Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, YÖK tartışmalarına yeni bir yasa taslağı hazırlayarak katıldı. Derneğin Başkanı Erdin, 'Ne YÖK'e, ne de iktidara mahkûm olmak istiyoruz' dedi
YÖK yasa taslağı, AKP ve Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) arasında polemik haline
gelirken, yaşanan kamplaşmada kendilerine katılım fırsatı verilmediğini belirten
öğretim üyelerinin öncülüğünde üçüncü bir platform oluşturuldu. Öğretim üyelerinin
üniversitenin gerçek sahipleri olduğunu vurgulayan Üniversite Öğretim Üyeleri
Derneği (ÜÖÜD), kendi yasa taslağını hazırladı. Dernek Başkanı Prof. Dr. Kadir
Erdin, YÖK yasa taslağının çalışmalarında yükseköğretim hakkında deneyimi olan
kişilerin yer almadığını belirterek, "Taslak çalışmaları sadece rektörlerle
hükümet arasında sürdürülüyor. Bu durumda yalnızca hükümet ile ÜAK tarafından
yürütülen bu çalışmalardan sağlıklı bir üniversite yasası çıkacağına
inanmak güç" diye konuştu.
'Mahkûm olmayacağız'
YÖK yasa taslağı için oluşturulan üçüncü platformda eğitim sendikaları ve derneklerinin
yanı sıra meslek odaları da bulunuyor. Tüm bu yaşanan tartışmalar arasında üniversite
öğretim üyelerinin seslerini duyuramadığını belirten Erdin, üçüncü bir platforma
neden ihtiyaç duyduklarını şöyle özetledi: "Yükseköğretim konusunda birikimi
olan öğretim üyelerinin, eğitim derneklerinin ve sendikaların YÖK yasa taslağı
çalışmaları içinde bir çatısı yoktu. Hükümet 'Yasa taslağı böyle olacak' diyordu.
YÖK ise, 'hükümetin getireceği hiçbir şeyi kabullenmeyeceğini' söylüyordu. Ne
YÖK'e, ne de siyasi iktidara mahkûm olmak istiyoruz."
Eğitim-Sen 6 No'lu Şube Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Adalet Alada ise "Üniversite
yasasının hazırlanmasında deneyimlerimizi paylaşmak istiyoruz. Üniversitenin
çarklarını biz çeviriyoruz ve üniversitenin gerçek bileşenleri olarak söz hakkımız
var" dedi. ÜÖÜD'nin hazırladığı yükseköğretim yasa taslağı, YÖK'ü Yükseköğretim
Eşgüdüm ve Planlama Kurulu'na (YEPK) çeviriyor. Öğrenci temsilcilerine de yer
verilen taslakta, tüm üniversitelerin öğrenci temsilcileri, 'Üniversiteler Öğrenci
Birliği'ni oluşturuyor. Birlik kendi içinden Üniversiteler Öğrenci Yürütme Kurulu'nu
ve başkanını seçiyor ve harçların yüzde 10'u senato kararıyla üniversite öğrenci
örgütlerine aktarılıyor. Bilimsel ve çağdaş bir yapıyı hedefleyen taslak, üniversitede
bölüm başkanına kadar tüm yönetim makamlarının atanma süreçlerinin demokratik
ve katılımcı olmasını öngörüyor.
Derneğin önerisi
YÖK, Yükseköğretim Eşgüdüm ve Planlama Kurulu (YEPK) adını alacak. 21 kişiden oluşacak kurula, Cumhurbaşkanı beş, Bakanlar Kurulu beş, ÜAK dokuz, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ve TÜBİTAK birer üye seçer.
Rektörlük seçiminde en çok oy alan iki kişi doğrudan cumhurbaşkanına sunulur.
Yeni kurulan üniversitelerin rektörleri, iki yıllık bir süre için Üniversitelerarası Kurul tarafından önerilecek iki aday arasından cumhurbaşkanı tarafından seçilir ve atanır.
Üniversite yönetim kurulu, rektörün başkanlığında, üç yıl için senato tarafından seçilen üç üye, fakülte dekanları, rektörlüğe bağlı yüksekokul ve enstitü müdürlerinden bir temsilci. Bir öğrenci temsilcisi ile üniversite çalışanlarının bir temsilcisinden oluşur.
ÖSYM, YEPK'ya bağlı.
AKP'nin yasa taslağı
YÖK'ün icraya yönelik yetkileri ÜAK'ya devredilecek. Yeni YÖK, altısı ÜAK, ikisi cumhurbaşkanı, sekizi Bakanlar Kurulu ve biri Genelkurmay temsilcisinden oluşacak.
Rektör seçiminde, üniversitede en çok oy alan dört kişi YÖK'e sunulur. YÖK adayları ikiye indirir ve cumhurbaşkanına sunar. Cumhurbaşkanı 15 gün içinde rektörü atar.
Yeni kurulan üniversiteler ile öğretim üyesi 50'den az olan üniversitelerde rektör, başbakanın önereceği iki profesör arasından, cumhurbaşkanınca seçilir ve iki yıllığına atanır.
Üniversite yönetim kurulu, rektörün başkanlığında dekanlar ile enstitü, yüksekokul müdürlerinin seçecekleri birer temsilciden oluşur. Rektör yardımcıları oy hakkı olmaksızın yönetim kuruluna katılır.
ÖSYM Başkanı'nın atanmasında artık YÖK Başkanı'nın etkisi kalmayacak.