebilir ama dünya o kadar gelişiyor ki elimizdeki imkanlar yetersiz kalıyor. Bunun sebebi küreselleşme. Sınırları, zihnen olmasa da bilişim altyapısı sayesinde ortadan kaldırıyor. Küreselleşme olunca insanlar birbirleriyle iletişim kuruyor. Dünyada 2,5 milyar insan, her gün sürekli iletişim kuruyor. Bunun yanında 1 milyar insan da hiçbir şekilde bunu yapmıyor. Bir yanda ilerlemek gerekirken bir yandan da offline ülkeleri online hale getirmemiz gerek. Bütün dünya ülkelerinin olduğu gibi Türkiye'nin de bilgi toplumu olma yönünde önemli hedefleri var. Çok hızlı bir değişim süreci yaşıyoruz. Altyapı, eğitim ve yasal altyapı önemli. Her şeyden önce zihinsel dönüşüm önemli. Bunu başaramazsak, altyapıları tamamlasak bile her şey tamamlanmayacak. E-devletin sloganı, 'Bürokrasi tuş oldu' idi. ?Bürokrasi e-devlete boyun eğdi' gibi algılandı ama olmadı. Bu kararlı bir mücadeleyi gerektiriyor. Bürokrasinin en önemli gücü, elindeki kamu gücüdür. Elektronik olanda hiçbiri yok, imza yok, mühür yok, el pençe dîvan durmak yok. Bunu aşmak zorundayız. Bu durum, Türkiye'deki hedefleri geciktirir. En önemlisi, vatandaşın taleplerini ertelemiş oluruz. Herkes bir şey diyor, bir kısmı, ?Elektronik ortamda olmaz.' diyor. Bir kısmı bilmiyor. Eskiden eleştirme yoğundu, artık eleştirmeyi bırakalım, e-leştirelim.? dedi.

E-apostil uygulaması elektronik ortama taşındığında birçok olumsuzlukların da ortadan kalkacağına dikkat çeken Yıldırım, ?Mesela sahte işlemler oluyor. Başka ülkede, sizin onu teyit etmeniz zaman alıyor. Elektronik işlem yaptığınızda bu ortadan kalıyor. Burada uluslararası işbirliği önemli. Türkiye, bu konuda kendisini hızla geliştiriyor. Bilgi toplumu mevzuatının çoğalması için de çok önemli toplantılar yapılıyor. Çocukların internet ortamında güvenli olabilmesi için yasal düzenlemeler yapan ülkelerin başında Türkiye geliyor. Bugün birçok ülke, bu uygulamayı örnek gösteriyor. Bilgi toplumu demek, daha fazla küreselleşme demek. Aksi halde nasıl bu işi yapacaksınız? Dedem bankaya koymazdı, sonra ikna ettik, yatırdı. Üç günde bir gidip bakardı, para duruyor mu diye. Bankacı artık bıkmıştı. İşte zihinsel dönüşüm şart. Her şey kayıt altında. E-apostil uygulaması, ülkemizin e-dönüşüm hedeflerine de uygun düşen bir girişimdir. Biz Türkiye olarak projenin canlandırılmasını canıgönülden destekliyoruz. İlk anda noterler pek hoş bakmayacak olabilir ama değişime direnemezsiniz. Değişimin öncüsü olmak zorundayız. Değişime direnirseniz, düşersiniz. İki yıl içerisinde bilgi güvenliği, ağ güvenliği, siber güvenlik gündemimize oturmaya başladı. Ülkelerin başının belası siber güvenlik. Eskiden topla tüfekle fethedilirdi, şimdi artık tek kurşun atmadan ülkelere diz çöktürmek mümkün. Kısa bir süre için bankalar işlem yapamaz hale gelse ticaret olur mu? Bu kadar büyük tehdit var. Önümüzdeki yıllar, tüm ülkeler için çok önemli yeni fırsatları beraberinde getiriyor. BTK'nin sağladığı faydalarla verimlilik artacak, küresel refah artacak, barış artacak. İzmir, e-apostil uygulamasına öncülük etmeye hazırdır. EXPO Paris'dte önemli ve başarılı bir sunum yaptı. Yeni yeni projeleri İzmir'de hayata geçirirken sadece İzmirlilere değil, ülkemize hizmet ediyoruz." şeklinde konuştu.

BTK Başkanı Tayfun Acarer de e-apostil sisteminin kırtasiyeciliğe boğulmadan değerlendirilmesini sağlayan bir anlaşma olduğunu söyledi. Acarer, uluslararası yatırımların arttırılmasına katkısı çok olan uygulamanın 2012'den itibaren başındaki "pilot" ibaresinin kaldırıldığını ifade ederek, ?Son yıllarda ülkemizde bilişim sektöründe önemli gelişmeler meydana geldi. Hızlanarak yaygınlaşması için uygun zemini teşkil ediyor. Son 6 yıl içinde e-ticaret, e-devlet uygulamalarının artması, e-apostil için uygun hale geldi. Bilişim sektörü yüzde 13 büyüdü, lokomotif sektör haline geldi. Bilişim sektörünün alt katmanları ise yüzde 45 artarak, 23 milyar TL'ye ulaştı. Bu yıl için e-ticaretin yüzde 50 artacağını söylemek mümkün. E-imza, yüzde 38 büyüdü. Rakamlar o kadar hızlı gelişiyor ki e-devlet hızla gelişiyor. Dünyada en yüksek kullanım hızına sahip ülkeyiz. Nüfusun yaşadığı her yerde mobil haberleşme olması gerek. Siber güvenlik konusu önemli. 10 trilyon dolar olan e-ticaret hacminin 2020 yılında 24 trilyon dolara yükseleceği tahminini yakından ilgilendiren en önemli risk, siber güvenlik konusu. Her kesimin gerekli duyarlılığı göstermesi ve her şeyi devletten beklenmemesi, özellikle değişik bahanelerle yapılan saldırılara hoşgörüyle yaklaşılmaması gerektiğini düşünüyorum. Risk giderek artıyor. Bir süredir başta mahalli idareler üzere bazı karar alıcıların, hiçbir teknik bilimsel verilere dayanmadan bazı kararlar almaları, örneğin baz istasyonlarının yerleşim yerlerinin dışına çıkarılması gibi kararlarını görünce dehşete düşüyoruz. Bu konunun, Sayın Bakanımız'ın, 'Her eve internet' hedefi hedefine ve Türkiye'nin 2023 vizyonuna zarar vereceğini düşünüyorum.? diye konuştu.

Türkiye İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren ise Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'yla ilişkili faaliyet gösteren kurulun özel sektör, kamu, sivil toplum kuruluşu ve üniversite temsilcilerinin katılımıyla oluşan ve sivil toplum kuruluşu gibi çalışmalar yapan bir kurum olduğunu anlattı. Özeren, dünyada birçok ülkenin, bilişim teknolojileri konusundaki gelişmeler bakımından Türkiye kadar şanslı olmadığını söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber